Güncelleme Tarihi:
Oyuncu Tamer Levent, Türk Tiyatro Festivali’nin Almanya’daki Türkler ve Alman hükümeti için çok önemli fırsat olduğunu vurguladı. Bu festivalin pek çok sorunu çözme potansiyeli barındırdığını belirten Levent, “Eğer biz sorunlara çözüm bulunsun istiyorsak, bu festivali büyütmemiz şart. Hatta dünyaya örnek bir festival haline getirmemiz lazım. Eskiden spor müsabakalarıyla büyük başarılar kazanılırdı. Günümüzde ise sanatsal buluşmalarla büyük başarılar elde ediliyor. Genç festival, gelecek vaad ediyor. Almanya, Türkiye devlet kurumlarından destekler gelmeye başladı. Bizler de birer misyoner gibi dünyanın çektiği sıkıntıları ortadan kalkmasını istiyorsak, bu festivale var gücümüzle destek olalım” dedi.
GÜZELE AÇILAN KAPI
Tiyatro Frankfurt Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu Kellecioğlu, Türk tiyatrosunun Avrupa’da hak ettiği yere gelmesini istediklerini söyledi. Tecavüzler, canlı bombalar, saldırıların nedenlerinin konuşulması gerektiğini belirten Kellecioğlu, “Tiyatro çok önemli. Tiyatro yaşamda biz olan değerlerimizin ve yaşama dair güzel şeylerin önünü açacak tek kapı” diye konuştu.
FRANKFURT’A YAKIŞIYOR
Frankfurt Konsolosu Özkan Durmaz, artık Türklersiz, Türkçesiz bir Almanya düşünmenin imkansız olduğunu söyledi. Türkçenin Frankfurt’a çok yakıştığını kaydeden Durmaz, “Kentte kapısında ‘Türk Tiyatrosu’ yazan bir binaya sahip olmalıyız. Devlet kurumları, sivil halk el ele verip böyle bir yapıyı gelecek nesillere bırakmamız gerekiyor” dedi.
HÜRRİYET’İ ZİYARET ETTİLER
Tiyatro Festivali dolayısıyla Frankfurt’a gelen tiyatro sanatçıları, her yıl olduğu gibi yine önce festivalin sponsorları arasında yer alan Hürriyet’in Avrupa tesislerini ziyaret etti.
Haldun Dormen, Tamer Levent, Zafer Karaokay, İpek Abalı, Selin İşcan, Tuba Karabey, Ayşe Lebriz, Selin Tekman, Nur Onur, Zeynep Yıldız, Nurten İnan, Gülenay Börekçi, Murat Demirbaş, Hakan Boyav, Hakan Dündar, Hakan Meriçler, Cebrail Esen, Reha Özcan, Nihat Alptekin, Mustafa Dinç, Müslüm Köse, Sayım Çınar, Ali Sekmeç, Murat Şen, Adnan Kellecioğlu’nu da aralarında bulunduğu 25 tiyatrocu ve yazar, Doğan Media International Genel Müdürü Sevda Boduroğlu ve ekibi tarafından ağırlandı. Heyete, festivali düzenleyen Tiyatro Frankfurt’un Başkanı Kamil Kellecioğlu, Frankfurt Başkonsolosluğu’ndan Konsolos Özkan Durmaz ve festivalin koordinatörü Nur Onur da eşlik etti.
NUR ONUR 'ÜÇ BÜYÜK İSİM BIR ŞEMSIYE ALTINDA'
Önceki yıllarda Frankfurt Türk Film Festivali’ne de önemli katkılarda bulunan Yönetmen, Yazar ve Yapımcı Nur Onur, Tiyatro Festivali’nin Türkiye ayağının koordinasyonunu yürütüyor. Onur, “Bu Türkiye ile Almanya arasında köprü görevi gören, tek perdeli bir yaşam hikayesinin özeti aslında. Provası olmayan, tekrarı yaşanmayan, başrolünü oynadığımız bir oyunun parçasıyız. Bu ‘puzzel’ın parçalarından biri, bu yıl 3’üncü kez gerçekleştirilecek Frankfurt Türk Tiyatro Festivali. Türk tiyatrosunun yaşayan üç büyük ismini, Ayla Algan, Haldun Dormen ve Tamer Levent’i bir şemsiye altında bir araya getiren bu festivalin koordinatörü olmak bana büyük gurur veriyor” dedi.
HALDUN DORMEN 'DÜNYAYI SANAT KURTARIR'
TÜRK tiyatrosunun usta isimlerinden Haldun Dormen, “Dünyayı, Türkiye’yi kurtaracak şey sanattır, tiyatrodur” dedi. Daha önce de Frankfurt’a gelerek Türk Tiyatro Festivali’ne katılan Dormen, Almanya’daki Türkçe tiyatro çalışmalarına destek veriyor. Dormen, kısa bir süre önce Schweinfurt’tan gelen çağrıyı kabul ederek Almanya’ya geldiğini, oradaki Türk tiyatro grubuyla birlikte 20 gün çalışarak, bir oyun sahneye koyduklarını, Engin Seçkin yönetimindeki grubun ‘inanılmaz düzeyde’ performans gösterdiklerini söyledi. Dormen’in süpervizörlüğünde sahnelenen ‘Hangisi Karısı’ adlı oyun önümüzdeki dönemde, aralarında Frankfurt’un da yer alacağı diğer kentlerde de sahnelenecek.
Festivalin ilk günündeki atölye çalışmasında, oyuncu Tamer Levent, tiyatro meraklılarına ders verdi. Katılımcıları farklı duruş, hareketler ve diyaloglarla sahneye hazırlayan Levent, ezberden kaçınılmasını istedi.
Levent, sahnede, oyuncuların birbirlerini dinledikleri zaman, hem rollerinde, hem de gündelik hayatta çok daha başarılı olabileceklerini söyledi. “Rolü ezberlemek, rolü kötü oynamaktır” diyen Tamer Levent, “Yaptığımız çalışmalardan sonra katılımcılar rahatladı. ‘Sanata evet’ felsefesine göre, bütün insanların kafalarında yaratıcı bir yan var. Bu çalışmalar sonrasında ne kadar yaratıcı olabileceklerini anlıyorlar. Drama çalışması ayrıca bir terapi de oluyor, özgüven kazanıyorlar” diye konuştu.