Güncelleme Tarihi:
KİMLERİ İLGİLENDİRİYOR?
Aslında yazı çok açık ve net. Konu sadece ve sadece 3201 sayılı kanuna göre yurt dışı borçlanma yoluyla emekli olup da, yurt dışında sigortaya tabi çalışanları, işsizlik yardımı veya ikamete dayalı sosyal yardım ödeneklerinden yararlananları ilgilendiriyor. Bu kapsama girenlerden altı aydan fazla yurt dışında yaşayanlar SGK’nın yoklamasına takılıyor. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’deki çalışmalarına istinaden emekli olup, aylıkları kesilmeden yurt dışında sigortaya tabi çalışanlar ise, yoklama kapsamında değiller. SGK tarafından gönderilen duyuruda, altı aydan fazla yurtdışında yaşayan emekliler, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün tuttuğu kayıtlardan tespit ediliyor. SGK, bu yolla tespit ettiği emeklilere, hem yukarıda yer verdiğimiz açıklamayı hem de ekinde bir yoklama (fotoğraftaki gibi) formu gönderiyor. Söz konusu yoklama formunu, SGK’dan gelen uyarı üzerine üç ay içinde göndermeyen emeklilerin aylıkları, bildirim yapılmaksızın kesilecek.
UYGULAMA YENİ DEĞİL
İşin aslına bakılacak olursa, bu uygulamanın yeni olmadığını söyleyebiliriz. SGK ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında yıllar önce Türkiye’de giriş-çıkış kayıtlarının tutulması ve SGK’ya iletilmesi konusunda bir protokol imzalanmış, ancak her nedense bu uygulama bir türlü tam randımanlı uygulanamamıştı. Bilindiği gibi 3201 sayılı kanuna göre, yurt dışındaki sigortalı süreleri borçlanma suretiyle emekli olanlar, yaşadıkları dış ülkede sigortaya tabi bir işte çalışmaya veya ikamete dayalı yardım almaya başlamaları halinde, aylıklarının kesileceği açık bir şekilde yazıyor. SGK’nın şimdiye kadar ki en büyük sorunu, yurt dışında yeniden sigortaya tabi çalışan veya sosyal yardım alan emeklileri tespit edememekti.
HÜRDANIŞ’IN NOTU: Tamam, emeklilerin örneğin Almanya’da sigortaya tabi bir işte çalışmadıklarını, Alman Emeklilik Sigortası’ndan alacakları güncel tarihli hizmet cetveliyle (Versicherungsverlauf) belgeleyebilirler. Üstelik bu belge tercümesiz ve tasdiksiz SGK tarafından kabul gördüğü biliniyor. Ancak ikamete dayalı sosyal yardım almadıklarını hangi kurumdan nasıl bir belge alacakları belirsiz. Bu sadece Hartz IV yardımı alanları mı kapsıyor? Örneğin konut yardımı alanlar da bu kapsam dahilinde mi? Sosyal yardım ödeneğinden kasıtın ne olduğu muammalı. Üstelik bu evrakların tercümesi ve konsolosluk tarafından noter tasdiki gerekmediği de belirsiz? SGK yetkililerinden bu konuda bir açıklama yapılmasını bekliyoruz ki, vatandaş nereden hangi belgeyi alması gerektiğini bilsin diye.
SIRAKAYA: YAZILAR UYARI AMAÇLI
Bir iki aydır hayata geçirildiği anlaşılan SGK’nın yoklama uygulamasının amacı, bu kapsama giren emeklileri tespit etmek. Yurt dışında yaşayan Türk emekliler, aylıklarının hangi şartlar altında kesileceğini biliyorlar artık. Sadece Minijob türü düşük ücretli işler haricindeki sigortaya tabi çalışmalar, emekli aylığının durdurulmasına yol açtığını, artık herkes tarafından bilindiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, söz konusu yoklama uygulaması yeni değil, yeni olan tarafı, yoklama uygulamasının şimdi aktif hale getirilmesidir. Dolaysıyla, söz konusu uygulamayı yeni olarak lanse ederek vatandaşları korkutmak abesle iştigalden başka bir şey değildir.
ASILSIZ HABERLERE YALANLAMA
Konuyla ilgili olarak daha önce Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulunan Akraba Toplulukları Yurt Dışı Türkler Komisyon Başkanı AK Parti İstanbul milletvekili Zafer Sırakaya, sanki tüm emeklilerin SGK tarafından gözlem altına alındığı yolundaki haberleri yalanlarken, şunları söylediğini hatırlatmak istiyoruz: “Türkiye’den borçlanarak emekli olan kişiler 6 aydan fazla yurt dışında yaşarsa sonraki 3 ay içinde orada çalışmadığını ve sosyal yardım almadığını belgelemek zorundadır. Bu önceden beri var olan bir uygulama. Bazı işlemler yapılırken, emeklinin 6 aydan uzun süre yurt dışında yaşadığı tespit edilirse daha sonra mağduriyet olmaması için SGK vatandaşı uyarmak amacıyla yazı gönderiyor.”
PRİM BORCU VAR MI, YOK MU?
Sırakaya sağlık sigortası primleriyle ilgili uygulama hakkında bilgi verirken, şunları söyledi: “Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’de bir şekilde banka tapu, emlak ya da herhangi bir resmi işlem yaptırmak için ikamet kaydına ihtiyaç doğmaktadır. Bu kişiler bu nedenle otomatikman Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınmakta ve gelir testi yaptırmadıkları için de prim borcu tahakkuk etmektedir. Bu durumda olan vatandaşımıza SGK tarafından prim borcu çıkarıldıysa, konsolosluğa gidip ikametini tekrar Almanya diye bildirir ve sigortalı olduğunu belgelerse Çalışma Ataşeliğine başvurarak tüm borcunu sildirebilir.”
SÜREKLİ YURT DIŞINDA YAŞAYANLAR
Yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye’den emekliyse ve Almanya’da çalışmıyor ve oradan emekli aylığı almadan devamlı yaşıyorsa, doğal olarak SGK vatandaşın sağlık sigortasını Türkiye ile Almanya arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi uyarınca üstlendiğini söyleyen Sırakaya, “Burada emekli olan vatandaşımıza hiçbir prim borcu çıkmıyor” diye hatırlatmada bulundu.
--- BUNU NOT EDİNİZ---
RESMİ EVRAKLARDA ZAMAN AŞIMI SÜRESİ VAR MI?
GEÇEN haftaki yazımızda alışverişlerde aldığınız fişlerin ne kadar süreyle saklanması gerektiğini açıklamıştık. Bu hafta ise resmi evrakların zaman aşımı süresinin olup olmadığına göz atmak istiyoruz. Örneğin mesuliyet veya demirbaş eşya sigortası gibi her türlü sigorta poliçesi ve sigorta başvuru evrakları, geçerlilik süresinin bitiminden sonra en az üç yıl muhafaza edilmeli. Çünkü haklı olduğunuz durumlarda, poliçenin geçerlilik süresi bitmiş olsa da, elinizdeki sigorta poliçesinde yer alan şartlara göre geriye dönük tazminat talep edebilirsiniz. Örneğin hayat sigortasından almaya hak kazandığınız toplu parayı, sigortalama süresinin bitiminde talep etmek için, hak sahibi olduğunuzu söz konusu evraklarla ispatlayabilirsiniz.
YA KAYBOLURSA
Sigorta poliçenizi kaybetmeniz halinde, sigorta şirketiniz veya sigortacınızla irtibat kurup yedek poliçenin tanzimini talep etmelisiniz. Sigorta poliçesinin geçerlilik süresinin üzerinden üç yıllık zaman aşımı süresinin geçmesinden sonra, söz konusu evrakları imha edebilirsiniz. Emeklilik veya hayat sigortasından alacağınız toplu para, vergi veya miras işlemleri açısından önem kazanabilir. Bu nedenle, bu evrakları imha etmeden önce önemini iyi tartmalısınız. Resmi evrakları, fazla yer kaplamayacak şekilde saklamanın diğer bir yolu ise, bunlar için dijital muhafaza yöntemini seçmeniz. Uzmanlar, uzun süre geçerliliğini koruyan resmi evrakların, taranarak bilgisayara kaydedilmesini salık verdiklerini burada hatırlatmış olalım.
DEVAM EDECEK: MAYISTA YÜRÜRLÜĞE GİREN YENİ DÜZENLEMELER KİMLERİ SEVİNDİRECEK?