FRANKFURT
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2011 18:31
Zwickau kentinde havaya uçurulan evde bulunan DVD'lerde, polis ve dönerci cinayetlerine karıştığı belirlenen neonazi terör grubu üyesi Uwe M., Uwe B. ve Beate Z., 9 yıl önce Türk esnafın bulunduğu Köln'ün ünlü Keup Caddesi'nedi çivili bombalı saldırısını da düzenlediklerini itiraf etti.
ALMANYA'da 2000 yılından bu yana 8'i Türk, 1 Yunan olmak üzere 9 yabancı esnafın katillerinin neonazi olması Almanya'da şok yarattı. Polis ve dönercilere yönelik seri cinayetleri işledikleri tesadüfler sonucu ortaya çıkan, neonazi teröristler Uwe M., Uwe B. ve Beate Z.'nin, çekilen DVD görüntülerinde, işledikleri cinayetleri itiraf ettikleri bildirildi.
Der Spiegel dergisinin online sayfasında yer alan habere göre, biri kadın üç neonazinin kaldığı ve patlama sonucu kullanılmaz hale gelen Zwickau'daki evde, aralarında dönerci cinayetlerinde kullanıldığı tespit edilen Ceska marka 7,65'lik tabancanın ve diğer silahların yanı sıra bulunan DVD'lerde, üç neonazinin "Nasyonal Sosyalist Yeraltı Grubu" mensubu oldukları itirafında bulundukları belirtildi. Basına ve İslam kültür merkezlerine gönderilmek üzere zarfların içine konulduğu bildirilen 15 dakikalik görüntü kayıtlarında, üçlü grubun politika, basın ve düşünce özgürlüğü alanlarında bir değişiklik olmadığı sürece saldırılara devam etme tehdidinde bulundukları kaydedildi.
Cesetlerin fotoğraflarını çekmişler
Heilbronn'da 2007 yılında Michelle K. adlı polis memurunu öldüren, Uwe M.(38), Uwe B.(34) ve Beate Z.'nin (36), 9 göçmen esnafın katilleri oldukları ihtimali, geçtiğimiz hafta Zwikau'da ateşe verilen evde yapılan aramada küller arasında 11 silahla birlikte 9 esnafın vurulduğu Ceska marka tabancanın bulunmasıyla artmıştı. Şimdi aynı evde bulunan neonazi teröristlerin, çektikleri DVD görüntülerinde, hem dönerci cinayetlerini, öldürdükleri kişilerin fotoğraflarını çekerek hem de Keup Caddesi'nde infilak ettirdikleri çivili bombayı kameraya göstererek bombalı saldırıyı itiraf ettikleri öğrenildi.
Polise ihmal suçlaması
Alman medyası, 3'lü neonazi grubunun iki Almanya'nın birleşmesinden sonra en tehlikeli aşırı sağcı neonazi örgütlenme olduğunu belirtti. Aşırı sağ terörün yıllarca önemsenmediğine dikkat çekilirken, Der Tagesspiegel Gazetesi, polisin ihmalini gündeme getirdi. Gazete, 1998 yılının ocak ayında polisin 3'lü neonazi grubun bulunduğu garaja baskın düzenlediğini ve garajda boru tipli bomba bulmasına rağmen Beate Z.'yi gözaltına almadıklarını yazdı. Diğer iki neonazinin ise baskın öncesinde kaçmayı başardıkları belirtildi. Karavan içinde ölü bulunan neonazilerin 14 banka soygununun da failleri oldukları tahmin ediliyor. Focus dergisi ise, 3'lü neonazi grubuna destek verenlerin bulunduğunu yazdı. Uwe M. ve Uwe B.'nin bir arkadaşlarının kimliği üzerinden karavanı kiraladıkları ortayı çıktı.
Gözler anayasası koruma teşkilatına çevrildi
Almanya şimdi iç istihbarat birimi olan Anayasayı Koruma Teşkilatı ve neonazilerin peşinde olan 3 eyaletin Asayiş Dairesi'ne (LKA) rağmen neonazi grubunun ellerini kollarını sallayarak dolaşabilmelerini ve terör eylemlerini yapabilmelerini sorgulamaya başladı. CSU İçişleri Politikası Sözcüsü Hans-Peter Uhl, iddiaların doğru olması halinde, bunun bir istihbarat skandalı olacağını söyledi. Eyalet Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın ise neonazi grubu hakkında tahmin edildiğinden daha fazla bilgi sahibi olduğu ortaya çıktı. Alman haber kanalı N-tv,
“Katiller, gizlenmeden toplumun içinde aramızda yıllarca yaşadı. Araba kiraladı, cep telefonu kullandı, ev kiraladı ve bunları yaparken de hiç yakalanmadı. Şimdi herkes anayasayı koruma teşkilatından açıklama bekliyor
” yorumunda bulundu.
Neonaziler herkese düşman
Yeşiller Partisi Eş Bakanı Cem Özdemir de, cinayetlerin arkasında aşırı sağcıların çıkmasının çok etkisi yarattığını belirtirken,
“Umarım bu olaylardan sonra aşırı sağcıların insan düşmanı olduğunu herkes görmüştür. Bunlar Alman polisi, Türk, Türk kökenli, Yunanlı diye ayırt etmeden herkesin düşmanı. Kendileri gibi olmayan herkesi düşman gibi görüyorlar
” dedi.
“Sağ şiddette yeni bir noktadayız ”
Gözlerin çevrildiği Saksonya Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı ise sağ şiddetin yeni bir noktaya geldiği uyarısında bulundu. Eyalet Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Werner Wargel, “Eğer şüpheler doğru çıkarsa, Almanya'da son yıllardaki en tehlikeli aşırı sağ şiddetle karşı karşıya kalmış olacağız ” dedi. Wargel, aşırı sağcıların silah ve patlayıcı maddelere sahip olduklarının güvenlik birimlerince bilindiğini ancak, öldürme hedeflerine yönelik bilgi olmadığını söyledi. Wargel, olayların yeni bir sağ terör eylemi olarak nitelendirilebileceğini kaydetti.
KEUP CADDESİNDE NE OLMUŞTU
Köln'de 9 Haziran 2004 tarihinde saat 16.00 sıralarında Türk işyerlerinin çokluğundan ötürü
“Küçük İstanbul
” olarak adlandırılan Keup caddesinde meydana gelen bombalı saldırıda toplam 22 kişi yaralanmıştı. Berber dükkanının önünde bir bisiklete yerleştirilen parça tesirli çivili bombanın patlamasıyla çevredeki 20
’ye yakın binada da zarar meydana gelmişti. Bir çok işyerinin vitrin ile evlerin camları kırılmış, park halindeki sekiz otomobilde ise çivi saplanması nedeniyle maddi zarar oluşmuştu. Bombalamada kullanılan Cyco marka bisikletin arkasında siyah renkli plastik valiz, yan tarafında siyah bir çanta ve çantanın içinde 2,9 kilogram ağırlığında mavi bir gaz tüpü olduğu belirlendi. Ayrıca bombanın patlatıldığı uzaktan kumandanın Graupner firması tarafından üretilen
“C 508” tipi ve 35.110 frekansa sahip bir kumanda cihazı olduğu da açıklandı. 25 ve 35 yaşları arasında oldukları sanılan faillerin yakalanması için 20 bin Euro ödül konulmuştu. Olayın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen failler bugüne kadar yakalanamadı. Türk esnafı tedirgin olay Köln
’de infialle karºılandığı gibi cadde esnafı uzun bir süre satışların düşmesiyle zor günler yaşamıştı.