‘Şimdi söz bende’
Güncelleme Tarihi:
Almanya’da son aylarda İslam karşıtı gösteriler ve eleştiriler dozajını iyice artırıyor ve halkın önemli bir kısmı Müslümanları destekleyerek İslam karşıtlarına geçit vermiyor. Ancak, bu Müslümanların bütün sorunlarını çözdüğü anlamına gelmiyor. İyi derecede eğitim aldıkları halde sırf başörtülü oldukları için iş yeri bulamayan kadınların görmezden gelinmesi, bu sorunların başında gelenler arasında yer alıyor.
Bavyera Televizyonunda (BR) canlı yayınlanan ‘Şimdi söz bende’ (Jetzt red i) programına katılan Nurseda Çabuk ve Sertap Akbal, vatandaşların sorularına cevap veren yetkililer karşısında bu sorunu dile getirdi. Bu hafta Rosenheim yakınlarındaki Waldkraiburg kasabasında gerçekleşen çekimlere katılan Çabuk ve Akbal, meslek eğitimleri olmasına rağmen işverenlerin kendilerini başörtülü veya Müslüman oldukları için işe almadığı düşüncesini taşıyor.
Anaokulu öğretmenliği mesleğini öğrenen ve 2005 yılından sonra bu kasabada iş başvurularında bulunan Çabuk, iş görüşmelerine dahi davet edilmemiş. Kasabada biri hariç tüm ana okullarının kiliselere ait olduğunu dile getiren Çabuk, bir kilise yetkilisinin de kendisine inancından dolayı işe alınmadığını söylediğini aktardı. Benzer durumu Sertap Akbal da yaşamış. Başörtüsü taşımadan önce eczane asistanlığı meslek eğitimi aldığını, daha sonra evlenip sekiz yıl annelik hakkını kullandığını anlatan Akbal, tekrar işine geri dönmek istediğini, fakat artık başörtülü olduğu için işe alınmadığını belirtti. Bir eczanecinin kendisine müşterilere durumu izah edemeyeceğini açıkladığını dile getiren Akbal, "İşime geri dönmek istiyorum, sırf başörtülü olduğum için ömrümün sonuna kadar ev kadını kalmak istemiyorum." şeklinde konuştu.
Sorulara muhatap olan Bavyera Sosyal İşler Bakanlığı Daire Şefi Michael Höhenberger, işverenlerin bu tutumlarının çoğu kez doğru olmadığını söyledi. Dini inancın işe alımda engel olmaması gerektiğini anlatan Höhenberger, bu temel hakka daha fazla dikkat edilmesi gerekeceğini belirtti ve kiliselerin işe almada din etkenini dikkate almakla birlikte çoğu kilisenin de Müslümanları işe aldığını sözlerine ekledi. Höhenberg, haklarının ihlali durumunda hukuk mücadelesi verebileceklerini söyledi ve iki kadına da iş başvurusunda bulunmaya devam etmelerini önerdi.