Sizler de alabilirsiniz

Orada bir tel fabrikasında çalışmış.
1970 yılında da gastarbeiter (misafir işçi) olarak Almanya’ya gelmiş.
Birkaç ay Bremen’de çalıştıktan sonra tanıdıklar ve akrabalarının bulunduğu Duisburg’a taşınmış.
Dünyanın önde gelen çelik döküm fabrikası Thyssen’de çalışırken, kendisinden önce gelen Türklerin çoğu gibi geri dönüşün tamamen hayal olduğunu gördüğü için de eşini ve 3 çocuğunu Duisburg’a getirmiş.
İşte Erkan Kocalar, bu çocuklardan biri.


1975 yılında babasının yanına geldiğinde 5 yaşındaymış.
Sonradan Duisburg’da bir kardeşi daha dünyaya gelmiş.
Erkan Kocalar, ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra meslek eğitimi yapmış.
Tornacı olmuş.
Ama bu mesleğinde doğru dürüst çalışmamış. Çünkü daha o dönemde işçi haklarını savunmak için sendikada ve İşyeri İşçi Temsilciliği’nde aktif olarak yerini almış.

 Çalışanların hak ettikleri ücreti almaları ve eşit haklara sahip olmaları için yoğun angajman göstermiş.
Yabancı düşmanlığına, ırkçılığa karşı mücadele vermiş ve hala da vermekte.
Göçmen kökenli gençlerin eğitimi ve mesleki eğitimi için didinmiş ve hala da didinmekte.
Anne ve babaları, çocuklarını küçük yaştan itibaren yuvalara göndermeleri, eğitim kurumlarında ve mesleki eğitimlerinde başarılı olabilmeleri için neler yapmaları, nereye başvurmaları konusunda aydınlatmış ve hala da aydınlatmayı sürdürmekte.

* * *

Erkan Kocalar, 1990’lı yılların ilk yarısında Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) gençlik teşkilatı Jusos’da (Genç Sosyalistler) aktif görev almış.
Dönemin SPD’li Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in hayata geçirdiği Agenda 2010 (Gündem 2010) sendikacıların çoğu gibi Erkan Kocalar’ı da rahatsız etmiş.
O yüzden 2003 yılında SPD’yi terk edip, bir yıl sonra Sol Parti NRW teşkilatının kuruluşuna aktif olarak katılmış.
2009 yılında da Sol Parti’den Duisburg Beldiye Başkanı seçilmiş.
Hem de SPD ve Yeşiller Partisi’nin de desteğiyle.
Hala da bu görevi sürdürmekte. Kendisi de çoktan bir aile kurup, yetişkin bir evlat sahibi olan Erkan Kocalar’a geçen hafta Düsseldorf’ta Federal Liyakat Nişanı verildi.
Övgü konuşmasını da Yeşiller Partili Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyalet Başbakan Yardımcısı ve Okul İşleri Bakanı Silvia Löhrmann yaptı.

Löhrmann, Türk kökenli Belediye Başkanı Erkan Kocalar’ın göçmenlerle çoğulcu toplum arasında tam bir köprü işlevi üstlendiğinin altını çizdi.

Yalnız Türk kökenlilerin değil kentte yaşayan 40’ın üzerinde farklı kökenden insanlara Erkan Kocalar’ın Belediye Binası’ndaki makamının kapısının her zaman açık olmasının herkes tarafından takdir edildiğinin de altını çizdi.

* * *

Bundan birkaç yıl önce Hürriyet’te Erkan Kocalar’la yapılan bir röportaj yayınlanmıştı.
“Belediye Başkanları halka en yakın politikacılardır. Erkan Kocalar’ın yakınlığı ise tamamen sıradışı. Çünkü belediyenin internet sitesine girerseniz, başkanların iletişim bilgilerinin olduğu yerde cep telefonunu da görürsünüz. Acaba asıl kullandığı numara mı, yoksa arada bir göz attığı bir cep telefonu diye aklından geçirecek olanlar bir arasın. Doğrudan kendisi çıkacaktır. Çünkü başka bir cep telefonu kullanmaz. Bir sıkıntısı olan, başkana derdini açmak isteyen bu numarayı arar ve kendisiyle konuşur” satırları yer alıyordu.

Ödül töreninden bir gün sonra işte o cep numarasından Erkan Kocalar’ı arayıp kendisini tebrik ettim.
Neler hissettiğini sordum.
“Verdiğim şeyleri geri aldım. Bu beni çok sevindirdi. Hiçbir şeyin boşa gitmediğini görmek sevindirdi beni. Çok mutlu oldum” dedi.
Babasının neler hissettiğini sordum.
“O, Türkiye’deydi. Telefon etti. Çok çok mutlu olduğunu söyledi” dedi.

Erkan Kocalar, “Ben hep ‘Halka hizmet, hakka hizmet’ prensibinden hareket ettim. Gençlerimize her alanda aktif olarak görev almalarını öneriyorum. Yapılanlar karşılıksız kalmıyor. Sizler de Liyakat Nişanları ve başka ödüller alabilirsiniz. Sizler de göstereceğiniz sosyal ve politik angajmanlarla bu toplumu daha ileri götürebilirsiniz. Toplumsal dayanışma gösterin” çağırısında da bulundu.