Güncelleme Tarihi:
*
Hükümet ortağı Yeşiller sıcak bakmasa da, Schröder, 27 Haziran 2005 tarihinde Federal Meclis’e güvenoyu talebinde bulundu.
Tabii erken seçim yolunun açılması için SPD’li milletvekillerinin de Schröder’e “güvenmemesi”, yani “hayır oyu” vermeleri gerekiyordu.
Nitekim öyle de oldu ve 1 Temmuz’da yapılan oylamaya katılan 595 milletvekilinden 151’i “evet”, 296’sı “hayır” oyu kullanırken, 148 parlamenter de çekimser kaldı.
Schröder, güvenoyu için gerekli 301 oya ulaşamadığı için dönemin Cumhurbaşkanı Horst Köhler, 21 Temmuz’da kameraların karşısına geçerek Federal Meclis’i feshettiğini ve erken genel seçimlerin 18 Eylül 2005 tarihinde yapılacağını ilan etti.
Tabii partiler hemen seçim kampanyasına giriştiler.
SPD’li Şansölye Gerhard Schröder de yollara düştü.
Almanya’nın çeşitli kesimlerinde düzenlenen etkinliklerde kürsüye çıkarak, CDU/CSU’nun başbakan adayı Angela Merkel’in Almanya’yı yönetme yetisine sahip olmadığını söylerken, “Ben başbakan olarak kalmak istiyorum. Başbakan kalacağım. Sizlere güveniyorum” dedi.
Hem de seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamaları CDU/CSU’nun yüzde 40’a yakın, SPD’nin ise yüzde 33 civarında oy alacağı yönünde sinyaller verdiği halde.
ALMANYA’NIN İLK KADIN BAŞBAKANI
Seçim akşamı oy sonuçları şekillenmeye başlarken, Alman devlet televizyonu ZDF’te parti liderlerinin katıldığı “Filler buluşması” adı altında yayınlanan açık oturumda Şansölye Schröder, hâlâ “Başbakan” olarak kalacağını söylüyordu.
“Gerçekten siz, ‘başbakan olmak istiyorum’ diyen Bayan Merkel’in önerisine benim partimin destek vereceğini mi düşünüyorsunuz? Kiliseyi köyde bırakalım” diyerek bunun kesinlikle mümkün olmayacağını söylüyordu.
Ama hiç de öyle olmadı.
Kesin seçim sonuçlarına göre CDU/CSU yüzde 35.2, SPD yüzde 34.2, FDP yüzde 9.8, şu andaki Sol Parti’nin öncüsü konumundaki Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) yüzde 8.7 ve Yeşiller de yüzde 8.1 oy aldı.
Ve CDU/CSU ile SPD arasında uzun süren pazarlıklardan sonra Angela Merkel, 22 Kasım 2005 tarihinde “Almanya’nın ilk kadın Başbakanı” olarak koltuğuna oturdu.
Hem de SPD’nin desteğiyle...
*
İşte SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetinin çökmesiyle Almanya’da yeni bir güven oylaması yaşandı.
Şansölye Olaf Scholz, kendisine “Güven duyulmayarak Federal Meclis’in feshedilip erken seçim yolunu açmak için” 11 Aralık’ta güvenoyu talebinde bulundu.
Ve 16 Aralık’ta “beklediği” de oldu.
Oylamaya katılan 717 milletvekilinden 207’si Scholz’a güven duyarken 394 parlamenter “hayır” dedi ve 116’sı da çekimser oy kullandı.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de, Scholz’un talebi üzerine cuma günü Federal Meclis’in feshedilip 23 Şubat 2025’te seçime gidileceğini açıkladı.
Daha seçim tarihi ilan edilmeden başlayan seçim kampanyası etkinliklerine katılan Şansölye Scholz, “Ben Başbakan olarak kalmak istiyorum” demeyi sürdürüyor.
UMDUĞUNU BULABİLECEK Mİ?
Kamuoyu yoklamaları CDU/CSU’nun yüzde 30’un üzerinde, sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) yüzde 20’ye yakın, SPD’nin yüzde 15-16, Yeşiller’in yüzde 12-14, Birlik Sahra Wagenknecht’in (BSW) yüzde 5-7 oy alacağını, FDP ile Sol Parti’nin yüzde 5 barajını aşamayacağını gösterdiği halde, SPD Eş Başkanı Lars Klingbeil, “Seçimleri biz kazanacağız” diyor.
Şansölye Scholz da 2021 yılındaki genel seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamalarında hiç şans tanınmadığı halde SPD’nin seçimleri kazandığını ve kendisinin başbakanlık koltuğuna oturduğunu hatırlatarak, “Ben Başbakan olarak kalmak istiyorum, kalacağım” diyor.
“Ben Başbakan olarak kalmak istiyorum” diyen Gerhard Schröder umduğunu bulamamıştı, bakalım Scholz bulabilecek mi?