Güncelleme Tarihi:
*
Aynı yıl 9 Kasım’da da Berlin Duvarı yıkıldı.
2015 yılıydı...
Ağırlıklı olarak Irak, Suriye, Pakistan ve Afganistan’dan Avrupa’ya akın eden sığınmacı sayısının artması üzerine ‘yeni duvarlar örülmesi’ yeniden gündeme geldi.
Yunanistan ve Bulgaristan üzerinden selen sığınmacı sayısı artınca Avusturya ölümü bile göze alarak kapılarına dayanan insanları geri çevirdi.
İçeri girenleri de Almanya’ya yönlendirdi.
Macaristan’ın 2010 yılından beri Başbakanlığını yapan sağ popülist Viktor Orban, sığınmacıları ülkesine sokmamak için Sırbistan’la olan 175 kilometre uzunluğundaki sınırlarına dikenli telden ‘duvar’ ördürttü.
Çok geçmeden Bulgaristan ile Yunanistan da Türkiye ile olan sınırlarını dikenli tellerden ‘duvarla’ çevirdi.
DEMOKRASİ, BARIŞ, DAYANIŞMA, İNSANLIK ve ADALET’in büyük harflerle yazıldığı Avrupa Birliği (AB) üyesi birçok ülke sığınmacıları ülkelerine almamakta direndi.
KARŞI ÇIKAN DA OLDU İSTİSMAR EDEN DE
Almanya’nın o dönemdeki Başbakanı Angela Merkel ise insancıl bir tutum sergileyerek hem AB’nin prestijini hem de sığınmacıları kurtardı.
Merkel, 31 Ağustos 2015 tarihinde düzenlen yerli ve yabancı medya mensuplarının katıldığı geleneksel ‘Yaz Basın Konferansı’nda, sığınmacı akınıyla ilgili soruları uzun uzun cevapladı.
Ve “Almanya güçlü bir ülke. Bu şeye yaklaşmamızın motifi şu olmalı: Biz çok şey başardık. ‘Wir schaffen das’! (Bunu başarırız, beceririz, üstesinden geliriz” dedi.
Tabii buna karşı çıkanlar oldu.
İstismar edenler de...
*
2013 yılındaki genel seçimlerde toplam oyların yüzde 4.7’sini alarak yüzde 5 barajını aşamayan sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) sığınmacıların sırtından oy avcılığı yaparak 2017’deki genel seçimlerde oy oranını yüzde 12.6’ya yükseltti.
Ama seçimlerden Merkel’in genel başkanlığını yaptığı CDU ile ‘kardeş parti’ CSU yüzde 32.9’la ‘en güçlü parti’ olarak çıkarak, SPD’yle büyük koalisyon sürdürüldü.
Rusya lideri Vladimir Putin’in Ukrayna’da başlattığı ve sürdürdüğü savaş nedeniyle bir milyondan fazla Ukraynalı’nın Almanya’ya gelmesi ve diğer ülkelerden gelen sığınmacı sayısının artması, Almanya’da sığınmacı tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
AfD’nin yanı sıra CDU/CSU da Bavyera ve Hessen’de dün yapılan Eyalet Parlamentosu seçimleri öncesi sürdürdükleri seçim kampanyasında sığınmacıların sırtından oy avcılığına çıktı.
GENEL SEÇİME 2 YIL VAR...
AfD, sığınmacılara Almanya’nın kapılarının kapatılmasını isterken, CDU ile CSU ‘sığınmacılar için üst sınır’ saptanmasını gündeme getirdi.
Başvuruları kabul edilmeyen sığınmacıların derhal sınır dışı edilmesini de.
Hatta AfD sığınmacılara ödeme yapılmasına son verilmesini önerdi.
CSU Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder de sığınmacılara nakit para verilmemesini, onun yerinde temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ‘Prepaid card’ (yüklenilen miktarda harcama yapılabilen Ön Ödemeli Kart) verilmesini gündeme getirdi.
Hükümet ortağı FDP Meclis Grup Başkanı Christian Dürr, ‘prepaid card’ önerisine destek verdi.
CDU Genel Başkanı Friedrich Merz de başvuruları reddedilenlere hiçbir ödeme yapılmamasını istedi.
Evet...
Almanya’da 2025 yılında yapılacak genel seçimlere daha 2 yıl olduğu halde, sığınmacıların sırtından oy avcılığı şimdiden başladı.