Güncelleme Tarihi:
Muharrem Ayı Alevilerde matem ayı olarak kabul edilir. Kerbela şehitlerinin anıldığı, onların anısına yas tutulduğu Muharrem’de, Aleviler keyif verici her türlü etkinlikten 12 gün boyunca uzak dururlar. Genelde gösterişten kaçınılan oruç açımlarında, sofrada su ve herhangi bir hayvansal gıda maddesi yani et, yumurta gibi ürünler yer almaz.
DAVAMIZ İNSANLIK DAVASIDIR
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker:
Yas-ı matemde hâlen insanlığın bağrında bir kor gibi duran felaketin yası tutulur. Alevi toplumu olarak bugünlerde ibadetlerimizi yerine getirirken, güncel gelişmeleri de inancımızdaki temel değerler eşliğinde yeniden gözden geçirme fırsatı buluyoruz.
Bu noktada şunu belirtmeliyim ki; Kerbela’da yaşananları salt siyasi kavga olarak algılanması tarihsel olduğu kadar inançsal anlamda da yanlış bir yorumlama şeklidir. Kerbela’da orantısız güçlerin karşılaşması söz konusudur. Tıpkı bugün dünya üzerinde ezenlerle ezilenler arasında olduğu gibi.
Hz. Hüseyin adalet için 70 kişiyle 6000 kişilik zalim ordusuna karşı durabilmenin ne demek olduğunu öğretendir!
Ve bazıları sanırlar ki şehit Hüseyin o Yezit çemberini kıramadı Kerbela’da. Oysa 1400 yıl sonra insanlar hala arkasından gözyaşı döküyorlarsa ve doğruluk adına yol alan herkesin önünde Kerbela ruhu bir abide gibi duruyorsa, Hz Hüseyin menziline ulaşmıştır ve Yezid’in çemberi de kırılmıştır.
Sadece Kerbela’yı değil, insanlığa yönelmiş bütün katliamları da lanetliyoruz.
Muharrem ayı içerisinde inançları ve onurlu duruşları gereği katliama uğrayan tüm mazlumları hatırladığımız bir zaman dilimidir. Dini, dili, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun, katliama uğramış herkesle insanlık paydasında buluştuğumuz ibadetlerimizden biridir Muharrem. Muharrem mateminde, sadece Kerbela’yı değil, Çorum’u, Maraş’ı, Gazi’yi, Madımak Katliamı’nı da lanetliyoruz.
İnsanlığın hassasiyetlerini korumak ve toplumda bu konuyla ilgili duyarlılık yaratabilmek, ibadetimiz ana hedeflerinden biridir. Muharrem ayının içerisinde insanlığın değerlerine daha sıkı sarılmamızın esas sebebi de, bu katliamlar karşısındaki onurlu duruşun simgelerine sahip çıkmaktır.
KERBELA RUHU BİR YAŞAM BİÇİMİ OLMALIDIR
Aleviler ile gündeme sıklıkla getirilen tanımlama zorlamasına en iyi cevabı, Muharrem matemi boyunca tek vücut halinde hareket eden Alevi toplumu vermektedir. Yüzyıllardır da bundan başka tanımlamayı kabul etmeyen Alevilik inancı, var olduğu günden bu yana insanlığın vicdanı olmayı kendisine yol edinmiştir. Bu noktada Kerbela’yı ve oradaki ruhu sadece 12 günle sınırlamadan, yaşamımızın her alanına yaymak asıl amacımız olmalıdır.
ORUÇLARINIZ VE AŞURELER KABUL OLSUN
Alevi toplumu için Aşure gününün tarihsel açıdan önemi, İmam Zeynel Abidin’in Kerbela’dan sağ kurtulmasından dolayı yaşanan sevinçtir. Ama bu ibadettin asıl belirleyici olan tarafı Kerbela’da çekilen acılardan, yaşanan katliamdan dolayı duyulan hüzündür. Bu durumun bilinci ile Yas-ı Matem orucunda oruç tutan canlarımızın oruçları ve pişirecekleri aşureleri Hak katında kabul olsun
Muharrem orucu, kurban bayramının birinci tatil gününden itibaren 20 gün sayılır. O akşam oruca niyet edilerek tutulur. Ertesi sabahtan itibaren Muharrem orucu başlamış olur.
NİYET GÜLBENGİ
Alevi Bektaşiler oruca başlarken kendi kültürüne özgü niyet ederler. Niyet gülbengini okuyarak şöyle derler:
“Bismi Şah Allah Allah, Erenler himmetine, Hak Muhammed Ali’nin aşkına, Hz. İmam Hüseyin efendimizin susuzluk orucu niyetine, Kerbela’da şehit olanların temiz ruhlarına ve matem orucuna niyeti Fatıma üz Zehra’nın şefaatine Oniki İmam, Ondört Masumu Pak efendilerimizin şevkine, Onyedi Kemerbestler hürmetine hazır gaip gerçek erenlerin yüce himmetleri üzerlerimize hazır ve nazır ola.”