Sizi göçmenler kurtaracak
Güncelleme Tarihi:
Yapılan kamuoyu yoklamaları, Avrupa ülkelerinde aşırı sağcılar güçlendikçe, yabancı ve İslam düşmanlığının arttığını gösteriyor. Tabii yabancı ve İslam düşmanlığı arttıkça, aşırı sağcı partilerin güçlendiğini de. Macaristan, Polonya, Fransa, Hollanda, Avusturya, Danimarka ve İsveç başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Almanya’da da aşırı sağcıların güçlenmesine paralel olarak yabancı ve İslam düşmanlığı tedirgin edici düzeyde artmaktadır.
Leipzig Üniversitesi’nde 2016 yılında yapılan bilimsel bir araştırmaya göre bu görüşü paylaşanların oranı yüzde 50’ye yükseldi.
Son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamalarına göre de her iki Almandan biri öyle düşünmektedir.
Hatta Thüringen ve Saksonya gibi eyaletlerde yok denecek kadar az Müslüman yaşadığı halde, Müslümanlar yüzünden kendilerini ülkelerinde yabancı hisseden Almanların oranı yüzde 70-80’i bulmaktadır.
Almanların yüzde 41.3’ü “Almanya’ya Müslüman göçü yasaklanmalı” görüşünü savunmaktadır.
KABUL ETMEK İSTEMEDİKLERİ GERÇEK
Ama yabancı ve İslam düşmanı Almanların ve diğer Avrupalıların duymak, görmek, bilmek ve kabul etmek istemedikleri bir gerçek vardır.
O da, sevseler de sevmeseler de, isteseler de istemeseler de yabancılara, göçmenlere, Müslümanlara ve diğer dinlerden olan insanlara muhtaç olduklarıdır.
Bundan sonra da muhtaç olacaklarıdır.
Hatta daha çok muhtaç olacaklarıdır.
83.2 milyon nüfuslu Almanya’da 65 yaş üzeri 18 milyon 270 bin kişi yaşamaktadır.
2035 yılında bu rakamın 20 milyonu geçmesi beklenmektedir.
Yabancı ve İslam düşmanlığının ‘zirve’ yaptığı eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerde şu anda yüzde 23 olan 65 yaş üstü nüfus oranının 2035 yılında yüzde 28-29’u bulacağından hareket edilmektedir.
Resmi verilere göre, Almanya’da şu anda 21.2 milyon emekli vardır.
2035 yılına kadar bu rakam daha da artacaktır.
Federal İstatistik Dairesi, Almanya’da iş çağındaki insanların oranında 2035 yılına kadar yüzde 7-11 arasında düşüş olacağından hareket etmektedir.
Yani şu anda olduğu gibi Almanya’nın önümüzdeki yıllarda da, on yıllarda da yabancı iş gücüne ihtiyacı olacaktır.
HER YIL 400 BİN KİŞİ GELMELİ
Kaldı ki, Almanya’nın şu anda bile yabancı iş gücüne ihtiyacı vardır.
Federal Çalışma Dairesi Başkanı Detlef Scheele, 2/3’ü kalifiye olmak üzere Almanya’nın şu anda 1 milyon 200 bin iş gücüne ihtiyacı olduğunu söylemektedir.
Almanya’daki 390 meslek alanında geçtiğimiz yıl 60 bin meslek eğitimi yerinin talep olmadığı için boş kaldığını söylemektedir.
Almanya’daki iş insanlarının oluşturduğu en büyük çatı örgütü Orta Ölçekli İşletmeler Federal Birliği’ne (BVMW) göre, kalifiye eleman açığının kapatılması için Almanya’nın her yıl 400 bin ‘göçmene’ ihtiyacı olacaktır.
BVMW, eleman sıkıntısı nedeniyle birçok işletmenin siparişleri geri çevirmek zorunda kaldığına dikkati çekerken, “Acilen kalifiye elemana ihtiyacımız var” diyor.
YABANCI DÜŞMANLIĞININ ETKİSİ
Almanya şüphesiz cazip bir ülkedir, ama kalifiye elemanlar için daha cazip ülkeler vardır.
2000 yılında Gerhard Schröder başbakanlığındaki SPD-Yeşiller koalisyonu, Enformasyon Teknolojileri (IT) alanında ‘Green Card’ (Yeşil Kart) yoluyla Almanya’ya yurt dışından nitelikli eleman getirmeyi denedi.
Ama 4 yılda gelen bilgisayar uzmanı sayısı 14 bin 876’yı geçmedi.
Almanya 1 Mart 2020’de ‘Nitelikli Göç Yasası’nı hayata geçirdi.
Ancak beklenen yine olmadı.
Hiç şüphesiz ülkede yaşanan yabancı düşmanlığının da bunda etkisi vardır.
Hiç şüphesiz politik sorumluluk taşıyanların çoğu bunun bilincindedir.
Ama aşırı sağcılar, ırkçılar ve yabancı düşmanları da şunu bilmelidir; Almanya’nın göçmenlere ve göçmen kökenlilere ihtiyacı vardır.
Almanya’yı göçmenler ve göçmen kökenliler kurtaracaktır.
Hiç sevmedikleri halde, emekli aylıklarını da onlar ödeyecektir.