Sizleri yanlış tanımışız

YAŞLI Alman komşularına, bakımevlerindeki yaşlılara, hastanelerdeki doktorlara, hemşirelere yiyecek ve içecek götürdüler.
Dışarı çıkamayan yaşlı komşularının kapılarını çalıp, “Bir şeylere ihtiyacınız var mı?” diye sordular.
‘DİTİB’ kısa adıyla tanınan, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği ile İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (IGMG) ve başka birçok Türk sivil toplum kuruluşu (STK), bu alandaki ‘toplumsal dayanışmaya’ tam destek verdi.
Kapılarda, balkonlarda duygulu anlar da yaşandı.
Böyle bir yardımı, böyle bir dayanışmayı gören ve bundan çok duygulanan birçok yaşlı Alman, kapılarını çalan Müslüman komşularına, “Sizleri yanlış tanımışız” itirafında bulundu.
Tabii bu dayanışmadan ve duyarlılıklarından dolayı teşekkür de ettiler.
*
Çeşitli dönemlerde yapılan İslam ve Müslümanlara dönük kamuoyu yoklamalarına bakıyorum.
Tedirgin oluyorum, dehşete düşüyorum.
82 milyon nüfuslu Almanya’da 4.5 milyon civarında Müslüman yaşadığı halde Almanların yarıdan fazlası bu rakamın 20 milyondan fazla olduğunu düşünüyor.
Ve, “Bu kadar çok Müslüman yüzünden kendimi kendi ülkemde yabancı hissediyorum” diyor.
Bertelsmann Vakfı’nın yaptığı bir kamuoyu yoklamasına göre Almanların yüzde 52’si İslam’ı tehdit olarak görüyor.
Müslümanların oranının yüzde 1 bile olmadığı eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerde bu oran yüzde 57’yi buluyor.
Batı Almanya’da da yüzde 50’yi.
Doğu Almanların yüzde 30’u, Batı Almanların da yüzde 16’sı, “Müslüman komşu istemiyoruz” diyor.
İslam dinini ve Müslümanları yakından tanıyan Almanların ise yüzde 50’den fazlası “İslam zenginliktir” diyor.
Müslüman komşuya “Evet” diyor.
Almanların yarıdan fazlası “İslam demokrasiyle bağdaşmaz” diyor.
Ama bir başka kamuoyu yoklaması, Hıristiyanların yüzde 93’ünün, ülkede yaşayan Müslümanların da yüzde 91’inin ‘demokrasiye sahip çıkalım’ görüşünde birleştiğini ortaya koyuyor.
Başbakan Angela Merkel’in yıllarca genel başkanlığını yaptığı Hıristiyan Demokrat Birlik Parti (CDU) güdümlü Konrad Adenauer Vakfı’nın yaptığı başka bir kamuoyu yoklamasına bakıyorum.
Almanların çoğu, Türklerin ve Türkiye kökenlilerin Almanya’ya bağlılığının, sadakatinin zayıf olduğunu düşünüyor.
Aynı kamuoyu yoklamasına göre, Türkler arasında Almanya’ya bağlılık oranı yüzde 49’u, Türkiye kökenli Alman vatandaşları arasında yüzde 55’i buluyor.
Doğu Almanların sadece yüzde 42’si, Batı Almanların yüzde 73’ü “Almanya’daki toplumsal düzeni savunurum” derken, Almanya’yı kendi vatanları olarak o kadar çok benimsemişler ki, Türklerin yüzde 48’i, Türkiye kökenli Almanların yüzde 50’si Irak ve Libya gibi bir İslam ülkesinin saldırması halinde Almanya’yı savunmaya hazır olduğunu söylüyor.
*
Evet...
Alman kamuoyunda yanlış algılama oluşmasında, hiç şüphesiz Almanya’daki aşırı sağcı ve sağ popülist partiler ile birçok politikacının İslam ve Müslümanlara yaklaşımları, söylemleri etkin bir rol oynamakta.
Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) hâlâ, “İslam Almanya’ya ait değil” politikasında ısrar ediyor.
AfD’li milletvekili Albrecht Glaser, “İslam bir din değil, ideolojik-politik bir doktrindir” diye saçmalıyor.
Resmi verilere göre bu ülkede 2.5 milyondan fazlası Türk ve Türkiye kökenli olmak üzere 4.5 milyon Müslüman yaşamaktadır.
Şu anda Federal Meclis Başkanı olan dönemin Federal Dışişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, 2006 yılında düzenlenen ilk İslam Konferansı’nın açılışında, “İslam Almanya’ya aittir” demiştir.
Dönemin Cumhurbaşkanı Christian Wulff, 2010 yılında “Artık İslam da Almanya’ya aittir” demiştir.
Her ne kadar şu andaki Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer 2013 yılında göreve geldikten kısa bir süre sonra, “İslam Almanya’ya ait değildir” dese de, sonradan bu tezinden vazgeçmiştir.
Başbakan Angela Merkel ise Bakan Seehofer’ın görüşünü paylaşmadığını “İslam Almanya’ya aittir” diyerek açık bir biçimde dile getirmiştir.
Evet...
Bazı Alman politikacılar ve Almanlar kabul etseler de etmeseler de, “Artık İslam da Almanya’ya aittir”
Ve Müslümanlar da buralıdır.