Şimdiye kadar neredeydiniz?

İNGİLTERE’de 150 bin, İtalya’da 139 bin, Fransa’da 123 bin insan yaşamını yitirdi.
Kovid-19 diğer Avrupa ülkelerinde de on binlerce kişiyi alıp götürdü.
Böyle olduğu halde Almanya’da, Fransa’da, Avusturya’da, Hollanda’da ve daha birçok Avrupa ülkesinde on binlerce aşı karşıtı her gün sokaklarda.
Politikacılar ise aşı zorunluluğunu tartışmakta.
Partilerinin oy kaybetmesi ve koltuklarından olma endişesiyle Kovid-19 belasını durduracak katı önlemler alma cesareti göstermekte zorlanıyorlar.

HÂLÂ TARTIŞILIYOR
İtalya 1 Şubat 2022 tarihi itibariyle 50 yaşın üzerindekilere aşı zorunluluğu kararı aldı.
Karara uymayanların 600 ile 1500 euro arasında para cezasına çarptırılması da öngörüldü.
Avusturya da 15 Şubat itibariyle 14 yaşın üzerindekilere aşı zorunluluğu kararı verdi.
3 bin 600 euroya kadar da para cezası.
Almanya’da ise aşı zorunluluğu 2020’nin sonlarından beri gündemde.
Ama hâlâ tartışılıyor.
Aslında buna pek de şaşırmamak gerekir.
Çünkü bu Almanya ve Alman politikacılar için yeni bir olgu değildir.
Herhangi bir konuda önce aylarca tartışılır.
Sonra bir ‘Uzmanlar Komisyonu’ oluşturulur.
Hazırlanan öneriler yeniden tartışmaya açılır.
Aylarca tekrar tartışılır.
Bazıları karara bağlanır...
*
İşte Almanya’da yine benzer tartışmalar yaşanmakta.
Almanya’da şu anda halkın yüzde 70’i aşı zorunluluğundan yana.
Almanya’nın eski Başbakanı CDU’lu Angela Merkel aşı zorunluluğundan yanaydı.
Şu andaki SPD’li Başbakan Olaf Scholz da “Ben şahsen aşı zorunluluğundan yanayım” diyor.
CDU’nun ‘geçici’ Genel Başkanı Armin Laschet, herkese aşı zorunluluğu getirilmesine ve aşı karşıtlarının ‘cezalandırılmasına’ sıcak bakmıyor.
Laschet’in yerine Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Başkanı koltuğuna oturan Hendrik Wüst ise aşı zorunluluğundan yana.
CSU Genel Başkanı ve Bavyera Başbakanı Markus Söder ise hâlâ tam karar verememiş gözüküyor.
Zaman zaman bu pandemi belasıyla mücadelede başarılı olunabilmesi için aşı zorunluluğunun şart olduğunu söylüyor.
Bazen de genel aşı zorunluluğuna sıcak bakmadığını.
Sol Parti aşı zorunluluğuna tam destek veriyor.
Hükümet ortağı Yeşiller’in çoğu da öyle.
Diğer hükümet ortağı FDP ise bölünmüş durumda.
FDP Genel Başkanı Christian Lindner aşı zorunluluğundan yana ama partinin önde gelen bazı isimleri “Hayır” diyor.
Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) ise “Kesinlikle hayır” diyor.

SCHOLZ’U SIKIŞTIRIYORLAR
CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Ralph Brinkhaus, Başbakan Olaf Scholz’u sıkıştırıyor.
Eyalet Başbakanları Dönem Başkanı olan KRV Eyalet Başbakanı Hendrik Wüst başta olmak üzere, CDU’lu bazı eyalet başbakanları da Brinkhaus’a tam destek veriyor.
Başbakan Scholz’un zaman kaybetmeden harekete geçip bir ‘aşı zorunluluğu haritası’ ilan etmesini istiyorlar hepsi de.
Tabii başbakan olmadan birkaç gün önce, “Genel aşı zorunluluğu şubat başı, mart başı hayata geçirilmeli” diyen Scholz, şimdilerde bunun hükümetin değil, Federal Meclis’in ve milletvekillerinin işi olduğunu söylüyor.
Tabii CDU/CSU’luların şimdi bu kadar bastırdığını görünce, duyunca, insanın aklına ister istemez, “Şimdiye kadar neredeydiniz?” demek geliyor.
Daha 8 Aralık 2021’e kadar iktidarın büyük kanadı CDU/CSU’ydu.
SPD ‘küçük ortak’ statüsündeydi.
Başbakan CDU’luydu.
Herkese aşı zorunluluğuna hiç de sıcak bakmayan dönemin Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn da.
Ralph Brinkhaus o günlerde, o haftalarda, o aylarda da CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı’ydı.
Diğerleri de yüksek düzeyde aktif politikacı...
Gerçekten, “O zaman neredeydiniz CDU/CSU’lular?”...