Güncelleme Tarihi:
Etkinliğe katılmak için otomobile bindikten kısa bir süre sonra radyoda, Bavyera Eyaleti’nin başkenti Münih’in doğusundaki Grafing beldesindeki tren istasyonunda bir saldırganın sabahın erken saatlerinde bir yolcuyu bıçaklayarak öldürdüğü, üç kişiyi de yaraladığı haberi verildi.
Eli bıçaklı saldırganın önce “Allahu Akbar” (Allahu ekber - Allah büyüktür) diye bağırdığını ve rastgele saldırdığı yolculardan birini öldürdüğünü, diğer üçünü de yaraladığını söylüyordu.
Federal İçişleri Bakanlığı binasının girişinde, etkinliğe katılmak için gelenler uzun bir kuyruk oluşturmuştu.
Hepimiz sırayla kontrolden geçip içeri girdik. Etkinliğin başlamasını beklerken, yıllardır tanıdığım Alman Uyum ve Göç Vakfı Uzmanlar Kodnseyi Başkanı Prof. Christine Langenfeld ile sohbete başladık.
Prof. Langenfeld, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun neden görevi bırakma kararı aldığının ‘perde arkasını’ bilmek istiyordu. Yani konumuz Türkiye ve Türkiye’deki politik gelişmelerdi.
Biz sohbet ederken yanımıza Bakan de Maiziere geldi. “Günaydın” dedikten sonra “Herhalde duymuşsunuzdur, bu sabah Münih yakınlarındaki bir tren istasyonunda bir saldırgan yolculardan birini bıçaklaşarak öldürmüş, üç kişiyi de yaralamış” diye ekledi.
Bakan de Maiziere de spiker gibi “Saldırgan ‘Allahu ekber’ diye bağırdıktan sonra saldırmış, göçmen kökenli bir Almanmış” dedi.
Etkinlik başladı. Salonda aralarında başörtülü Müslüman genç kız ve kadınların da bulunduğu 100’e yakın izleyici vardı.
Tam iki saat boyunca ‘Ortak değerler ve birlikte yaşam’ konuşuldu.
Bakan Thomas de Maiziere sordu, uzmanlar görüş belirtti. Toplumsal birlikteliğin nasıl korunacağı, barış içinde birlikte yaşamın nasıl şekkilenndirileceği konuşuldu uzun uzun.
Grafing tren istasyonundaki saldırıdan hiç bahsedilmedi. Aynı gün öğleden sonra, olay yerinde yakalanan saldırganın ‘göçmen kökenli bir Alman vatandaşı’ değil, ‘Alman olduğu’ açıklandı.
Saldırgan Müslüman da değişmiş. Radikal İslamcı teröristleri örnek alıp, o da “Allahu ekber” diyerek saldırmış. Yani ‘çakma Müslüman’ bir Alman vatandaşı.
Bu gelişmeden sonra başkent Berlin’deki ‘sorunlu bölgelerde’ sosyal danışman olarak çalışan birkaç uzmanla konuştum.
“Bu da nereden çıktı? Şimdi bir de ‘çakma Müslümanlar’ mı çıktı?” diye sordum.
Göçmen kökenli öğrencilerin yoğun olduğu okullarda bazı Alman gençlerin “Allahu ekber” diyerek kızlara cinsel tacizde bulunduklarını söylediler. Aynı şekilde Berlin’in çeşitli kesimlerindeki metro istasyonlarında, hatta metrolarda bile, göçmenlikle uzaktan yakından hiç ilgisi olmayan Alman gençlerin “Allahu ekber” diyerek kızlara, kadınlara, hatta erkek yolculara saldırdıklarını söylediler.
PEGIDA kısa adıyla tanınan ‘Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar’ çatısı altında bir araya gelen İslam ve Müslüman düşmanları ile sağ popülist Almanya için Alternatif’in her geçen gün güçlenmesi ve ‘çakma Müslümanlar’ın da onların ekmeğine yağ sürmesi tedirgin edici bir gelişmedir. Hatta tehlikeli.