‘Sen bu ülkenin bir parçasısın’

CDU Gençlik Kolları (Genç Birlikçiler-JU) Hanau/Maintal Teşkilatı, ‘Siyaset nasıl göçmen kökenli insanlar için daha çekici hale gelebilir?’ konulu bir açık oturum düzenledi. JU Hanau/Maintal Başkan Yardımcısı Devran Aydın’ın moderatörlüğünü yaptığı oturuma, Türk toplumu ve Yahudi cemaatinin temsilcileri, CDU Hanau Başkanı Jens Böhringer, CDU Maintal Başkanı Isabelle Sarrach, JU Hanau/Maintal Başkanı Sören Winter ve çok sayıda dinleyiciyle birlikte CDU’lu federal milletvekilleri Katja Leikert ile Serap Güler de katıldı. İki milletvekili de yaptıkları konuşmada aktif olarak siyasette yer almanın önemine değindiler. Siyasette farklı grupların temsilinin önemli olduğuna değinen Leikert, “Değerlerimizi paylaşan herkesi memnuniyetle karşılıyoruz. Kimse sizden kendi ülkenizle bağlarınızı koparmanızı istemiyor. Ama burası senin evin. Sen bu ülkenin bir parçasısın” diyerek göçmen kökenlilerin siyasette yer almasını istedi.

Köln’de İletişim bilimi okuduktan sonra, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin ilk Uyum Bakanı olan ve 2021 seçimlerinde Almanya Federal Meclisi’ne seçilen Serap Güler ise “Bir Müslüman olarak CDU siyasi ilkeleri benim kişisel değerler anlayışıma en yakın olan partidir. İnsan faktörünün ön planda tutulduğu, fikir özgürlüğü, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dayanan bir politikayı temsil ettiği için bu partide siyaset yapmayı tercih ettim” dedi.

‘HANAU’DAN SONRA KARAR VERDİM’
19 Şubat 2020 tarihinde Hanau’da yaşanan ırkçı katliamın ardından bölgenin bir genci olarak sorumluluk alması gerektiğini düşünerek siyasete girmeye karar verdiğini belirten Aydın ise şunları söyledi: “Genç Birlikçiler (JU) de kendime yer buldum. Buradaki yönetim kurulu üyelerinin yaklaşık yüzde 40’ı yabancı kökenli. Her ne kadar bölgede yaşayan yabancı kökenlilerin oranı ile eş değer olmasa da başlangıç için önemli görüyorum. Hanau’nun toplum çeşitliliğini yansıtmaya çalışıyoruz. Bu ülkenin geleceği için söz sahibi olmak için siyaset çok önemli. Yabancı kökenli gençlerin siyasette yer almaları, çok kültürlü Almanya için ve bu ülkede yaşayan, oranları yüzde 27’lere ulaşan göçmen kökenliler için daha da önemli.”