Sektör canlanacak

İzmir'de Bosh ev aletleri bayi açılışına katılan İhsan Kara soruları yanıtladı.

Hükümetin beyaz eşya ve elektronik eşyada ÖTV'nin 3 ay süreyle indirilmesi kararının piyasayı olumlu şekilde etkileyeceği değerlendirmesinde bulunan Kara, şirket olarak Şubat ayının başından itibaren uyguladıkları “KDV-ÖTV” indirim kampanyasının üzerine yüzde 6,7 oranındaki ÖTV indirimini fiyatlara ayrıca yansıtacaklarını söyledi.
ÖTV indiriminin fiyatlara yeni bir indirim şeklinde yansıtılacağı için sektöre ilave bir canlılık getireceğini, piyasaların normalleşmesine katkı sağlayacağını ifade eden Kara, bu canlanmanın otomotiv sektöründeki gibi hızlı yaşanmamasının nedeni olarak ürün çeşitliliğinin ev aletleri sektöründe çok fazla olması ve bu nedenle de indirimi tüm ürünlere uygulamanın zaman alması şeklinde gösterdi.

Kara, beyaz eşya sektöründeki şirketler olarak krize yönelik önlemleri daha önce almaya gayret ettiklerini belirterek, “Piyasadaki daralmaya paralel olarak üretim seviyelerimizi bir miktar azaltmıştık. Çok büyük stoklarımız yok. Ama piyasada bu indirimlerin yaratacağı canlılığa paralel olarak üretim hacmimizi artırma şansı bulacağımızı düşünüyoruz. Bu da hem piyasaya daha fazla mal satmak hem de istihdam sağlamak anlamına geliyor” dedi.

İNDİRİM, BAYİDEKİ STOKLARA DEĞİL, YENİ ÜRÜNLERE UYGULANACAK

ÖTV indiriminin bayilerdeki stoklarla ilgili uygulanmayacağını, çünkü bayinin vergiyi, ürünü mağazaya getirirken ödediğini anlatan Kara, şunları kaydetti:
“Devlet stoklarla ilgili herhangi bir operasyon yapmıyor. Devlet, sadece bu işi ilan ettiği tarih ile 15 Haziran arasında satılacak ürünler için bu indirimi yapıyor. Dolayısıyla bayi, indirim uygulaması başlamadan önce aldığı ürünü ÖTV indirimi yapılmış olarak satacak, kendi elindeki stokun ÖTV'sini ödemiş olduğu için yerine bizden ÖTV indirimli ürün alıp koyacak ki zarar etmemiş olsun. Yani elindeki mala o indirimi uygulayamaz, zarar eder. İndirimin piyasaya canlandırıcı etkisi de bu yüzden olacak deniyor, herkes alış veriş yaptığında bu indirim canlanma sağlayacak. Yani daha önceden alınmış ürünün vergisi devlete ödenmiş oluyor ve devlet de bu vergiyi kimseye geri vermiyor.”

“KONUŞULDUĞU KADAR CİDDİ DARALMA OLMAYACAK”

İhsan Kara, Türkiye'de yaklaşık 1.200 civarında bayilerinin bulunduğunu belirterek, “Krize rağmen yatırımlara devam ediyoruz, Türkiye'ye, Türkiye insanının dinamizmine güvenen bir grubuz. Sadece bu kriz döneminde değil, bundan önceki kriz dönemlerinde de yatırımlarımıza devam ettik. Yaygınlığımızı, perakendeci sayımızı arttırmaya gayret sarf ediyoruz ki, tüketiciler ürünlerimize kolay ulaşabilsinler” diye konuştu.

Geçen yılı bütün şirketler gibi makul karlarla kapattıklarını aktaran Kara, şöyle devam etti:
“Kriz ortamında herkesin karlılığında çok ciddi düşüşler oldu. Kriz bizim de bilançolarımıza yansıyacak. Ama önemli olan bu sene sektördeki bütün şirketler için para kazanmaktan çok, mevcudiyeti sürdürmek, krizden sağlıklı bir şekilde çıkmak. Bundan önceki yıllarda olduğu gibi kriz sonrasında tekrar eski karlılıklara kavuşacağız.”
Kara, 2009'da bu koşullarda büyüme öngörmenin çok mümkün olmadığını, ancak çok da karamsar olmamak gerektiğini, konuşulduğu kadar çok ciddi bir daralma olmayacağını tahmin ettiklerini vurgulayarak, “En azından yaşanacak daralma bizi çok rahatsız etmeyecek diye tahmin ediyoruz. Ama bütün sektörlerdeki gibi bizim sektörümüzde de 2009'da bir miktar küçülme olacak” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE DAHA ÇABUK TOPARLANACAK”

Krizin etkilerinin ne zaman azalmaya başlayacağının sorulması üzerine, Kara şu değerlendirmeyi yaptı:
“Toparlanma konusunda herkes farklı şeyler söylüyor, fakat Türkiye'deki durum biraz daha farklı. Türkiye, dünya ile birlikte finansal krizden etkilendi, yansımalarını görüyoruz. Ama Türkiye finansman konusundaki sıkıntılarını zaten 2001 krizinde büyük ölçüde gidermişti. Dolayısıyla Türkiye'ye yansıyan bir bankacılık problemi yok. Ancak, global kriz Türkiye'de bir güvensizlik, karamsarlık oluşturdu. İhracatın düşmesi, buna paralel üretimin düşmesi ve istihdamın etkilenmesi iç piyasayı olumsuz etkiledi. İnsanlar karamsar bir havaya büründüler ve alış veriş yapmamaya başladılar. Bundan dolayı bir piyasa daralması söz konusu oldu.

Ama gerek yurt dışında finansal piyasalardaki durumun normalleşmeye dönmesi, gerek Türkiye'de bize has dinamizmin, genç nüfusun sağladığı olanaklarla dünyadaki sıkıntıdan daha önce Türkiye'nin normalleşmeye başlayacağını söyleyebiliriz. Hatta bunun ufak işaretlerini de geçen ayın ortalarından itibaren almaya başladık. Sanıyorum önümüzdeki bahar ve yaz aylarında, güneş daha uzun görünmeye başladığında, evliliklerin artması ve ertelenen taleplerin artık hayata geçirilmeye başlamasıyla piyasa normalleşmeye, canlanmaya başlayacak.”
Krizin etkisiyle şirketlerin istihdamı azaltmaya gittiğinin hatırlatılması üzerine Kara, “Biz BSH olarak grubumuzdan işçi çıkarmamak için elimizden gelen her türlü tedbiri uyguluyoruz. Şu ana kadar kriz dolayısıyla da toplu işten çıkarmalar olmadı. En son çare olarak bu konuyu bıraktık. Ama bu hareketlenmeyle birlikte böyle bir çareye de başvurmak zorunda kalmayacağımızı tahmin ediyorum” diye konuştu.

BOSCH TÜRKİYE

Kara, BSH olarak Türkiye'de yüzde 25-26'lık pazar payına sahip olduklarını, bunun yaklaşık yarısını da Bosh ürünlerinin oluşturduğunu söyledi.

Türkiye'deki üretimin yüzde 50-55'ini yurt dışına ihraç ettiklerini, geri kalanını da iç pazara sunduklarını belirten Kara, “Bizim hedef kitlemiz daha eğitimli, daha bilinçli, hakkını, parasının karşılığını arayan tüketiciler olduğunu söyleyebiliriz. O yüzden kriz ortamlarında biz diğer markalardan daha farklı etkileniyoruz. Kriz başladığında daha çabuk olumsuz etkileniyoruz, ama düzelmeye yüz tuttuğunda da herkesten çok daha çabuk pozitif etkileniyoruz. Böyle bir dezavantaj ve avantajımız var” dedi.