Seçimi kaybetsen de gidemezsin

Güncelleme Tarihi:

Seçimi kaybetsen de gidemezsin
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2024 10:11

Almanya’da tüm gözler, eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Saksonya ile Thüringen’de 1 Eylül’de, Brandenburg’da da 22 Eylül’de yapılacak parlamento seçimlerine çevrildi.

Haberin Devamı

Seçimi kaybetsen de gidemezsin
ÇÜNKÜ bu seçimler, Almanya’nın kaderini ve geleceğini etkileyecek.
Çünkü bu seçimler, ülkede yaşanan yerli, yabacı, göçmen kökenli herkesin kaderini ve geleceğini etkileyecek.
Çünkü bu seçimler, Almanya’da SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetinin kaderini ve geleceğini etkileyecek.
Hatta değiştirecek de...
Son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamalarına bakıyorum.
İki Almanya’nın birleştiği 1990 yılından beri CDU’nun 2004 yılına kadar tek başına, 2004-2009 yıllarında SPD, 2009-2014 yıllarında FDP, 2014-2019 yıllarında yeniden SPD ve 2019 yılından beri de SPD ve Yeşiller’le birlikte iktidarda olduğu Saksonya’da sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) yüzde 31’le ilk sırada.
CDU yüzde 29’la ikinci, Sol Parti’den ayrılanların bu yıl ocak ayında kurdukları Birlik Sahra Wagenkencht (BSW) de yüzde 15’le üçüncü sırada.
Almanya’nın en köklü partisi SPD ise yüzde 6’larda sürünüyor.
Yeşiller de yüzde 6’larda.
Berlin’deki koalisyon hükümetinin küçük ortağı FDP ise yüzde 2’yle adeta yok olup gitmiş.
Eski Doğu Almanya’daki Sosyalist Birlik Partisi’nin (SED) uzantısı konumundaki Sol Parti de yüzde 3.5’le yüzde 5 barajının altında.
Thüringen’de de öyle.

Haberin Devamı

FDP SİLİNİP GİDİYOR
Federal Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından ‘kesinleşmiş aşırı sağcı’ olarak nitelendirilen ve Alman mahkemeleri tarafından ‘faşist’ denilmesine izin verilen Björn Höcke’nin başını çektiği AfD, Thüringen’de de ilk sırada.
Hem de açık ara.
Farklı kurumlar tarafından yapılan kamuoyu yoklamalarına göre AfD’ye destek Thüringen’de yüzde 30’un üzerinde.
Yüzde 22 ile CDU ikinci, yüzde 20 ile BSW üçüncü sırada.
Şimdiye kadar Almanya genelinde yalnız Thüringen’de Bodo Ramelow ile tek eyalet başkanını çıkaran Sol Parti’ye destek ise yüzde 13’ü geçmiyor.
Thüringen’de Sol Parti ile azınlık hükumetini oluşturan SPD’nin oy oranı yüzde 7’de kalırken, Yeşiller de yüzde 4’le yüzde 5 barajına takılıyor.
FDP ise yüzde 2’yle adeta politik sahnelerden silinip gidiyor.

Haberin Devamı

BRANDENBURG’DA
DURUM FARKLI DEĞİL
1990-2002 yıllarında SPD’nin tek başına, 2002-2013 yıllarında CDU, 2013-2019 yıllarında Sol Parti ve 2019 yılından beri de CDU ve Yeşiller’le ortaklı ederek iktidarda bulunduğu Brandenburg’da da sağ popülist AfD “Geliyoruz” diyor.
Son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamalarına göre başkent Berlin’in bitişiğinde Şansölye Olaf Scholz’un da ikamet ettiği Potsdam’ın başkenti olduğu Brandenburg’da AfD yüzde 22’yle ilk sırada.
2013 yılından beri Brandenburg Başbakanı olarak görev yapan Dietmar Woidke liderliğindeki SPD yüzde 19’la ikinci, CDU yüzde 18’le üçüncü sırada.
BSW yüzde 16 destek alırken, Yeşiller yüzde 7’de kalıyor.
Sol Parti yüzde 3.4’le, FDP de yüzde 3’le yüzde 5 barajını aşamıyor.
Federal düzeyde yapılan kamuoyu yoklamaları da CDU/CSU’nun yüzde 31, AfD’nin yüzde 18, SPD’nin yüzde 15, Yeşiller’in yüzde 10, BSW’nin yüzde 9, FDP’nin yüzde 5 ve Sol Parti’nin yüzde 3.5 oy alacağını gösteriyor.

Haberin Devamı

KOLAY OLMAYACAK
Evet...
Bu veriler, tüm köklü partiler “Faşist AfD ile asla ortaklık etmeyiz” dedikleri, CDU/CSU da yıllardır AfD ve Sol Parti ile ortaklık etmeyeceğini yenilediği ve BSW ile de ortaklık etmeye sıcak bakmadığı için her üç eyalette de eylül ayında yapılacak seçimlerden ve erken seçime gidilmezse, gelecek yıl yapılacak genel seçimlerden sonra federal düzeyde yeni hükümetlerin kurulması kolay olmayacaktır.
Eylül ayındaki seçimlerden sonra ‘fikir değiştiren’ parti veya partiler ise önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerde ve eyalet seçimlerinde seçmenler tarafından kesinlikle cezalandırılacaktır.
22 Eylül’de yapılacak seçime birkaç hafta kala SPD Brandenburg Teşkilatı lideri ve Başbakanı Dietmar Woidke, bu seçimin kendisi için ‘kader seçimi’ olacağını söyledi.
“Hedefim AfD’ye karşı kazanmaktır. AfD’ye karşı kaybedersem çeker giderim. İkinci ve üçüncü sıraya düşersem, kimselerle pazarlık etmem, giderim” açıklamasında bulundu.
*
Evet...
Partisinin desteği kaybetmesi halinde Dietmar Woidke’nin liderlik koltuğunu bırakması çok dürüst bir davranış olur.
Buna kimsenin itirazı olmamalıdır.
Ama aşırı sağcıların koşa koşa gelmekte olduğu bir dönemde Woidke’nin politik sahneleri de terk etmesi ülkenin geleceği açısından tehlikelidir.
Sahalar mahkemelerin bile ‘faşist’ denilmesine izin verilen AfD’li politikacılara bırakılmamalıdır.
Bu ülkedeki ‘demokrasi sevdalıları’, demokrasinin ve özgürlükçü hukuk devletinin korunması için sonuna kadar mücadele etmelidir.
Ne olur bu ülkeye, ülkemize sahip çıkın, çıkalım!
Ne olur gitmeyin, sahalarda kalın!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!