Güncelleme Tarihi:
D66’da siyaset yapmayı önemli kılan nedenler nelerdir?
D66, Hollanda toplumunu gruplara ayırmayan bir partidir. D66 hangi dinden, ırktan olursanız olun, birey olarak bu topluma olan katkınızı önemsemektedir. Bu yaklaşım partimin yanı sıra benim de en çok önem verdiğim çıkış noktasıdır. Politikada halen insanları kalıplara sokmaya çalışan siyasiler var. Bu bana çok ters gelen bir anlayıştır. Bu tür kalıplaşmış önyargıları aşmamız gerekiyor. Eğer insanların yaşadıkları topluma entegre olması isteniyorsa, insanların yabancılaştırılıp bir takım kalıplara sokulmamaları ve bu toplumun bir parçası olduklarının kabullenilmesi gerekmektedir. D66’yı sosyal liberal bir parti olarak adlandırabiliriz. Vatandaşların her konuda seçim hakları olduğuna inanıyoruz. Kişilerin her konuda kendi seçimini yapabilmesi için gerekli sosyal çevreyi hazırlamamız, kurmamız gerektiğine inanan bir partiyiz. Çünkü herkes aynı güçte veya aynı birikime, eğitime sahip olmayabiliyor. Bunun dışında önem verdiğimiz başka bir unsurdan bahsetmek istiyorum. ‘Biz bu dünyayı atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan emanet aldık.’ Bu bir Kızılderili atasözü ve bizim parti politikamızla çok bağdaşıyor. Amacımız yeni nesillere pozitif bir atmosfer, sağlam bir zemin bırakmaktır.
Türk toplumunun sahip olduğu oy potansiyeli sizce ne kadar önemli?
Hepimiz yaşadığımız ülke olan Hollanda’nın bir parçasıyız. Türk kökenli Hollandalılar da bu toplumu oluşturan en değerli parçalardan birisidir. Bu nedenle Türk kökenli Hollandalıları sadece benim değil, politika ile uğraşan herkesin dikkate alması gerekmektedir.
Sizce Türk kökenli seçmenler tabanınızın büyük bir bölümünü mü oluşturacak?
Ben politikaya ilk başladığımda söylediğim cümleyi hala tekrar ediyorum. Ben sessiz çoğunluğun sesi olmaya çalışan, toplumda sesini duyurmak isteyen ama dikkate alınmayan herkesin milletvekili olmaya çalışıyorum. Tabii ki Hollanda toplumunun bir parçası ve benim ait olduğum Türk kökenli Hollandalı seçmenler benim için, aynı politika ile uğraşan diğer arkadaşlarım gibi seçmen tabanımın bir bölümünü oluşturacaklardır. Ben Hollanda toplumunun bir parçası olan Türk toplumuna ait olmaktan dolayı daima büyük mutluluk duymaktayım. Bunun yanı sıra, toplumun sorunlarının çözümü için çalıştığım da verdiğim önergelerle sabittir.
Toplumumuzun çözüm bekleyen sorunları sizce nelerdir?
Ülke olarak zor günler geçiriyoruz. Hollanda’da işsizlik problemi var ve bunu diploması olan gençlerde dahi gözlemliyorum. Bu konuyla ilgili ‘işpazarında ayrımcılık’ adı altında bir toplantı düzenledim. Maalesef hedeflediğimiz kitleden çok fazla katılım olmadı. Ben sadece negatif durumlardan bahsetmek istemiyorum. Politikada, kültür-sanat, spor alanında birçok başarılı vatandaşımız var. Eğer başarı elde etmek istiyorsak kendi inisiyatifimizle çaba göstermemiz gerekiyor. Biz parti olarak büyümeye devam eden ve ne istediğini çok iyi bilen bir partiyiz, umuyorum ki seçimlerde daha iyi bir sonuç alacağız. Hollanda’nın daha iyi bir geleceğe sahip olması için gerçekleştirilmesi gereken reformlara önem veriyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Hollanda’daki toplum hızla yaşlanıyor, bir süre sonra bu yaşlı gruba hak ettiği kaliteli hizmeti vermek istiyorsak bir takım değişiklikler yapmalıyız. Bunun dışında dünyaya açık, bireysel ve toplumsal özgürlüklere inanan bir parti olarak, toplumun her katmanını dinlemeye ve sorunlarını çözmeye çalışıyoruz.
Kalıpların dışına çıkın
Seçimlerle ilgili vatandaşlara iletmek istediğiniz mesajınız?
Seçimlerle ilgili ilk mesajım, herkesin sandığa giderek oyunu kullanmasıdır. Çünkü birey olarak sesimizi duyurmanın demokratik yolu, oy kullanarak sizin için çalışanları desteklemektir. Bir de kişisel ve bir politikacı olarak toplumumuza tavsiyem, okuyun, dinleyin, düşünün ve bunları temel alarak toplumdaki sorunlarla ilgilenin. Gençlere tavsiyem kalıpların dışına çıksınlar. Hollanda’da çevre edinmenin çok önemli olduğunu dikkate alarak, kendi kabuklarının içinden çıksınlar. Hakkını arayan bir gençliğin geleceğe daha iyi hazırlanacağına özellikle dikkati çekmek istiyorum. Velilerimiz çocuklarına tartışmayı öğretmeli, ailede konuların tartışılmasına olanak sağlamalı. Hollanda’nın iş ve sosyal hayatında kendini ifade edebilen bireylerin daha kolay yer bulabildikleri akıllarından çıkarılmamalı.
Fatma Koşer Kaya kimdir?
20 Şubat 1968 tarihinde Samsun’un Çarşamba İlçesi’nde doğdu. Altı yaşında annesi ve kardeşleriyle Hollanda’nın Bergen op Zoom kentinde çalışan babasının yanına geldi. 13 yaşındayken babasını trafik kazasında kaybetti.
Brabant Katolik Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi’nden 1993 yılında mezun oldu. Lahey Yüksek Mahkemesi’nde katibe, daha sonra da avukat olarak görev yaptı. 1998-2003 yılları arasında İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nda hukuk danışmanı olarak görev yaptı.
24 Ağustos 2004’te yedek hakimlik için yemin etti. 8 Eylül 2004’te Temsilciler Meclisi’nde Francine Giskes’ten boşalan göreve yedek listeden çağrıldı. 2006 genel seçimlerine altıncı sıradan katılmasına rağmen, adına kullanılan 34 bin 564 tercihli oyla milletvekili seçildi. 2010 seçimlerinde yeniden milletvekili oldu.