Güncelleme Tarihi:
ŞANSÖLYE Scholz, cuma günü Priştine’de Kosova Başbakanı Albin Kurti’ye vize serbestisi başta olmak üzere ülkenin AB’ye yakınlaştırılması için her türlü desteği vermeye hazır olduğu sözü verdi.
Ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında Kurti, bu yılın sonuna kadar AB’ye üyelik başvurusunda bulunacaklarını ve adaylık statüsü verilmesini arzu ettiklerini söyledi.
Scholz, Kosova ile Sırbistan arasında yaşanan sorunun çözülmesinin her iki ülkeye de daha fazla Avrupa perspektifi açacağını özellikle vurgularken, “Birbirini resmen tanımayan iki ülkenin AB üyesi olması düşünülemez” dedi.
VUCIC’İ ÖFKELENDİRDİ
Aynı gün Belgrad’a geçen Şansölye Scholz, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’le bir araya geldi.
Mayıs ayında Berlin ziyaretinde olduğu gibi Belgrad’da da Vucic’e, Almanya’nın, Sırbistan’ın AB’ye katılım sürecini destekleme sözü verdi.
Ama Priştine’de olduğu gibi, Belgrad’da da ‘Kosova ile Sırbistan birbirini karşılıklı tanımadan AB üyeliğinin söz konusu olamayacağını’ dile getirdi.
Tabii Scholz’un bu sözleri Sırbistan Cumhurbaşkanı’nı öfkelendirdi.
Ama konuk Şansölye’yi gücendirmemeye özen göstererek, “Bizler Priştine ile diyalogdan vazgeçmedik. Kosova’ya olan tutumumuz sizden farklı diye bize alınmayın. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü sizin için ne kadar önemliyse, Sırbistan’ın toprak bütünlüğü de bizim için önemli” dedi.
AB üyeliği için ‘karşılıklı tanıma’ koşulunu ilk kez duyduğunu da söyledi.
Kosova Cumhuriyeti tek taraflı olarak 17 Şubat 2008’de bağımsızlığını ilan etmiştir.
Ama Sırbistan hâlâ Kosova’ya kendi toprakları gözüyle baktığı için resmen tanımamaktadır.
Kosova, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 115 ülke tarafından resmen tanınmıştır.
Ancak 27 AB ülkesinden 5’i (İspanya, Romanya, Slovakya, Güney Kıbrıs ve Yunanistan) Kosova’yı resmen tanımamakta hâlâ direnmektedir.
‘VETODAN VAZGEÇİN’
Scholz, Belgrad’dan Selanik’e geçerek cuma akşamı Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi’ne katıldı.
Ertesi gün de Üsküp’e giderek Kuzey Makedonya Başbakanı Dimitar Kovaçevski ile görüştü.
Scholz, “Kuzey Makedonya ile iki yıl önce sözü verilen üyelik müzakerelerinin şimdi başlaması gerek. Ben her hâlükârda bunu destekleyeceğim” dedi.
Aynı gün Sofya’ya geçerek Bulgaristan Başbakanı Kiril Petkow’la yaptığı görüşmede de Kuzey Makedonya’ya dönük vetodan vazgeçmelerini istedi.
Almanya Başbakanı, Batı Balkanlardaki 6 ülkenin (Arnavutluk, Bosna Hersek, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Sırbistan) tam üye olmasının hem bölgenin hem de AB’nin çıkarına olacağını vurguladı.
AB’nin 20 yıl önce bu yönde söz verdiğini hatırlatarak “Verilen sözler yerine getirilmeli” dedi.
‘TÜRKİYE AVRUPA’YA AİTTİR’
Tabii Scholz’un bu sözleri bana farklı dönemlerde Türkiye’ye AB üyeliği yolunda verilen sözleri anımsattı.
Türkiye ile şu andaki AB’nin ‘anası’ konumundaki Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasındaki ‘Ankara Anlaşması’ olarak bilinen ‘Ortaklık Sözleşmesi’ 12 Eylül 1963 tarihinde imzalandı.
Yani bundan 59 yıl önce.
Ankara Anlaşması’na imzayı AET adına ilk Komisyon Başkanı olan Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Parti’li (CDU) Walter Hallstein attı.
Hallstein o günkü konuşmasında, “Türkiye Avrupa’ya aittir. Bir gün son adım atılmalı ve Türkiye eşit haklara sahip üye olarak AET’de yerini almalıdır” demişti.
VAATLER UNUTULUVERDİ
Evet...
Türkiye’ye 1999’da Helsinki Zirvesi’nde adaylık statüsü verildi ve 3 Ekim 2005’te Brüksel Zirvesi’nde Türkiye ile AB arasında üyelik müzakerelerinin başlatılması kararlaştırıldı.
35 fasıl açılması öngörüldü ve 16’sı müzakerelere açıldı.
Bunlardan sadece biri kapatıldı, diğerleri ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından engellendi.
Şubat 2019’da Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasına karar verildi.
15 Aralık 2021 tarihinde de AB Konseyi, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin dondurulmuş olarak kalmasını kararlaştırdı.
Yani Türkiye’ye daha önceki dönemlerde verilen sözler, bulunulan vaatler unutuluverdi.
Şansölye Scholz, Balkan ülkelerinin üyeliği için “Sözümüzü tutmalıyız” diyor.
Her ne kadar şimdiye kadar Türkiye’ye verilen sözlerin çoğu tutulmasa da AB’nin inandırıcılığını koruması için verilen sözlerde durulması ve yerine getirilmesi şarttır.
---------------------
Sevgili okuyucularımız. Bir izin dönemi daha geldi, çattı. İzninizle yazılarıma bir süre ara vereceğim. Hepinize sağlık ve güzellikler dolu günler dilerim.