Güncelleme Tarihi:
SEVGİLİ Feyza Ablacığım, köpeğim Bambam ve arkadaşları yıllardır Çankaya Belediyesi Münye Barınağı ’nda bulunuyordu. Eski yönetim benim ve gönüllülerin barınağa girmelerini yasaklayıncaya kadar, Bambam ve kardeşleri benim gözetimim altındaydı...
Daha sonra Bambam ’da tümör olduğu saptandı. Sanırım benden koparılması, onu görmeme izin dahi verilmemesi sonucu büyük bir çöküntüye uğramıştı. Köpeklerin sahiplerine ne kadar düşkün olduğunu bilirsiniz...
Herhalde tedavi yetersiz kaldı ve geçtiğimiz hafta ne yazık ki ölüm haberini aldım. Yıkıldım...
Bambam henüz 6 yaşındaydı. Özel bir tedavi görüyordu. Ama onunla ne kadar ilgilendiklerini bilemiyorum. Oğlum bana hasret gitti, ben de ona... Bu akıl almaz tutumdan dolayı, şimdi kendimi asla affetmiyorum. Güvendiğim, inandığım bir barınağa onu “Nasıl olsa her gün gelip ilgileniyorum, imkan bulur bulmaz geri alacağım ” düşüncesiyle bıraktığım için... imdi mezarını bile bilmiyorum.
Sayın yeni yöneticilere sesleniyorum:
Çankaya Münye Barınağı kimsenin özel mülkü değildir. Sizler hayvanların sonuna, barınağa gönüllü girişlerini engellemeye tek başınıza karar veremezsiniz!
Beni ve diğer gönüllüleri barınağa neden almazsınız?
Bambam benden sürüklene sürüklene alındığı gün hastalanmıştı... Üreme yollarında tümör vardı. Hasta yavrum onu özel kliniklerde tedavi ettirebilecek güce sahipken neden verilmedi sahibine? Herkes mutlu mu şimdi?
şimdi onun acısı yüreğimde... Ablacığım, onun için yazdığım şu birkaç satırı yayınlarsanız biraz olsun acımı hafifleteceksiniz...
Gözbebeğim Bambam ’ım için... “Sen benim inci tanem, beyaz meleğim, asil, yakışıklı, gururlu mağrur, sevgi dolu, güler yüzlü, çilekeş yavrumdun. Çaresizdim, kopardılar seni benden en güvendiklerim. Mecbur kaldım sana geçici de olsa veda etmeye. O güzel kokun, tüylerinin yumuşaklığı, o güzel gülen gözlerle bana güvenerek bakışın hâlâ kalbimde, hâlâ gözlerimin önünde... Sıcaklığın ve varlığın hâlâ kalbimde.
Senden ayrı kaldığım sürece, ne sana olan hasretim bitti, ne senin için dualarım, ne senin için hukuk savaşım, ne de senin ve kardeşlerin adına doğrular için savaşım...
Yıldıramazlar beni düşmanlarınız... Adsız kardeşlerine daha da çok yardım ediyorum ki avunayım... Sana hep döneceğimi vaat ettim, ‘Ağlama oralarda, bekle beni ’ dedim, sana söz verdim.
Ama can oğlum, pes etti o sevgi dolu yüreğin... Şimdi binlerce kardeşine de baksam, binlerce kardeşinin başını da okşasam, senin yerin hep ayrı... Ve hep kalbimdesin...
Aslında kavuşamasak da kazanan yine biziz... Sevgi kazandı, sadakat kazandı. Yenilsek de, sonuna kadar mücadele edebilmenin erdemi kazandı.
İyi ki vardın canım oğlum, sen bana hayatı ve insanları öğrettin... Bunca insan içinden beni seçtiğin için sana minnettarım... ”
Benimle Bambam için ağlayan, sevdikleri için ağlayan, sevdiklerini şereflice koruyan her hayvan dostu kardeşime sonsuz teşekkürler...
BERRA ÖZBEY
Komşularım kedilerimi belediyeye şikayet etti
SEVGİLİ Güzin Abla, apartmanda oturuyorum ve iki kedim var. Biri erkek, diğeri kısırlaştırılmış dişi... Erkek kedimin ayağı, geçirdiği kaza sonucu kalçadan çıktı, ameliyat oldu. Ameliyatın üzerinden daha 1,5 ay geçti. Yani tam olarak iyileşmiş değil.
Bu arada kedilerimi geceleri dışarı bırakıyor, gündüzleri içeri alıyorum. Ama erkek kedimi ameliyattan beri dışarı çıkaramadım.
Apartmanımızdaki bazı şahıslar, beni belediyeye şikayet etmişler. Belediyeden zabıtalar geldi, çalıştığım için evde yoktum. Komşuma “hakkında şikayet var ” diye haber bırakmışlar. Kedilerimi evden atabilirler mi, benim buna karşı çıkmak gibi yasal bir hakkım var mı? Sizden bunları öğrenmek istiyorum.
DENİZ T.
Benzer bir şikayet üzerine bana da zabıta gelmişti. Ortada şikayet var ise, durum kontrolü yapmak ve şikayete cevap yazabilmek için gelmek zorundalar. Kedilerinizi almak ya da evden attırmak gibi bir yetkileri yok. Tek yapacağınız, bağlı olduğunuz belediyeye gidip kedilerinizin kaydını yaptırmanız ve onlara birer marka almanız.
Hayvanları koruma yasasının ilgili maddelerinde, bakıma muhtaç ev hayvanlarının sokağa atılamayacağına dair bir madde de var...
Öncelikle, kedileri kesinlikle dışarı bırakmayın, erkeği de kısırlaştırın. Apartmanınızdakilerin şikayet konusu büyük ihtimalle “Paspaslarımıza işiyor, çiş kokusundan burnumuzun direği kırılıyor ”dur, öyle değil mi? İşte kısırlaştırma ve eve alma ile tüm bu sorunları da kökünden halletmiş olursunuz.
Kimse evinizin içindeki iki kediye karışamaz. Kedilerinizi kısırlaştırdığınıza ve aşılattığınıza dair veteriner hekimden bir kimlik karnesi alıverin, içiniz rahat olsun.