Güncelleme Tarihi:
GEZİ olaylarında ilk kez kapaktan Türkçe-Almanca ‘Boyun Eğme’ başlığını atan Almanya'nın ciddi haber dergisi Der Spiegel, dün piyasaya çıkan yeni sayısıyla tarihinde ikinci kez Türkçe Almanca manşetle yayınlandı. Kapakta ‘Erdoğan Devleti’ manşetini kullanan Der Spiegel, Başbakan Erdoğan üzerine 15 sayfalık yorum haberini de iki dilde yayınladı. Haber yorumların başlıkları ‘Yeni Padişah’, ‘Ya Ondan Yana Ya da Ona Karşı’ oldu...
NİÇİN TÜRKÇE
Spiegel, yeni sayısını niçin iki dilde çıkarmaya ihtiyaç duyduğunu şöyle açıkladı:
“Kapak yazımız, Türkçe yayınlanıyor, aynen bir yıl önce İstanbul'daki direniş hakkındaki yazılar gibi. Almanya'daki Türkiye kökenli yaklaşık üç milyon insanın Almancasının yetersiz olduğunu düşündüğümüz için değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi vesilesiyle ülkemizdeki en büyük göçmen grubuna ve Türkiye'deki okurlarımıza yönelik bir jest olarak.”
‘Yeni Padişah’ başlıklı yorum haberde şu görüşler yer aldı:
“Türkiye: Başbakan Erdoğan demokratik reformlarla çıktı yola, ancak eski dönemin seçkinleriyle ve Gezi Parkı direnişçileriyle mücadelesinde hükümdara dönüştü. Şimdi kendisini cumhurbaşkanı seçtirmek niyetinde. Despot mu olacak bu sefer de.”
KASIMPAŞA’DA YETİŞTİ
Yazıda Kasımpaşa'da yetişen Erdoğan'ın yükselişi anlatıldı ve şöyle denildi:
“Genç Erdoğan, boyun eğmemeyi erken yaşta öğrendi. Sokakta simit satıyordu ve kendisine yamuk yapan olursa, rivayet o ki, yumruğu yiyordu. Bu semtin yaşlılarının aklında öfkeli bir genç kalmış. ‘Tayyip kavgadan hiç kaçmazdı’ diyor, semtin bir sakini. ‘Caminin damına çıkar, Kurandan sureler okurdu.’...”
Yorum haberde Erdoğan'ın zirveye tırmanışının Kayseri'de başladığı, ilk krizi ise Gezi Parkı direnişiyle yaşadığı kaydedildi.
YA ONDAN YANA YA DA KARŞI
“Ya ondan yana, ya da ona karşı” başlıklı haberde ise Almanya'daki Türklerin görüşlerine yer verildi:
“Almanyalı Türkler. Hannoverli İlhami Oğuz Başbakan'a hayranlıkla bağlı iken, Castro-Rauxel'de yaşayan Alp Kale ona karşı mücadele ediyor. “Atatürk bugün yaşıyor olsaydı eğer, mutlaka gaz maskesini takar, göstericilerle birlikte İstanbul'da, Taksim Meydanı'nda olurdu. Başbakan Eroğan'a karşı sürdürdükleri mücadelelerinde öncülük ederdi. Alp Kale'nin hiç şüphesi yok...”