Güncelleme Tarihi:
1989 yılından itibaren Sel?uk ?niversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Do?. Dr. Şahin Filiz, Akdeniz ?niversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne profesör olarak atandı. Şahin Filiz'in, üniversite yönetimi tarafından sürekli baskı altında olduğunu ileri süren avukatı Ali Altay, şunları söyledi:
"Sel?uk ?niversitesi, bir öğretim üyesinin profesör olması i?in bilimsel puanın 300 olmasını göz önünde tutuyor. Yaklaşık 800 puanı olan Şahin Filiz de 2005 yılından itibaren profesörlük ünvanına kavuşmak i?in bekliyor. Fakat üniversite yönetimi, Filiz ile fikir yönünden sürekli ters düştüğü i?in profesörlüğünü vermek istemedi. ?niversite yönetimi Filiz'in, sicil notunu düşürmek i?in, ilk etapta 2007 yılında İslam Felsefesi dersinin yıl sonu sınavını yapmadığı gerek?esiyle, İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevinden almak istedi. Bunun i?inde soruşturma başlattı. Biz itirazda bulunduk. İtirazımızda, su?un yönetimle ilgili olmadığını, ana bilim dalı başkanlığı görevinden alınamayacağını belirttik. Bunun üzerine kınama cezası verdi. Verilen kınama cezası i?in de dava a?tık. Konya 2'nci İdare Mahkemesi kınama cezasını iptal etti. Ancak İlahiyat Fakültesi Dekanlığı, 25.03.2008 tarihinde müvekkilim Şahin Filiz'e elden teslim ettiği yazıda, mahkeme kararına gönderme yaparak iptal edilen 'kınama' cezası yerine 'uyarı' cezası verdi. 2006 yılında Sel?uk ?niversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, Şahin Filiz'in sicil raporunda 'pekiyi' olan notunu düşerek 'orta' verdi. Bu sicil raporu da dava edildi. Konya 2'nci İdare Mahkemesi, sicil raporunu iptal etti. Mahkeme sonu?landıktan sonra Sel?uk ?niversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, Şahin Filiz ile sürekli ters düştükleri i?in sicil raporunu düşük verdiğine dair ulusal bir gazeteye a?ıklamada bulunmuştu."
Avukat Altay, Filiz'in Ramazan ayında oru? tutmadığı i?in baskı gördüğünü iddia ederek şöyle devam etti:
"Şahin Filiz, bugüne kadar sürekli üniversite yönetimi tarafından baskı altında oldu. Son olarak, başörtüsünün Kuran'da yer almadığını söylemesi üzerine üniversite yönetimi 'izinsiz il dışına ?ıktığı' gerek?esi ile soruşturma başlatmıştı. Soruşturma, Y?K Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya ?cal'ın, Filiz'e destek ?ıkmasının ardından kaldırıldı. Fakat yine psikolojik baskılar devam etti. Filiz, artık üzerindeki baskılara dayanamadı. Profesörlüğü hak ettiği ve Sel?uk ?niversitesi'nde kadro a?ılmadığı gerek?esi ile profesör olamadığı i?in de Akdeniz ?niversitesi'ne müracaat etti. Yapılan müracaat sonucunda Akdeniz ?niversitesi Yönetim Kurulu, Filiz'i Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne profesör olarak atadı."
Neler söylemişti?
SELÇUK ?niversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Do?. Dr. Şahin Filiz, Kuran'da başörtüsünün yer almadığını savunup şunları söylemişti:
"Dini temeller bakımından başörtüsü, kesinlikle dinin bir emri, ya da farz ibadeti değildir. İnan?la da ilgili uygulanan bir ibadet olmadığı halde, sanki dini bir emirmiş ve farzmış gibi yansıtılıyor. Başörtüsü takılmadığı takdirde de, dini yönden büyük cezaları varmış gibi hareket ediliyor.
Burada, siyasi ve sosyal anlamda ?özüme ilişkin kamusal bir dinsellik yaratılmıştır. Normalde başörütüsü ile ilgili olduğu belirtilen ayetlerde Nur Suresi 30, 31, 33. Ahzab Suresi'nin 59'uncu ayetlerinde, sadece bir tanesinin başötüsü ile ilgili olduğu iddia ediliyor. O da Arapların, İslam öncesinde başlarına taktıkları örtünün ?eki düzeni ile ilgili bir ayettir. Daha önce Arap kadınlarının göğüsleri ve pek ?ok bölgeleri a?ıktı.
Hatta Kabe'yi bile ?ıplak tavaf ederlerdi. Çıplak tavaf etmenin bir fazilet olduğunu düşünürlerdi. ?rtünme ayetleri, gerek kadının, gerekse erkeğin her ikisine birden ge?erlidir. Temel, kaba avret yerlerinin a?ık olmasından dolayı toplum i?inde hoş karşılanmayan kaba avret yerlerinin (ön ve arkalarını) ve kadınların göğüslerinin örtülmesine yönelik emirlerdir.
Ama son dönemlerde başörtüsü siyasallaştığı i?in, kamusal bir dinsellik yaratıldığından dolayı, insanın temel örtünmesine ilişkin ayetleri, tamamen başörtüsü simgesinde toplamışlar ve bunun bir farz ve emir olduğu söylenmiştir. 'Başörtüsüne özgürlük ve kadına özgürlük', tamamen siyasi ve sosyolojik bir hadisedir. Başörtüsünün farz olduğunu kimse iddia edemez."
'KURAN'DA BAŞ?RT?S? DEĞİL, HIMAR GEÇİYOR'
Kuran da başörtüsü ifadesinin yer almadığını savunan Do?. Dr. Filiz, "Kuran-ı Kerim'de sadce 'Hımar' kelimesi gi?iyor. 'Hımar' kelimesi, normal bir örtüyü ifade etmektedir. Başörtüsünü değil. Giysi sıkıntısının ?ekildiği, hatta ?ıplak ibadet edildiği dönemde, Kuran'ı Kerim'in söylediği şuydu: 'Nasıl Hz. Adem ile Havva'nın cennet a?ıldığında ön ve arkaları a?ılınca, doğal olarak, kendi yaratılışları icabı örtündülerse, siz de öyle örtünün' demektedir. Yoksa başınızı, sa?ınızı örtün, örtmediğiniz takdirde yaptığınız haramdır anlamına gelmez." dedi.
'KADININ İNSAN OLDUĞUNU HAZMEDEMEDİK'
Do?. Dr. Filiz, "Başörtüsü söyleminin arkasında yatan unsur; İslamın, insana ve kadına vermiş olduğu hak ve şeref payesini, henüz islam toplumu i?ine sindirebilmiş değildir. Kadını, insan diye görmeyen kültürden gelen müslümanlar, henüz daha islamın, kadını insan olarak görmesi emrini hazmetmiş değiller. Hala daha akademik seviyede bile cariyeler ve hür kadınlar şeklinde ayrımlar vardır. Hatta, deniyor ki 'Hür kadınlar örtünür de, cariyeler örtünmez' Peki kim bu cariyeler, denince. Buna cevap yok. Burada başörtüsünün, belirli sınıfa ait hür kadınların, bir simgesi olarak gösterilmesi ve başını a?anların ise kadın bile sayılmadığı söylemleriyle karşılaşıyoruz." dedi.
Hz. Muhammed'in de başörtüsü ile ilgili net bir hadisinin bulunmadığını belirten Filiz, başörtüsü ile ilgili olan rivayetlerin birbiri arasında ?elişki i?erdiğini söyledi.
'YAHUDİ GELENEĞİ İSLAMI ETKİLEDİ'
Başörtüsünün Yahudi geleneği olduğunu da anlatan Do?. Dr. Filiz, Tevrat ve Talmud'da başörtüsü ile ilgili ayetlerin bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Yahudi geleneğini inceledim. Yahudilerde, 'Başörtüsüz kadınlar iffetsizdir, namussuzdur. İffet ve namusun korunmasının öl?üsü baş örtüsüdür. Baş ?irkindir, örtülmesi gerekir. Başörtüsüz hi?bir kadın dışarı ?ıkmamalıdır' denilmektedir. Yahudi geleneği direkt olarak islamı etkilemiştir. Yoksa islamda başörtüsü kesinlikle söz konusu değildir. İslamda, oru? tutmadığınızda, tutmadığınız oru?u ya sonradan tutarak telafi edersiniz, ya da parasını ödersiniz. Başörtüsü, örtemeyenler ile ilgili kesin bir ceza yoktur. 76 tane temel farzdan bahsedilmektedir. Bu 76 farzda kesinlikle başörtüsü ge?memektedir. Kesin bir dini emir diyeceksiniz ve yapmayan hakkında da bunun bir cezası yok diyeceksiniz. Allah ile kul arasında diyeceksiniz. Allah ile kul arasında ise, kamusal alana dinsellik taşınmak isteniyor. Dinsel kanıtlarda dil oyunu yapılıyor."