Güncelleme Tarihi:
Hedef, yurt dışında yaşayan Türkiye kökenli çocuk ve gençlerin kimliklerini ve kültürlerini korumalarına, Türkiye ile bağlarını güçlendirmeye katkıda bulunmak.
Hedef, Türkiye kökenli çocuklar ile gençlerin sosyal, kültürel ve entelektüel gelişmelerine katkı sağlamak.
Hedef, yurt dışındaki Türkiye kökenli çocuk ve gençleri Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginlikleri hakkında bilgilendirmek, yaşadıkları ülkelerde başarılı, etkin bireyler olmalarına katkıda bulunmak.
Bu destek programının ilk etapta ABD, Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada ve Norveç’te hayata geçirilmesi öngörüldü.
Bu program çerçevesinde 6-17 yaş grubuna haftada 2 saat Türkçe, 1 saat tarih, 1 saat din ve değerler eğitimi, 1 saat de kültür ve sanat dersleri verilmesi de.
*
YTB’nin bu girişimi birçok Avrupa ülkesinde medya organları tarafından, “Türkiye, yurt dışında okullar açıyor” şeklinde yansıtıldı.
Hollanda’da da öyle.
Oysa ki, Türkiye bu ülkelerde ‘Anadolu Hafta Sonu Okulları’ açmayacaktı.
Türkiye, bu ülkelerde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları (STK) ile kâr amacı gütmeyen eğitim kurumlarına ‘hafta sonu kursları’ düzenlemeleri halinde parasal destek vermeyi öngörmüştü.
Resmi verilere göre Hollanda’da 400 bine yakın Türkiye kökenli insan yaşamaktadır.
Bunların çok büyük bir bölümü Hollanda vatandaşıdır.
Onbinlerce Türkiye kökenli çocuk ve genç bu ülkede okula gitmekte, eğitim görmektedir.
Topu topu Hollanda genelinde ‘Anadolu Hafta Sonu Okulları Proje Destek Programı’ çerçevesinde sadece 12 STK ve eğitim kurumuna YTB tarafından destek verilmektedir.
Böyle olduğu halde, Hollanda Sosyal İşler ve İstihdam Bakanı Woouter Koolmees, bu ‘okulların’, uyum açısından bir ‘tehdit ve tehlike oluşturacağını’ ileri sürecek kadar ileri gitmektedir.
Bakan Koolmees, “Çocukların Hollanda’da uyum konusunda geri kalacakları endişesini taşıyorum” diyor.
“Bildiğiniz gibi Türklerin birçoğu Hollanda ile değil, Türkiye ile ilgileniyor. Bunun da uyum için iyi olmadığını düşünüyorum ve endişeleniyorum” diyor.
Demokratlar 66 Partisi mensubu politikacılar da, “Bu endişe verici bir gelişmedir” diyorlar.
Hükümet ortağı Liberal Sol Parti (VVD) ile Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) bu ‘okulların’ Hollandalı eğitim uzmanları tarafından denetlenmesi için bastırıyorlar.
*
Yabancı ülkelerden eğitim için fon akmasına da karşı çıkıyorlar ve “Bu kesinlikle engellenmeli” diyorlar.
Aşırı sağcı Hollanda Özgürlük Partisi (PVV) ise, “Bu okullar yasaklansın” diyor.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte de, “Bu okullarda öğrencilere kurabiye yapmayı öğretmeyecekleri kesin. Bu okullar Türkiye kökenli göçmenlerin Hollanda toplumuna uyumlarına katkıda bulunmayacaktır. Bu öğrencilerin aynı zamanda Hollanda vatandaşı olduklarını unutmamak lazım” diyor.
“Bu tür dersler uyumu zorlaştırıyorsa veya demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne aykırıysa, istenmeyen bir durum olur. Türkiye gibi bir ülkenin bu tür eğitimler için neden finans kaynağı sağladığını bilmek istiyoruz” diyor.
Rutte, “Hollanda hükümeti, anti demokratik görüş ve düşüncelerin teşvik edilmesi halinde buna müdahale edecektir” diyerek efeleniyor.
Ama aynı Hollanda, dünyanın çeşitli kesimlerinde 115 ülkede 200’ün üzerinde okulda Hollandalı çocuk ve gençlerin Hollandaca ve Hollanda kültürünü öğrenmeleri, unutmamaları için ders verilmesine öncülük ediyor.
Her yıl milyonlarca Euro parasal destek veriyor.
Bu milyonların içinde hiç şüphesiz Hollanda’da yaşayan Türk ve Türkiye kökenli insanların ödedikleri vergiler de var.
Ama hiçbir Hollandalı da, “Biz neden bu tür eğitimler için finans kaynağı sağlıyoruz” diye sormuyor.
Evet Sayın Başbakan Mark Rutte;
Siz niye milyonlarca Euro veriyorsunuz yurt dışındaki Hollandaca ve Hollanda kültürü dersleri, kursları için?
Biz de bu tür eğitimler için sizin neden finans kaynağı sağladığınızı bilmek istiyoruz...