Sığınmacıya hayır

Asıl organizatör ‘Pro NRW’ (Kuzey Ren Vestfalya İçin) adıyla tanınan aşırı sağcı bir parti.
Hannover’de Selefilere karşı protesto gösterisi.
Düzenleyen ‘HoGeSA’.
Ama arka planda kalarak protesto gösterisini yönlendiren aşırı sağcı, yabancı düşmanı, ırkçı Neonazilerin ağırlıklı olduğu Almanya Nasyonal Demokrat Parti (NPD).

* * *

Berlin’de de öyle.
Berlin’in Marzahn kesiminde sığınmacıların barınabilmeleri için yerleştirilmesi planlanan konteynerlere karşı önceki gün bir protesto gösterisi düzenlendi.
Güya çevre sakinleri öncülüğünde.
Ama gerçek hiç de öyle değildi.
Bu gösterinin arkasında da NPD vardı.
Son yıllarda Berlin’in Hellersdorf ve Marzahn kesimlerinde sığınmacıların sırtından oy avcılığı yapan NPD’li ırkçılar ağırlıktaydı.
Yani Nenoziler.
Ellerinde “Uyanın! Yakınacağınıza harekete geçin” yazılı dev bir pankart vardı.
Ama iyi ki, Berlin’de sağduyulu insanlar da var.
Bu insanlar neonazileri susturdu.
Aralarında Sosyal Demokrat Parti (SPD) Berlin Eyalet Teşkilatı Başkanı Jan Stöss ve aynı partiden Çalışma Senatörü Dilek Kolat, Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Sağlık Senatörü Mario Czaja, Yeşiller Partili Berlin Eyalet Parlamentosu milletvekili Canan Bayram’ın da bulunduğu 3 binden fazla kişi, karşı bir gösteri düzenleyerek Neonazilere “Dur” dedi.

* * *

Bu hiç şüphesiz demokrasi ve hoşgörü açısından önemli bir sinyaldi.
Ancak SPD’ye yakınlığıyla bilinen Friedrich Ebert Vakfı (FES) adına yapılan yeni bir araştırma, Almanya açısından hiç de olumlu sinyaller vermedi.
Bu araştırmada, Almanların yüzde 44’ünün sığınmacılara olumsuz bir yaklaşım sergilediği, hatta bu oranın yeni eyaletlerde, yani eski Doğu Almanya sınırları içinde yüzde 53’e ulaştığı saptandı.
Aynı araştırmada, Almanların yüzde 42’sinin sığınmacıların kendi ülkelerinde politik takibata uğramadığı görüşünde birleştiği de belirlendi.
Son 12 yılda büyük ölçüde düşüş olsa da yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığı da tedirgin edici düzeyde.
FES adına yapılan araştırmada, 2002 yılında Almanya’da yabancı düşmanı eğilimlileri destekleyenlerin oranı yüzde 34.5’i bulurken bu oranın günümüzde yüzde 20’ye düştüğü saptandı.
2003 yılında yüzde 21.7 olan İslam düşmanı eğilimlere desteğin de 2014 yılında yüzde 17.5’e düştüğü de belirlendi.

* * *

Bu hiç şüphesiz olumlu bir gelişme.
Ama bu veriler hâlâ bu ülkede her 5 kişiden birinin yabancı düşmanı, yaklaşık her 6 kişiden birinin de İslam düşmanı eğilimlere destek verdiğini ortaya koymakta.
Almanların yüzde 31.5’i, yani her 3 Alman’dan biri “Almanya’daki Müslümanların çokluğu yüzünden kendimi ülkemde yabancı hissediyorum” diyor.
Hem de 81 milyon nüfuslu Almanya’da Müslümanların sayısı 4.3 milyonu geçmediği halde.
“İşyeri sıkıntısı çelikldiğinde yabancılar ülkelerine geri gönderilmeli” diyenlerin oranı yüzde 18.2’yi buluyor.
“Çevremde Romanların yaşamasını istemiyorum” diyenlerin oranı yüzde 41.1’e ulaşıyor.

* * *

Bu rakamlar gerçekten tedirgin edici...
Bu gelişme, Almanya’da barış içinde birlikte yaşam açısından alarm verici nitelikte.
Daha tehlikelisi ise Almanların yüzde 23’ünün “Almanya’nın tüm toplumu temsil edecek tek bir partiye ihtiyacı var” görüşünde birleşmesi.
En tehlikelisi de Almanların yüzde 11’inin “Almanya’yı tek elden yönetecek bir lidere ‘Führer’e, yani (Hitler’e) ihtiyacı var” düşüncesinde olması.