‘Şiddete ve kadın-erkek ayrımına karşı çocuklarımızı eğitmeliyiz’

Güncelleme Tarihi:

‘Şiddete ve kadın-erkek ayrımına karşı çocuklarımızı eğitmeliyiz’
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2023 10:42

CHP Hannover Kadın Kolları, Alevi Toplumu konferans salonunda pedagog Lale Çakan’ın moderatörlüğünde Prof. Dr. Selin Kara ve gazeteci-yazar Hülya Yazıcı’nın katıldığı bir ‘Kadın Hakları’ paneli düzenledi.

Haberin Devamı

GAZİ Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınların her alanda ileri bir seviyede olmasını arzu ederek bütün dünya ülkelerinden önce 5 Aralık 1934’te ‘seçme ve seçilme hakkı’ tanıdığını belirten Prof. Dr. Selin Kara, şunları söyledi: “5 Aralık 1934 günü dünyada kadınların yasal olarak milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu ülke sayısı 28, bu hakkın kullanıldığı ülke sayısı ise sadece 17 idi. 5 Aralık 1934’de Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınırken, o dönemde Avrupa’daki bazı gelişmiş ülkelerde bile kadınların bu hakkı bulunmuyordu. Seçme ve seçilme hakkına Fransa’da kadınlar 1944, İtalya’da 1945, Yunanistan’da 1952, Belçika’da 1960 ve İsviçre’de 1971 yılında kavuştular. Bugün yasalarla kadınlar korunuyor olmasına karşın; ne yazık ki evde, iş yerlerinde, sokakta hâlâ birçok tacize, dışlanmaya, şiddete maruz kalıyorlar. Kadın sığınma evlerinin olması güzel bir gelişme ve bunlar daha da yaygınlaştırılmalı. Toplum olarak şiddete karşı çıkmamız için ve kadın–erkek ayrımı yapılmaması için çocuklarımızı iyi eğitmeliyiz. Fiziki güç gerektiren meslekler dışında her mesleği kadınların da yapabileceğini çocuk yaştan vereceğimiz eğitimlerle bilinç oluşturmalıyız. Yasalar birçok ülkede kadın haklarını korusa da çoğu toplumda kadınlar için eşit haklar hâlâ tam olarak mümkün değil. Almanya’da bu durum, özellikle iş ve siyaset alanındaki fırsat eşitsizliğinde açıkça görülüyor. Bunun yanı sıra kadına karşı cinsel ve aile içi şiddet ile uluslararası kadın ticareti de dikkat edilmesi gereken başlıca konular arasında geliyor. Almanya’da kadınlar, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında toplumda daha görünür hale gelmiş durumda olsalar da maalesef kadın hareketi hâlâ hedefine ulaşmaktan çok uzak.”

‘Şiddete ve kadın-erkek ayrımına karşı çocuklarımızı eğitmeliyiz’
‘DÖRT KADINDAN BİRİ...’
Kadına yönelik şiddetin pek çok farklı şekilde ve maalesef sıklıkla gerçekleştiğini belirten gazeteci-yazar Hülya Yazıcı ise şöyle konuştu: “En sık rastlanan durum ise aile içinde gerçekleşen şiddettir. Yapılan bir araştırmaya göre, Almanya’daki her dört kadından biri, hayatında en az bir kez aile içi şiddet mağduru olmuştur. Kadınları korumak adına, 2002’de ‘Şiddete Karşı Koruma Yasası’ yürürlüğe konulmuştur. Bu yasa, polisin şiddete maruz kalan kadını korumak için acil ve mahkeme kararı olmadan tedbirler almasına izin vermektedir. Örneğin böyle bir durumda, fail, paylaşılan evi hemen terk etmek zorunda kalabilir. Almanya’da danışmanlık merkezleri veya kadın sığınma evleri dahil olmak üzere, fiziksel, psikolojik ya da cinsel şiddete maruz kalmış kadınlara hizmet veren birçok farklı yardım kurumu bulunmaktadır. Kadın sığınma evi, şiddet olaylarından etkilenen kadınların sığınabilecekleri güvenli bir alandır. Kadınlar, maruz kaldıkları tehlikeli durum hali çözümlenene kadar orada yaşayabilirler. Bu evlerin adresleri gizlidir, yani kimsenin sizi orada bulması mümkün değildir. Ne yazık ki, yeterli kadın sığınma evi bulunmamaktadır ve olanlarda boş bir alan bulmak çoğu zaman zor olabilir, fakat orada çalışanlar kesinlikle bir yol bulmanıza yardımcı olacaklardır.”

BAKMADAN GEÇME!