FRANKFURT
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2024 12:06
Almanya’daki göçmen kökenli kabare sanatının öncüsü komedyen ve yazar Şinasi Dikmen, yıllar önce sahneleri bırakıp emekliye ayrılmıştı. Dikmen, “Emeklilik her yiğidin işi değil. Sonu kötü biten bir meslek. En iyisi çalışmak” diyerek sahnelere döneceğini açıkladı. Ancak bu kez oyuncu olarak değil, yazdığı mizah yazılarını okumak üzere...
SON olarak iki yıl önce Frankfurt’ta kurduğu kabare tiyatrosu ‘Die Käs’in (Die Kabarett Änderungsschneiderei) 25’inci, kendisinin Almanya’ya gelişinin 50’nci yılı ve aynı zamanda 75’inci yaş günü dolayısıyla düzenlenen programda özel bir kabare sunumuyla sahneye çıkan Dikmen, önümüzdeki dönemde ayda bir düzenlenecek okuma programlarıyla sahnede olacak. Kabare sanatçısı olarak 30 yıllık sahne kariyerini 2015 yılında sonlandıran Dikmen, ‘Die Käs’deki Almanca okuma programlarında ‘kendisi, Türkler ve Almanlar, Almanya Türkleri hakkında, Türklerle Almanlar arasındaki ilişkiler üzerine’ kaleme aldığı mizah yazılarını okuyacak. Yani hicivlemeye, eleştirmeye ve de güldürmeye devam edecek. Dikmen’in ‘Kan şekeri ile yüksek tansiyon arasında’ (Zwischen Blutzucker und Bluthochdruck) adlı ilk programı 22 Aralık Pazar günü saat 12.00’de.
‘EMEKLİLİK, SONU KÖTÜ BİTEN BİR MESLEK’Sahneyi bıraktıktan sonra kabareden çok önce başladığı ve tüm yaşamı boyunca sürdürdüğü yazmaya ağırlık veren Dikmen, bu arada Frankfurt ve çevresinde birkaç okuma etkinliğine katılmıştı, zaman zaman da tiyatrodaki çalışmalara destek veriyordu. Ancak zamanının önemli bir bölümünü Türkiye’de geçiyor ve kendisini ‘emekli’ olarak görüyordu. Ünlü sanatçı neden yeniden çalışmaya başladığını şöyle anlattı: “Tüm çalışanlara emeklilik anlatılır. Sen çalış, sonra emekli olursun, istediğini yaparsın, istediğini yersin, istediğin yere gidersin! Ama kazın ayağı öyle değil. Emekliliğin ilk yıllarında her gün işe gitme zorunluluğu ortadan kalktığı için yaşamının ritmini ve biçimini değiştirirsin. Ama vücudun ve beynin bunu kabul etmez. Öğleye kadar yatmak, evden hiç çıkmadan haftalarca ‘
yemek masası–tuvalet–yatak odası’ arasında deli danalar gibi dolaşmak seni hasta eder. Gezilere gidebilecek bol zamanın olduğu söylenmiştir ama sende uzaklara gitmek için yeterli para yoktur. Eşinin Afrika’da
aslan görmek, Kanada’da beyaz ayı peşine düşmek gibi niyeti yoktur. Sen ise iki defa Roma’ya gidersin, üç defa Paris’e, ne bilim Peru’ya... Bir insan vücudu hangi Roma’ya, hangi Paris’e kaç gün dayanır? Bir insan beyni kaç Barcelona ister? Hareket etmediğin için senin farkında olmadığın tansiyon utanmazca kendini gösterir. Kan şekerin yükselir, erkeksen prostatın bas bas bağırır, kadınsan ‘Dizlerim, dizlerim’ dersin. Yani emeklilik her yiğidin işi değildir. Sonu kötü biten bir meslektir. Onun için en iyisi çalışmaktır.”
MİZAH DÜNYASINDA YENİ BİR DEVİR AÇTIAlmanya’ya bir hastanede sağlık görevlisi olarak çalışmak üzere 1972 yılında gelen
Şinasi Dikmen’in Almanya’daki Türk toplumu, Almanlar ve Türk-Alman ilişkilerine ilişkin mizah yazıları 70 yılların sonlarından itibaren önce Almanca ve daha sonra da Türkçe gazetelerde yayımlanmaya başladı. Bu arada Ulm Şehir Tiyatrosu’nda da sahneye çıkan Dikmen’in ilk kitabı 1983’te yayımlandı. Alman kabaresinin büyük isimlerinden Dieter Hildebrandt’ın ünlü televizyon programı ‘Scheibenwischer’de de bir süre yer alan Dikmen, 1986’da Muhsin Omurca’yla birlikte ‘Knobi Bonbon’ kabare grubunu kurdu. 1997’ye kadar devam eden ‘Knobi Bonbon’, Almanya’daki mizah dünyasında yeni bir devir açtı, aynı zamanda da bitmek tükenmek bilmeyen entegrasyon tartışmaları ve giderek artan yabancı düşmanlığının belirlediği ülke gündemine göçmenler içinden entelektüel ve sanatsal bir müdahale olarak haklı bir prestij kazandı. Dikmen, daha sonra eşi Ayşe Aktay’la birlikte Frankfurt’a gelip kendi salonu olan bir kabare tiyatrosu kurma hedefini gerçekleştirdi. Aktay ve Dikmen’in 1997’de kurdukları, büyük zorluklarla işletip kurumsallaştırdıkları tiyatro, yani ‘Die Käs’, artık bu alanda uzmanlaşmış profesyonel bir ekip tarafından yönetiliyor. Günümüzde sadece Frankfurt’un değil, tüm Almanya’nın en çok bilinen, sevilen ve başarılı kabare mekânları arasında yer alıyor. Bu arada hepsi Almanca dört kitabı da yayınlanan Dikmen, yazmaya devam ediyor. ‘Die Käs’, 27 yıl önce “Alman mizahına Türkler’den kalkınma yardımı” iddiasıyla kurulmuştu. Kurucusu Şinasi Dikmen’i yeniden programına alarak bu iddiasını sürdürüyor.