Güncelleme Tarihi:
SÜDDEUTCHE Zeitung gazetesine konuşan Markus Söder, “Huzurevleri ve yaşlı bakımevlerinde çalışan bakıcılar arasında aşıya itiraz çok yüksek” dedi. Bu nedenle Alman Etik Komisyonu’nu hangi gruplara aşının mümkün olabileceği konusunda öneriler getirmeye çağıran Söder, “Aşı olmak bir vatandaşlık görevi olarak algılanmalı” diye konuştu. Devlet tarafından yürütülecek aşı kampanyasına sanat, spor ve siyaset dünyasından ileri gelenlerin katılmasının aşı gönüllülüğünü teşvik edeceğini vurgulayan Söder, aşı kıtlığının önüne geçmek ve üretimi hızlandırmak için de bir “Ulusal ilaç ittifakı” istedi. Bu konu üzerine ilaç şirketiyle konuşulması gerektiğini belirten Söder, gerekirse devletin masrafı karşılamasını talep etti. Söder aşı üretimini hızlandırmanın tüm Avrupa’nın yararına olacağını kaydetti.
ETİK KOMİSYONU KARŞI
Etik Komisyonu üyesi Wolfgang Henn ise aşı mecburiyetine karşı çıktı. Ancak Henn bazı gruplar için aşı zorunluluğunun düşünülebileceğini kaydetti ve örnek olarak bakıcıları gösterdi. Etik Komisyonu üyesi Henn, yabancı ülke ve şirketlerin kararlarına Almanya’nın da etki yapamayacağına işaret etti ve uçak şirketlerinin aşı olmayan yolcuyu uçağa almayacağı yönünde bir kararın gelecekte seyahat trafiğini etkileyeceğini belirtti. Finlandiya Başbakanı da aşı imkânı olduğu halde aşı olmayanları ülkeye almayacaklarını açıklamıştı.
DAHA FAZLA HAREKET ÖZGÜRLÜĞÜ
Etik Komisyonu üyelerinden Petra Bahr ise aşı olanlara daha fazla hareket özgürlüğü tanınmasını istedi. Özellikle bakımevlerinde herkesin aşı olması durumunda veya kültürel tesislerde aşı olanlara özgürlük tanınabileceğini kaydeden Bahr, ancak bunun için aşı olanların virüs bulaştırmayacağının tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Sağlık uzmanları ise aşı olanların virüsü bulaştırmayacağının henüz kesin bilinmediği görüşünde. Bu arada Söder bakanlar kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada eyalette gelecek pazartesinden itibaren alışveriş yerleri ve toplu taşıma araçlarında FFP2 maskesinin zorunlu olacağını açıkladı.