Sörf yaparken köpekbalığına çarptı
Güncelleme Tarihi:
Biri dağlara koşarak tırmanıyor, biri azgın dalgalara karşı “Bana mısın?” demiyor... Kızgın çöllerde kilometrelerce yürüyeni de var, smokinle 250 kilometre koşanı, dünyanın en yüksek zirvelerine çıkmayı kafasına koyanı da... Onların en büyük özellikleri hepsinin hayatlarını tehlikeye atarcasına kimsenin yapmaya cesaret edemediği ekstrem sporlarla uğraşmaları. İşte size Türkiye’nin en çılgınları...
Çölleri aştılar
ELENA POLYOKOVA VE ALPER DALKILIÇ
Yaptıkları spor: Ultra maraton
Neden bu sporu yapıyorlar?
Elena: Önce 42 km maratonu denedi. Yetmedi. Sonra ultra maratonlara katıldı. 240 km koştu. Bu mesafenin kendisine göre olduğunu fark etti.
Alper: Önce dağcılığı denedi. Dayanıklılık ve sabır kazandı. Ardından ultra maratonlara katıldı. Bir daha da bırakamadı.
Katıldığınız en zor yarış hangisiydi ve neden zordu?
Elena: Ultra - Trail du Mont-Blanc. Fransa, İtalya, İsviçre’yi kapsıyor. 168 km mesafe ve 9.600 m. tırmanış içeriyor. 38 saat 44 dakika koştuğum bu yarış benim için tam anlamıyla fiziksel ve zihinsel mücadele oldu.
Alper: 2013’te ‘#7kıta7ultramaraton’ projemin devamı niteliğinde beşinci kıtam olan Avustralya’da 10 günde 520 km koşulan ultra maraton en zor yarışımdı. Her daim değişen koşullar, sırtta taşınan malzemeler, her gün yarış bitiminde yemek hazırlamak için kendi ateşimizi yakmak ve beslenmek durumundaydık. İlk 9 gün 400 km, son gün ise 120 km kat ettik. Üstelik yarışın her anında bizlerle hareket eden karasinekler vardı. Bir de 2011’oe katıldığım hayatımdaki ilk çöl maratonunu Gobi’de yarıda bıraktım.
Yaşayan efsane
Yaptığı spor: Dağ koşusu.
Neden yapıyor?
Spora başladığım ilk yıllarda kros ve pist yarışları koşuyordum. Kros yarışları koşarken zorlu parkurlarda daha severek koşuyordum ve daha başarılı sonuçlar alıyordum. O sıralar dağ koşusu diye bir branşın olduğunu duydum ve antrenörüme Türkiye Dağ Koşusu Şampiyonası’na katılmak istediğimi ilettim. O da bana destek oldu ve katıldığım ilk Türkiye Şampiyonası’nda gençler kategorisinde yarışabilen bir sporcu olmama rağmen büyükler kategorisi şampiyonu olmuştum. Böylece dağ koşusu serüvenim başlamış oldu.
Katıldığınız en zor yarış/deneyim hangisiydi ve neden zordu?
Skaala Uphill yarışı, (8 km içerisinde 1850 metre irtifa farkı ve sırtımızda 2.5 kg çanta ile koşuluyor). Red Bull Dolomitenmann, (Dünyanın en zorlu takım yarışı. Dağ koşusu, paraşüt, kano ve dağ bisikletinden oluşuyor. Her sporcu bir etap yarışıyor. Ben dağ koşusu dalını koşuyorum ve zorlu Dolomit Dağları’nda 11 km içerisinde 2 kilometre irtifa kat ediyorum), Red Bull 400 Serisi. (Red Bull 400’lerde mesafe sadece 400 metre ama eğim %79’a ulaşabiliyor.
Sörf yaparken köpekbalığına çarptı
Yaptığı spor:
Rüzgâr sörfü
Neden yapıyor?
Rüzgâr sörfünün içinde doğdum diyebilirim. Annem ve babam da sörf yapıyor ve küçüklüğümden beri sürekli sörf yapılan ortamlarda oldum. 10 yaşında sörfe başladım ama oldukça küçük yaşımda sörf tahtasına binmiştim.
En zor katıldığınız yarış/deneyim hangisiydi? Neden zordu?
Bu sene birkaç zorlu deneyimim oldu. İki hafta önce IFCA Dünya Şampiyonası’nda dünya şampiyonu olduğum yarış oldukça zorluydu. Yarış öncesi ayağımı kestim ve ayağım açık bir şekilde yarıştım. Hem ayağım kesikti, hem de board kanlar içindeydi. Acı ve korkuyu bir kenara bırakıp yarışa konsantre oldum. Oldukça zorluydu. Bir başka zorlu deneyimi de geçtiğimiz kış Güney Afrika’da yaşadım. Bazen iyi dalgaları seçmek için denize doğru açılıyoruz. Tam dönüşümü yaptıktan sonra önümde beyaz bir hayvan görmem ve ona çarpıp düşmem bir oldu. Daha düşerken çığlık çığlığa kaldım. Çarptığım şeyin bir köpekbalığı olduğunu düşündüm ve hemen sörf tahtasının üstüne çıktım. 5 metre ileride gezinen köpekbalığı yüzgecini görünce artık şüphem kalmamıştı ve hayatımın en büyük korkusunu yaşıyordum.
Kaburgaları kırıldı çenesi yarıldı
Yaptığı spor?
High Flyer, BASE Jumper, Wingsuit Pilot
Yaptığınız sporu açıklar mısınız?
Base jump sporu binalardan, antenlerden, köprülerden ve dağlardan tekli paraşüt sistemi kullanılarak yapılan atlayışlara deniyor. Skydive denilen uçaktan serbest atlamada kullanılan sistemler ana paraşüt ve yedek paraşüt olarak ikiye ayrılıyor. Ayrıca otomatik paraşütü kendinden açan cihazlar da mevcut. Base jump ise daha eski bir sistem. Tek bir paraşüt var. Yedek açmak için zaman ve yeterli yüksekliğiniz yok. O nedenle paraşütü doğru şekilde katlamak hayati önem taşıyor. Wingsuit ise uçmak için kullanılan kıyafetin ismi. Wingsuit kıyafetinizi base jump paraşütünüze monte edip yüksek yerlerden atlayıp uçabiliyorsunuz.
Nasıl bu sporu yapmaya kadar verdiniz?
Aslında her zaman hareketli, yerinde duramayan bir çocuktum. Farklı olmayı severdim, geçmişten beri. Hız tutkum var ve tehlikenin sınırlarında olmaya bayılıyorum. Bu yüzden birçok farklı sporla ilgilendim. Lakin bu sporu ilk yaptığım dönemde ticaret ile uğraşıyordum, bambaşka bir işim vardı. İlk atlayışımı yaptıktan sonra babamı aradım.
Tırmandığı dağda üç kişiden biri ölüyor
TUNÇ FINDIK
Yaptığı spor?
Dağcılık, buz tırmanışı, kaya tırmanışı.
Nasıl bu sporu yapmaya kadar verdiniz?
Dağcı olmaya bir anda karar vermedim. Üniversite yıllarımda burslu okuduğum Bilkent dağcılık ve doğa sporlarına katıldım. Şimdi dağlar benim için vazgeçilmez, kendimi en iyi ifade ettiğim mekânlar...
En zor katıldığınız yarış/deneyim hangisiydi? Neden zordu?
Doğrusu, tüm yaptığım tırmanışlarda zorluk ve risk vardı ancak dünyadaki en yüksek 2. dağ ve en riskli tırmanış olan K2 dağı (8611m) sanırım hâlâ bence en zorlar arasında benim için... Çığ riski, zorlu ve dik teknik tırmanış, devamlı kötü ve değişken hava, dağın uzaklığı... Kısaca alınan risk, zirveye ulaşan her üç kişiden birinin inişte ölmesi kadar büyük bir ölüm riskiydi!
Önemli başarılarınız neler?
Türkiye ve dünyada 1000 kadar zirveye tırmanış, 350’den çok yeni rota, ilk çıkış ve ilk Türk çıkışı, 11 adet 8000 metreyi aşan zirve tırmanışı ile (ki dünyada 14 adet var) en çok 8000’lik dağa çıkan Türk insanı olmak.
Smokinle ultra maraton koşulur mu?
HÜSEYİN BURGAZ – BİROL GÜL
Yaptıkları spor?
Smokinle ultra maraton
Neden bu sporu yapıyorlar?
Ultra maratonların büyük bir çoğunluğu patika koşusu olarak insanı kendisine hayran bırakan yerlerde gerçekleşiyor.Ultra koşucularının tamamına yakını sanılanın aksine hiçbir süper özelliği olmayan insanlardır. Bizler sadece limitlerimizi görmeyi bağımlılık haline getirmiş sıradan kişileriz. Şahsen beton binaları ve trafiği ile bir şehirle mücadele etmek yerine yeşillikleri ve muhteşem manzarası ile bir dağla mücadele etmeyi tercih ediyoruz.
En zor katıldığınız yarış/deneyim hangisiydi? Neden zordu?
En zoru ilk ultra koşumdu. Çünkü doğada 60 km. Çekmeköy grubu Bakiye Duran hocamızın düzenlediği koşu ilk 13 km. yere oturdum ağlıyordum. Resmen gözyaşları akıyordu. Dağcı bir arkadaş ve bir asker Coşkun Sırabaş ve Doğan Nadi Çetinkaya abilerin bana yetişmesi ve ilaç vermesi ile 36 km.’ye tırmandım. Yarısında bıraktım yarışı. 5 dk. sonra ayakkabıları parçalanan Bilal Gül de aynı yerde beraber yarışı bıraktık. En zor yarışımızdı.