Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın Oberhausen kentinde yaşayan Karslı Osman Uygur(40), eşi ve iki çocuğuyla birlikte Türkiye'den dönüşte Bulgaristan'da polisler tarafından “hızlı gittin” bahanesiyle tam sekiz kez çorba parası ödemek zorunda kaldığını söyledi. Radara yakalandığını belirterek Uygur'un aracını durduran polisler, pazarlık yapıp para aldıktan sonra ailenin yola devam etmesine izin verdi. Türkiye'ye ilk defa otomobille giden ve yaşadıkları karşısında şaşkına dönen Uygur, “Kurallara uysanız da durduruyor uymasanızda. Ortada radar falan da yok. Göz göre göre soyuyorlar” diye tepki gösterdi.
“Komşu radara girdin”
Oberhausen'da temizlik firması işleten iş adamı Osman Uygur başına gelenleri şöyle anlattı: “İşim nedeniyle Almanya'ya dönüşte gece yolculuğu yapmak zorunda kaldık. Sofya yakınlarında saat 23.00-24.00 civarlarında polis durdurdu. Kırık bir Türkçe ile 'Komşu radara girdin' dedi. Hızımı sorduğumda, 60 km. olan yerde 140 km. hızla geçtiğimi iddia etti. Otomobilimin motor yapısı gereği 120 km'den yukarıya çıkamadığını, bunun imkansız olduğunu söyledim. Israr etti. Resim ya da bir belge göstermelerini istedim. 'Biz radara girdik diyorsak radara girdin. Birlikte Sofya'ya şefimizin yanına gideceğiz. Orada belgeyi doldurup, mahkemeyi bekleyeceksin. Oradan çıkacak cezayı da ödeyeceksin' dedi. Bunun mümkün olmadığını söyleyince, 500 Euro istedi. Rakamı duyunca şok oldum. Yaptıklarının kanunlara aykırı olduğunu söyleyince de, 'Burada kanun biziz. Ya parayı ödersin, ya da Sofya'ya gideriz' diye diretti. O kadar param yok deyince bekleyen iki arkadaşının yanına gitti. Gelince de 100 Euro'nun da yeteceğini söyledi. Bu polis benle konuşurken bir diğeri elinde feneri aracın içine tutuyordu. Sanırım görüntü alınma ihtimaline karşı kontrol yapıyordu. Bu arada eşim ve çocuklar arabada panik oldu. Pazarlık devam etti ve sonunda 25 Euro'ya bizi bıraktılar.”
Her defasında aynı taktik
Kurtulduk derken 3-5 kilometre sonra aynı sahneyi tekrar yaşadıklarını belirten Uygur, “Yine aynı taktikleri uyguladılar. Bu kez 15 Euro ile kurtulduk. Yarım saat yol aldıktan sonra yeniden durdurulduk. Orada bir Türk ailesini daha durdurmuşlardı. Ailenin tüm eşyalarını yola saçmışlardı. Bunu görünce bunlara karşı gelmenin bir anlamı olmadığını anladık. Onlara da para verdik. Bu olayı tam sekiz kez yaşadık. Toplam 100 Euro'nun üzerinde parayı polislere dağıta dağıta geldik” dedi.
Türk pasaportumla dalga geçtiler
Sırbistan sınırına yaklaştıklarında sekizinci kez durdurulunca sinirlerinin iyice gerildiğini belirten Uygur, şöyle devam etti: “Polis gelip, 'Komşu camı aç' dedi. Tepki vermeden öyle kalakaldım. Polis bir kaç kez daha açmamı söyledi. Ben hiçbir şey söylemedim. Diğer polis de geldi. Elini silahına götürdüğünü gördüm. Baktım eşim de panik yaptı. Kapıyı açıp araçtan indim. 'Komşu aracına bin' diyen polise, 'Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Sekizinci defadır haraç alıyorsunuz' diye tepki gösterince bana güldüler. 'T.C. vatandaşı olduğunu söyleyip bizi korkutma komşu' deyip dalga geçtiler. Resmen aşağıladılar. Yine radara girdiğimi söyleyip aynı tiyatroyu yaptılar. Onlara da 20 Euro verip Bulgaristan'dan çıktım.”
Bulgaristan'a girmeyin
Yaşadıklarının ders olduğunu ve Bulgaristan'a bir daha ayak basmayacağını söyleyen Uygur, “Kimse bu yolu kullanmasın. Hele gece Bulgaristan'a hiç girmesin. Yunanistan üzerinden gitmek en akıllısı. Ayrıca Türkiye'deki büyüklerimizin de bu konuya eğilmelerini istiyorum. Avrupa'da yaşayan ve yatırımını ülkesine yapan bizlere sahip çıkılsın. Türk pasaportuyla dalga geçen bu insanlara karşı bir şeyler yapılsın” dedi.