Güncelleme Tarihi:
SETA tarafından yayımlanan ‘Avrupa İslamofobi Raporu 2018’e katkıda bulunan akademisyenlere teşekkür eden Magid, şunları söyledi: “Avrupa’daki nefret dolayısıyla korkmamalıyız çünkü nefret sadece ona sahip olanı bağlar. AP’de İslamofobi yeterince gündeme getirilmiyor ancak biz bunun gündeme gelmesi için gayret ediyoruz. Bir yerdeki adaletsizlik, her yerdeki adaletsizliktir. Bugün, Avrupa’da yayılan nefret söylemine dikkati çekmek için buradayız.”
Georgetown Üniversitesi’nden Farid Hafez ise Avrupa’da yükselen aşırı sağ akımlara dikkati çekerek, son yıllarda buna daha sık şahit olunduğunu belirtti. Hafez, bazı aşırı sağcı partilerin Avrupa’da güç kazandığını kaydederek, “Aşırı sağcı partiler, iktidarda olmasa bile siyaseti etkiliyorlar” dedi. Aşırı sağcı terörün de arttığını belirten Hafez, İslamofobinin kurumsallaştırılmasıyla türban yasağı, okullarda oruç yasağı gibi adımların atıldığını ifade etti. Hafez, Avusturya’da hükümetin doğrudan Müslümanları hedef göstermek yerine, ‘siyasi İslam’ adı altında hedef aldığı değerlendirmesinde bulundu.
AVRUPA’DA İSLAMOFOBİ RAPORU
‘Avrupa İslamofobi Raporu 2018’, ırkçılık ve insan hakları üzerine uzmanlaşmış 39 yerel araştırmacı, uzman ve sivil toplum aktivistini bir araya getirerek İslamofobik söylemin Avrupa kamuoyunda nasıl normalleştirildiğini ve Müslüman karşıtı ırkçılığın iş yerlerinde, eğitimde ve adalet sisteminde Müslümanlara ve onların kurumlarına karşı şiddet eylemlerine nasıl zemin hazırladığını gösteriyor. SETA ve Leopold Weiss Enstitüsü tarafından yürütülen Avrupa İslamofobi Raporu Projesi, Avrupa Birliği tarafından finansal olarak desteklendi.