Sivaslılar Alman Ayşe ve Mustafa’yı arıyor
Güncelleme Tarihi:
Sivaslılar, 1995 yılında Sivas’ta 6 ay kalan ve şehrin 16 ilçesinin kültürel değerlerini yansıtan eserlere imza atan Andrea ve Stefan isimli Almanları arıyor. Ayşe ve Mustafa olarak isimlendirdikleri Almanları, Kültür ve Turizm Bakanlığı vasıtasıyla aramalarına rağmen ulaşamamışlar. 3 yıl önce Almanya’dan şehri gezmeye gelen arkadaşlarıyla tanışıp selamlar göndererek tekrar şehre davet etmişler. Ama bir cevap alamamışlar.
SİVAS’IN tarihi kent meydanında bulunan 800 yıllık Şifahiye Medresesinin içerisinde yer alan Sivas’ın 16 ilçesinin sahip olduğu kültürel değerleri yansıtan ahşap işlemeler dikkat çekiyor. İşlemeler kadar işlemelerin yapılma hikayesi de ilginç. Sivas’ı çok iyi tanıyan bir sanatçının elinden çıktığı düşünülen işlemelerin sahibi aslında 1995 yılında Sivas’ta yaşamış iki Alman. Andrea ve Stefan isimli Almanlar gezgin olarak geldikleri Sivas’ta Şifahiye medresesinde kendilerine tahsis edilen bir odada tam 6 ay kaldı.
BİR DAHA HABER ALINAMADI
Bu süre içerisinde medreseye taşıdıkları kütüklerin üzerine Sivas’ın 16 ilçesinin sahip olduğu kültürel değerleri işledi. Sivaslılar tarafından Ayşe ve Mustafa ismi verilen iki Alman, bir süre sonra Sivas’tan ayrıldı. Bir daha da kendilerinden haber alınamadı. Kültür ve Turizm Bakanlığının arama çabaları da sonuç vermedi. 24 yıl önce Sivas’a hediye ettikleri ahşap işleme eserler bugün halen Şifahiye Medresesi içerisinde Anadolu ismi ile sergileniyor. Sivaslılar ise Alman Ayşe ve Mustafa’yı arıyor.
BAZEN SIRTLARINDA BAZEN EŞEKLERLE
Turizm Tanıtım Platformu Sivas Temsilcisi olan ve aynı zamanda Şifahiye Medresesi içerisinde esnaflık yapan Ömer Aslan, bir çok kişinin arayıp ulaşamadığı Almanların hikayesini şöyle anlatıyor: “Sivas’ın tarihini kültürünü, kilimini, motifini anlatan iki Alman arkadaşımız 1995 yılında Sivas’a geldi. Şifahiye medresesinin en büyük odalarından birinde 6 ay kaldılar. 16 tane ilçemizin motiflerini araştırıp buradaki her bir direğe, bir ilçenin motiflerini, hayvanlarını ve bitkilerini kazıdı. Eşekleri ile bazen sanayiden bazen de kendi omuzlarında ahşaplar getirip burada oydular. Bu işlemeleri hiç çivi kullanmadan birbirine geçme sistemli yapmışlar. Biz bu arkadaşları çok merak ediyoruz. Kendilerine bir türlü ulaşamadık. Yaklaşık 3 yıl önce Almanya’dan arkadaşları gelmişti. Selam gönderdik Sivas’a davet ettik. Görüşmek, onları tekrar Sivas’ta ağırlamak istiyoruz.”
