Güncelleme Tarihi:
7 Ekim 1949 tarihinde Demokratik Almanya Cumhuriyeti (DDR) resmen kurulunca SED tek başına iktidara geldi. Daha doğrusu getirildi. Ve tam 40 yıl iktidarda kaldı. Eski Doğu Almanya’daki özgürlük ve demokrasi sevdalılarının sokaklara dökülmesi üzerine 9 Kasım 1989’da Berlin Duvarı delindikten bir ay sonra partinin adı SED-PDS (Sosyalist Birlik Partisi - Demokratik Sosyalizm Partisi) olarak değiştirildi. 4 Şubat 1990 tarihinde de SED tarihe karıştı ve PDS adını aldı.
2005 yılı temmuz ayında da Die Linkspartei-PDS (Die Linke-PDS-Sol Parti-PDS) oldu.
Batı Almanya’da SPD’yi terk edenlerin 22 Ocak 2005’te kurdukları İş ve Sosyal Adalet Seçim Alternatifi (WAGS) ile Die Linke-PDS 16 Haziran 2007’de Die Linke (Sol-Sol Parti) çatısı altında birleşince PDS de tarihe gömüldü.
Sol Parti ve öncüleri her zaman bir ‘Doğu Almanya Partisi’ oldu.
Eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan Brandenburg, Mecklenburg-Vorpommern, Saksonya, Saksonya-Anhalt ve Thüringen eyaletlerinde hep ön sıralarda yer aldı.
2009 yılında Brandenburg’da SPD ile koalisyon hükümeti bile kurdu.
Hatta 2014 yılında Sol Partili Bodo Ramelow, Thüringen’de SPD ile ortaklık ederek Eyalet Başbakanı bile oldu.
Hâlâ da görevde...
BARAJI AŞAMADI
Sol Parti, Batı Almanya’da Hamburg, Hessen ve Bremen’de Eyalet Parlamentosu’nda temsil edilmekte.
Hatta Bremen’de SPD ve Yeşiller’in hükümet ortağı.
Berlin’de de öyle 2016’dan beri.
Ancak parti içinde yaşanan huzursuzluklar ve görüş ayrılıkları nedeniyle, 26 Eylül 2021 tarihinde yapılan genel seçimlerde 4.9 oy alarak yüzde 5 barajını aşamadı.
Ama adayları 3 seçim bölgesinde en fazla oy alarak Federal Meclis’e girdiğinden, yasalara göre baraj değil oy oranı göz önünde bulunduruldu ve Sol Parti 39 milletvekili çıkardı.
Ancak Sol Parti’de son dönemlerde sancılar yeniden artmaya başladı.
2015 yılında Almanya’nın Suriyeli sığınmacılara kapılarını sonuna kadar açmasını, Kovid-19’a karşı mücadelede uygulanan aşı mecburiyetini eleştiren Sol Partili milletvekili Sahra Wagenknecht, partisinin politikasıyla örtüşmeyen bir biçimde, Almanya’nın Ukrayna’ya silah göndermesine verip veriştirdi.
Hatta Federal Meclis’te yaptığı konuşmasında, “Almanya, bizim en önemli enerji partnerimize ekonomik savaş açtı” suçlamasında bulunarak, Rusya’ya uygulanan yaptırımlara son verilmesini bile istedi.
2015-2019 yıllarında Sol Parti Federal Meclis Grubu Eş Başkanlığı yapan Wagenknecht’e ateş püsküren partililer oldu.
Partiden ihraç edilmesini isteyenler de.
700 BİN KİŞİ İMZALADI
Kadın hakları savunucusu Alice Schwarzer ile Sahra Wagenknecht’in Ukrayna’da savaşın silah vererek, tankla, topla, tüfekle değil, diplomatik yollardan bitirilmesi için hazırladıkları ‘Barış Manifestosu’ 700 binden fazla kişi tarafından imzalandı.
Manifestoda, “Kaybedilen her gün bin kişinin yaşamını yitirmesine yol açıyor ve bizi Üçüncü Dünya Savaşı’na sürüklüyor” denildi.
Schwarzer-Wagenknecht ikilisinin öncülüğüne 25 Şubat’ta “Barış için ayaklan” sloganıyla düzenlenen gösteriye 20 bine yakın kişi katıldı.
Bu, Sahra Wagenknecht’i partisinden uzaklaştırırken cesaretlendirdi de.
Ve gelecek genel seçimlerde Sol Parti’den aday olmayacağını ilan etti.
Uzun süredir yeni bir parti kurma planları yaptığı konuşulan Sahra Wagenknecht, bu konuda henüz somut bir açıklamada bulunmadı.
Ama yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, Wagenknecht’in kuracağı bir parti hem Sol Partili hem de sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) yanlısı seçmenlerin desteğiyle yüzde 19 oy alıyor.
Bu da zaten son seçimlerde toplam oyların ancak 4.9’unu alan Sol Parti’nin sonu olacaktır.
Yani ‘sol’u bir ‘solcu’ bitirecektir.
Kim bilir belki ‘sağı’ (AfD) da aynı ‘solcu’ bitirecektir.