Siz ayda mı yaşıyorsunuz?

�

BAHAR Aslan, geçen hafta cumartesi günü sosyal medya hesabında “Ben ve arkadaşlarım, bir polis kontrolüne takıldığımızda, güvenlik birimlerindeki ‘kahverengi pislik’ (aşırı sağcı-Nazi yanlısı) korkusuyla kalp çarpıntısı geçiriyorum” içerikli bir Tweet paylaştı.
Tabii başta aşırı sağcılar olmak üzere, çeşitli kesimler tarafından hemen topa tutuldu.
Kendisine sosyal medyadan hakaretler yağdırıldı.
Hatta tehditler yağdı.
KRV Polis Sendikası Başkanı Michael Mertens, polise ‘ırkçı çamuru’ atan birisinin Polis Okulu’nda ders vermeye devam etmesinin mümkün olmayacağını söyledi.

İŞİNDEN KOVULDU
Bahar Aslan’ın bu söylemlerinin ‘Ceza ve İş Hukuku’ açısından incelenmesini istedi.
Yani bir yerde hem işten atılmasını hem de hakkında ceza davası açılmasını istedi.
CDU ve FDP’li bazı politikacılar da benzer açıklamalarda ve taleplerde bulundu.
Nitekim aradan çok geçmeden pazartesi günü HSPV, Bahar Aslan’la iş ilişkisini kesti.
Bahar Aslan ‘işten kovulduğunu’ okul yönetiminden değil, kendisini telefonla arayan gazetecilerden öğrendi.
Evet...
Her fırsatta vurgulanıyor...
Almanya demokratik bir hukuk devletidir...
Almanya özgür ve özgürlükçü bir ülkedir...
Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası’nın ‘Düşünce ve basın özgürlüğü’ başlıklı 5. maddesinde, “Herkesin, düşüncesini söz, yazı ve resimle özgürce ifade edip yayma ve herkese açık olan kaynaklardan, hiçbir engele uğramadan, bilgi edinme hakkı vardır. Basın özgürlüğü ile radyo ve film aracılığıyla haber verme özgürlüğü, güvence altındadır. Sansür uygulanamaz” denilmektedir.

IRKÇILIKLA SUÇLANDI
Bahar Aslan, Almanya’daki tüm polisleri ırkçı olmakla, ırkçı bir yaklaşım sergilemekle suçlamamıştır.
Emniyet birimlerinde görev yapan polisler arasında farklı tenden, farklı milliyetten, farklı ulustan olanlara, yani ‘kara kafalılara’ farklı bir tutum sergileyen ‘kara koyunlar’ bulunduğuna işaret etmiştir.
Bu yeni bir şey değildir.
Bu yıllardır bilinmektedir.
Daha önceki dönemlerde de bu yönde haberler çıkmıştır.
Almanya’nın Hessen eyaletinde bazı polislerin aşırı sağcı sohbet gruplarında mesajlaştıkları, haklarında dava açıldığı ve bazılarının görevden alındığı bilinmektedir.
NSU kısa adıyla tanınan ‘Nasyonal Sosyalist Yeraltı’ terör örgütü teröristlerinin ilk kurbanı Enver Şimşek’in yakınlarının avukatlığını yapan Türkiye kökenli Seda Başay Yıldız’a gönderilen “Pis Türk domuzu. Sen Almanya’yı bitiremezsin. Eğer buradan canlı çıkabilirsen bir an evvel defol git. Değilse kızını paramparça edeceğiz” yazılı ‘tehdit faksı’nda Frankfurt 1. Polis Karakolu’nda görevli bazı polislerin parmağı olduğu belirlenmiştir.
Bazı polis memurları görevden alınmıştır.

BAZI POLİSLER GÖREVDEN ALINDI
KRV’de aşırı sağcı olduklarından şüphelenilen ve ırkçı sohbet gruplarında paylaşımları nedeniyle açığa alınan polis memurlarından bazılarının görevine son verildiği bilinmektedir.
Başkent Berlin’de de aynı nedenle bazı polislerin işine son verilmiştir.
Aşağı Saksonya’da ikisi Eyalet Başbakanı Reiner Haseloff’un özel koruması olmak üzere birçok polis hakkında benzer paylaşımlar nedeniyle soruşturma açılmıştır.
Federal Anayasa Koruma Teşkilatı’nın yıllık raporlarında, emniyet birimlerinde tek tük de olsa aşırı sağcı yaklaşımlar sergileyenlerin bulunduğuna yer verilmektedir.
Alman Ordusu’nda görev yapan askerler arasında aşırı sağcıların bulunduğu yıllık raporlarda yer almaktadır.
Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre Almanya’da halkın yüzde 19’a yakını aşırı sağcı düşünceye destek vermektedir.
Sağ popülist Almanya için Alternatif’e (AfD) destek yüzde 17’yi bulmaktadır.
Hatta yeni eyaletlerde bu oran yüzde 30’lara ulaşmaktadır.
Alman emniyet birimlerinde görev yapan polisler de, Alman Ordusu’ndaki askerler de ‘gökten zembille inmemektedir”.
Onlar da bu toplumun içinden çıkmaktadır.
Bunu sağduyulu herkesin bilmesi gerekir.
Bahar Aslan’a ve onun gibilere ateş püskürenler acaba ayda mı yaşıyorlar?
Sizler gerçekten ayda mı yaşıyorsunuz?
Sizler aydan mı geliyorsunuz?