Celal ÖZCAN / BERLİN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2015 10:58
Biri Sosyaldemokrat, öteki muhafazakar. Biri Almanya’nın Sosyal Demokrat Partili (SPD) eski başbakanı, öteki muhafazakar Hıristiyan Demokrat Partili (CDU) şimdiki başbakanı. İkisi de iktidar ve başbakan olmak için karşı karşıya acımasızca yarışmış iki güçlü rakip. İkisi de farklı görüşlere sahip. Ama aynı zamanda bir araya gelerek, birbirinin takdir ettikleri yanlarını söyleyecek kadar cesaretliler. Başkent Berlin’de bu da yaşandı.
Almanya Başbakanı Merkel, koltuğu devraldığı Schröder üzerine çıkan yeni biyografi kitabını tanıttı.
Başbakan Schröder’in de katıldığı tanıtım toplantısı medya akınına uğradı. Biyografi yazarı Gregor Schöllgen’in kaleme aldığı, DVA yayınevince yayınlanan, bin sayfalık ‘Gerhard Schröder, Die Biographie’ (Gerhard Schröder’in Biyografisi) adlı kitabı tanıtan Başbakan Merkel, 1990’lı yıllardan beri tanıdığı Schröder’i yılmaz bir mücadeleci, pragmatik biri, yaratıcı, reformcu olarak övdü.
Merkel, “Schröder, bugün kabinenizde bakan olsaydı, geçinir miydiniz” sorusuna, “Hiç sorun olmazdı. Böyle yaratıcı insanlara her zaman ihtiyaç var” diye cevap verdi.
PASTA KOYMUŞ
Eski ve şimdiki iki başbakan koltuk değişimiyle ilgili ilginç bazı sırları da açığa vurdu.
Merkel, “Devir teslim töreninden sonra çalışma odasına gittim. Masada bir pasta vardı. Bu jesti beni çok etkiledi” dedi.
Eski başbakan Schröder ise gizli dosya sırrını anlattı:
“Başbakan Merkel bana ‘Başbakanlığın gizli dosyaları nerede?’ diye sordu. Ben de “Böyle bir dosya yok” dedim. “Nasıl yani çelik kasa yok mu?” dedi. Ben de ‘Çelik kasa var’ dedim. ‘Bakabilir miyim?’ dedi. Ben de ‘Buyrun bakın’ dedim. Kasayı açtı. Kasada Silvio Berlusconi’nin saatleri vardı. İkimiz de çok güldük.” Merkel de öyküyü doğruladı.
Schröder, kitapta ailesi üzerine yazarın ortaya çıkardığı bilgilerden çok etkilendiğini söyledi ve şöyle dedi:
“Özellikle babam hakkında çok fazla bilgim yoktu. Tarım işçisi olduğunu, bazı işletmelerde çalıştığını biliyordum. Ama babamın giyecek ve yiyecek çaldığı için yargılandığını ve cezaya çarptırıldığını bilmiyordum. Hem de ağır bir ceza almış. Özellikle annemin yaptıklarını bir kez daha takdir ettim. Annem bizi hiçbir zaman dövmedi. Sevgi dolu birisiydi...”