Seyitömer Höyüğü yeniden doğuyor

Güncelleme Tarihi:

Seyitömer Höyüğü yeniden doğuyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2008 13:58

Dumlupınar ?niversitesi (DP?) Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, Seyitömer Linyitleri İşletmesi arazisindeki kazılarda ?ıkan eserlerin sergilenmesi amacıyla Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'ndan (TKİ) müze talebinde bulunduklarını bildirdi.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Bilgen, kazı alanının basın mensuplarına tanıtılması sırasında yaptığı a?ıklamada, 5 yıllık kazı projesinin 2006'da başladığını ve ü?üncü dönem kazılara devam ettiklerini söyledi.

Höyük birinci derece arkeolojik sit alanı olduğundan, Seyitömer Linyitleri'nin buranın altındaki yaklaşık 12 milyon tonluk kömür rezervini değerlendirmek i?in kazıların tamamlanmasını beklediğini kaydeden Prof. Dr. Bilgen, her yıl 6'şar ay ?alışarak kazıları iki yıl sonra bitirmeyi planladıklarını bildirdi.

Bilgen, 26 metre yüksekliğe sahip höyüğü 24'üncü metresinden itibaren kaldırmaya başladıklarını ve şu anda 16'ncı metreye indiklerini ifade ederek,kazıların M? 2000'li yıllardaki Asur ticaret kolonileriyle ilgili olduğunu belirtti.

Kazılarda ?ıkan eserlerin ?iziminin yapılarak muhafaza altına alındığını bildiren Bilgen, şunları kaydetti:
"Bu saha, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sorumluluğunda yer alıyor. Kazılar tamamlandığında bu eserlerin bir kısmını incelenmesi amacıyla üniversiteye götüreceğiz. Muğla'nın Yatağan il?esinde de TKİ'ye ait arazide kurtarma kazısı yapılmıştı. TKİ, Yatağan'daki kurtarma kazılarında ?ıkan eserlerin sergilenmesi amacıyla bir müze kurdu. Biz de TKİ yetkililerinden müze talebinde bulunduk. DP? Rektörü Prof. Dr. Güner ?nce, bu işi ?ok ciddiye aldı ve üniversitenin merkez yerleşkesinin en güzel yerini müze i?in ayırıp projesini ?izdirdi. TKİ'den bize gelen bilgide, şu anki büt?ede müze i?in yer bulunmadığı bildirildi. Çok ciddi bir şekilde müzeye ihtiyacımız var."

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kentteki müzesinin buradan ?ıkan eserlerin sergilenmesi i?in fiziki bakımdan yeterli olmadığına işaret eden Bilgen, bilim dünyası ve insanlara bu eserleri gösterebilecekleri mekanlar hazırlanmasını istediklerini söyledi.

Bu yıl kazı döneminde İtalyan, Alman, İngiliz, Fransız ve Amerikalı bilim adamlarının sahada inceleme yaptıklarını bildiren Bilgen, "Herkes, bütün sorumlular gereğini yapmalı, elini taşın altına sokmalı. Bunları değerlendirebileceğimiz bir müze kazandırılması i?in yetkililerin desteğini bekliyoruz" diye konuştu.

-M? 1800'L? YILLARDA 7 ŞİDDETİNDE DEPREM-

Prof. Dr. Nejat Bilgen, höyükte ciddi bulgulara rastladıklarını, bunlardan en önemlisinin bölgede M? 1800'lü yıllarda bir deprem yaşanması olduğunu söyledi.
Deprem uzmanlarının incelemesine göre depremin 7 büyüklüğünde olduğunun belirlendiğini anlatan Bilgen, şunları kaydetti:
"Şu anda höyükte M? 1800'lü yıllara ait eserleri kaldırmaya ?alışıyoruz. Bu katta bizim i?in ?ok önemli bir bulgu, burada 7 büyüklüğünde bir depremin etkilediği yıkıntılara ulaşmamızdır. Bütün bir katmanın yandığını ve 2 mekanda 15 ?ocuk, kadın ve askerin deprem nedeniyle öldüğünü tespit ettik. İnsanların üzerine kalaslar devrilmiş ve ka?amamışlar. İskeletler olduğu yerde duruyordu. Bunları da analizlerinin yapılması i?in Ankara ?niversitesi'ne gönderiyoruz."

Bilgen, söz konusu depremin, Kütahya bölgesinde yaşanan en eski deprem olduğunun uzmanlarca kendilerine bildirildiğini belirtti.

Höyükteki bulgulardan burada dokuma ve maden işletiminin yanı sıra M? 3000'li yıllarda seramik üretiminin yapıldığını belirlediklerine işaret eden Prof. Dr. Bilgen, "Türkiye'deki en eski seramik üretim merkezinin burası olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

Prof. Dr. Bilgen, kazılardan elde edilen ticari eşyalar doğrultusunda burasının Ege adaları, Mezopotamya ve Anadolu'nun diğer bölgeleriyle gü?lü bir ticaret ağının bulunduğunu tespit ettiklerini sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!