Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın Ratingen Kenti'nde aile içi şiddetin tartışıldığı 'Ihre Freiheit- seine Ehre' (Kadının özgürlüğü- erkeğin namusu) konulu etkinliğe katılan NRW Eyaleti Aile, Kadın ve Uyum Bakanı Armin Laschet, Hürriyet'in 'Aile içi şiddete son' kampanyasına övgüler yağdırdı.
Avukat Seyran Ateş, Prof Dr. Heiner Bielefeldt, Avukat Kadriye Aydın, yazar ve oyuncu Renan Demirkan ve Prof Dr. Ahmet Toprak'ın da konuşmacı olarak katıldıkları toplantıda söz alan Laschet, 'Elli yıldır ihmal ettiğimiz göç ve uyum politikasını yeni yeni hayata geçiriyoruz. Burada göçmenlere iki ayrı mesaj vermek istiyorum. Öncelikle buraya aitler ve burası artık onların da vatanı. Bunu iyi bilmeliler. İkinci olarak da çağrım iyi bir eğitimle kendilerini ve çocuklarını donatmaları. Böylece aile içi şiddetin de önü kesilecektir' dedi.
SORUN HEPİMİZİN
Laschet sözlerini şöyle sürdürdü:
'Aile içi şiddet sınır tanımıyor. Bu sorun sadece şiddete maruz kalanın değil hepimizin sorunu. Bunu sadece göçmen sorunu olarak ele almak yerine genel ve sosyal bir problem olarak ele almalıyız. Göçmen kuruluşlarının yanı sıra yazılı ve görsel medya da büyük sorumluluklar üstleniyor. Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında Almanya'nın en yüksek tirajlı Türkçe gazetesi Hürriyet aile içi şiddete son kampanyası ile güzel ve anlamlı bir örnek teşkil ediyor. Bu yüzden Hürriyet'in Kölnde düzenlediği bilgilendirme toplantısının himayesini seve seve üstlenmiştim.'
ÖZGÜRLEŞMELİYİZ
Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için insanlara özgürleşme ortamı sağlanması gerektiğini belirten Berlinli Avukat Seyran Ateş ise şunları söyledi:
'İnsanın hayatını insan gibi yaşayabilmesi için özgür olması gerekir. Aksi takdirde kafesteki kuştan farkı olmaz. Kadınlarımız namus cinayetlerine kurban gidip hayatlarından oluyorlar. Çünkü onlar adına başkaları karar veriyor. Toplum olarak artık buna göz yumamayız. Bu nedenle artık bazı şeyler yapmanın zamanı gelmiştir. Kampanyalarımızla sesimizi daha geniş kitlelere duyurabileceğiz.'
Anneler eğitilmeli
Oyuncu Renan Demirkan ise konuşmasında şiddetin eğitimle doğrudan ilgisine değinerek öncelikle annelerin eğitilmesi gerektiğini vurguladı. Demirkan, 'Bence 3 yaşına gelmiş her çocuk zorunlu olarak yuvaya verilmeli. Burada küçük yaşta batının değerleriyle tanışıp kendi ailesinin dışında da bir dünyanın olduğunu keşfetmesi gerekiyor. Şiddet en fazla çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratıyor' dedi.
NAMUS NEDİR
Namus kavramının gençler tarafından algılanma biçimine değinen Prof Dr. Ahmet Toprak ise şunları söyledi:
'Uzun yıllardır gençler üzerinde araştırmalar yapıyorum. Namus denildiği zaman aslan kesilen gençler konu hakkında dört cümle bile kuramıyorlar. Namus onlar için tam olarak kavrayamadıkları ve ifade edemedikleri bir kavram. Adeta dibi olmayan bir fıçı gibi. Gençlerin kimine göre namus bir imajken kimine göre sadece bir cinsellik kavramı. Sanırım bu konu daha uzun yıllar konuşulmaya devam edecek. Kadına bakış açısı değişmediği sürece bu böyle sürüp gider.'
Avukat Kadriye Aydın ise, 'Göç devam ettiği sürece bu sorun da devam edecektir. Sorunun çözüm yolları araştırılırken bir yandan da etkin politikalar hayata geçirilmeli' dedi. Prof. Dr. Heiner Bielefeldt ise zorla yapılan evliliklere değinerek 'Bu tür zorlamalar insan hakkı ihlalidir. Bu tartışmalar için maalesef geç kaldığımızı düşünüyorum' diye konuştu.
HÜRRİYET STANDINA BÜYÜK İLGİ
Etkinlik çerçevesinde kurulan "İmkanlar Pazarı"nda aile içi şiddete ve kadına yönelik tacizlere karşı çalışan 30 göçmen kurum ve kuruluşun da stantları izleyicilere açıldı. Hürriyet Gazetesi'nin iki yıldır Türkiye'nin yanı sıra Avrupa'da da başarıyla yürüttüğü 'Aile İçi Şiddete Son' kampanyasının tanıtıldığı bir stand kuruldu. Hürriyet adına soruları yanıtlayan redaktör Ayhan Can gazeteminizin bu alandaki çalışmalarını ilgililere anlattı.