Gülay YILMAZ/ MÜNİH
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2024 04:38
Bavyera eyaletinin üçüncü büyük şehri Augsburg, müzeleri, katedralleri ve kiliseleriyle tarihini özenle korumuş, büyüleyici bir atmosfere sahip bir şehir. Orta Çağ’ın izlerini hissetmek isteyenler için özellikle sonbahar, Augsburg’u ziyaret etmek için en güzel zamanlardan biri.
ALMANYA’nın, Bavyera eyaletinin en büyük üçüncü şehri olan Augsburg, dar ara sokakları, son derece güzel tarihi kiliseleri ve bugün hâlâ kullanılan dünyanın en eski sosyal konut kompleksi ‘Fuggerei’ ile tanınan çok iyi korunmuş eski bir Orta Çağ şehri... Lech, Wertach ve Singold nehirlerinin birleştiği noktada bulunan şehir, Avrupa’nın en eski şehirlerinden biri ve tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi olmuş... Ünlü bir astronomik saate ev sahipliği yapan Gotik Aziz Anne Kilisesi de dahil olmak üzere şehrin birçok tarihi kilisesi şehrin en çok ziyaret edilen yerlerinden. Augsburg ayrıca, şehrin ve çevresindeki bölgenin tarihini anlatan ‘Augsburg Şehir Müzesi’ ve dünyanın en eski ve en önemli kukla tiyatrosu müzelerinden biri olan Augsburg Kukla Tiyatrosu Müzesi de dahil olmak üzere birçok müzeye ev sahipliği yapıyor.
GÜZEL SANATLARLA DOLU ATMOSFERŞehirdeki ilk durağımız Augsburg Katedrali: 11. yüzyılda inşa edilen bu muazzam kilise, Romanesk mimarisi ve etkileyici vitray pencereleri ile dikkat çekiyor. İçinde, tarihi eserler ve güzel sanatlarla dolu bir atmosfer var. Ayrıca, katedralin iki kulesinden birine çıkarak şehrin güzel manzarasını da izleyebilirsiniz. Buradan da aynı rota üzerinde bulunan Fuggerei’ya gidelim: 500 yıldır dünyada eşi benzeri yok! (Fuggerei, dünyanın en eski sosyal konut projesi ) Jakoberstrasse’deki bu tarihi açıdan tamamen korunmuş ‘Şehir içindeki şehirin’ kendine ait çevre duvarları, giriş kapıları ve kilisesiyle dünya da eşi ve benzeri bulunmamaktadır. Fuggerei’ın içerisinde sarı renkli, teraslı ve tasarımları hemen hemen aynı sarmaşıklarla kaplı 67 ev ve 142 daire bulunuyor. O tarihlerde dünyanın en zengin insanı kabul edilen Augsburg’lu tüccar, bankacı ve belediye meclis üyesi Jakob Fugger, 1521 yılında kardeşleri adına hayır yapmak için Fuggerei’yı kurmuş. Katolik inancına sahip yaklaşık 150 ihtiyaç sahibi Augsburg vatandaşı, yıllık 0.88 Euro kira ödeyerek (evet yanlış okumadınız) ve günde üç kez kilisede ibadet karşılığında burada yaşıyor. Fuggerei’da yeniden inşa edilerek ziyarete açılan tarihi iki daire, dört müze ve dünya savaşı sığınağındaki sergiyi, 8 Euro’luk bir giriş ücreti karşılığında her gün saat 09.00 ila 20.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Bu tarihi evlerin aralarında dolaşıp müzeleri ve kiliseyi de ziyaret ettikten sonra sonbaharın renkleriyle harika görünen parkında yürüyüş yapmayı da unutmayın derim.
UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİNDE
Augsburg Su Kulesi: Augsburger Wassermanagement-System ‘Augsburg Su Yönetim Sistemi’ muhteşem anıtsal çeşmeleri, etkileyici hidrolik yapılar, içme suyu tesisleri, enerji santralleri, kanallar ve su yolları dahil olmak üzere şehir ve bölgedeki 22 nesneyle birlikte 2019’dan bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Mimari ve teknik anıt olan Büyük ve Küçük Su Kuleleri Rotes Tor (Kızıl Kule), Augsburg’a 1879’a kadar içme suyu sağlamış. Augsburg Su Yönetim Sistemi, büyük ve küçük su kuleleri, kutu kule, iki çeşme ana evi ve su kemerinden oluşuyor.
DOĞANIN TADINI ÇIKARINKastenturm (Kutu Kule): 1599 yılında su kulesine dönüştürülen bir savunma kulesinin duvarları üzerine inşa edilmiş. Kutu kulenin yakınındaki Brunnenmeisterhof’a girerseniz 1777’de barok cephesini alan ‘Aşağı Brunnenmeisterhaus’ da dahil olmak üzere tüm su şebekeleri topluluğunun en güzel manzarasını görebilirsiniz. Schwäbische El Sanatları Odası, 1985 yılında ‘Aşağı Brunnenmeisterhaus’u yenileyerek o zamandan beri burada Schwäbische El Sanatları Müzesi’ni işletiyor. Bu alandaki müzeyi ücretsiz gezebilirsiniz ve Su Kuleleri’nin en güzel fotoğraflarını bu avludan çekebilirsiniz. Kuleden sonra, hemen arkasındaki içerisinden nehrin bir kolu akan ‘Şehir Bahçesi’ni de ziyaret edin. Bu geniş yeşil alan, dinlenmek ve sonbahar da doğanın tadını çıkarmak için mükemmel bir yer...
SERGİ TEKERLİĞİSize pek bilinmeyen harika bir ipucu vereyim: Hidrolik mühendisliği ve teknoloji anıtı Augsburg’daki Lechviertel’deki tahta su çarkı, 2012 yılında harap olduğu için sökülen eski su çarkı yerine tarihi model esas alınarak yapılmış ve Schwibbogengasse’deki Lech Kanalı’nın üzerine ‘ Sergi tekerleği’ olarak yerleştirilmiş. Schwibbogengasse’deki Lech Kanalı tam anlamıyla sanki küçük Venedik, kanalın etrafında inanılmaz güzel evler bulunuyor, turistlerin yolunun pek düşmediği bu caddeyi kesinlikle gezmenizi öneririm. Ayrıca gezi sonrasında dinlenebileceğiniz harika kokteylleri ile ünlü ‘Brunnen Bar’ da burada bulunuyor.
EN ÜNLÜ EN ESKİ KUKLA TİYATROSUAugsburger Puppenkiste (Augsburg Kukla Tiyatrosu): Çocukluğunuzun anılarını yeniden gözünüzde canlandıracak ‘Augsburger Puppenkiste’ dünya çapında en ünlü ve en eski kukla tiyatrosudur. Burada özellikle çocuklu aileler keyifli bir gösteri izleyebilir veya kukla sanatının inceliklerini görebileceğiniz müzeyi de ziyaret edebilirsiniz. Tüm aile için eğlenceli bir deneyim olacağı garanti. Buradan sonra hemen yakında bulunan İrlandalı ve Kıbrıslı misyonerler Aziz Ulrich ve Aziz Afra adına inşa edilmiş Gotik St. Ulrich ve Afra Kilisesi’ni de ziyaret edebilirsiniz, kilisenin alt katında bulunan iki azize ait mozoleleri çok çarpıcı.
GOTİK VE RÖNESANS STİLİNDEAugsburger Rathaus (Augsburg Belediye Binası): Augsburg Belediye Binası, Gotik ve Rönesans stilinde inşa edilmiş önemli yapıların başında geliyor. 1615-1620’de Augsburg’lu mimar Elias Holl’un başyapıtı olarak yarattığı binada, kendinizi bir anda Alman rönesansının en önemli binalarından birinin ortasında buluyorsunuz. Altın işlemeli değerli kubbeli tavanı, altın işlemeli portalları ve tarihi tabloları ile muhteşem bir şekilde döşenmiş Altın Salon gerçekten harika...
GÖZETLEME KULESİ OLARAK İNŞA EDİLMİŞ
Perlachturm (Perlach Kulesi): Augsburg’un eski şehir merkezinde belediye binasının hemen yanında uzanan 70 metre yüksekliğinde bir kuledir. 10. yüzyılda bir gözetleme kulesi olarak inşa edilen bu bina, bugün yanındaki Augsburg belediye binasıyla birlikte eski imparatorluk şehrinin en simgesel yapılarından biri.
SON DURAK BOTANİK BAHÇESİBotanischer Garten
Augsburg (Augsburg Botanik Bahçesi): Augsburg gezinizde son durağınız, Augsburg Botanik Bahçesi olmalı. Bu muhteşem bahçe, 30 hektar üzerinde birçok farklı bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Ziyaretiniz sırasında huzur dolu bir atmosferin tadını çıkarabilir ve farklı bitki çeşitlerini keşfedebilirsiniz.