Schröder girdi, ya Laschet?

SOSYAL Demokrat Partili (SPD) Schröder, Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Armin Laschet’e övgüler yağdırdı. Daha o zamanlar hiç gündemde yokken CDU ile ‘kardeş parti’ Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin (CSU) 2021 yılında yapılacak genel seçimlerde Laschet’i başbakan adayı göstereceğini bile söyledi.
Hatta “Şu bulunduğumuz güzel restoranda iyi bir akşam yemeğine bahse bile girerim ki, CDU aday olması için Laschet’e gelecek” bile dedi.
O zamanlar CDU Genel Başkanı olan şimdilerin Federal Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer ile ilgili bir soruya “CDU’da şu anda liderin uygun olup olmadığı tartışması yaşanıyor. Ben bunu değerlendirmek istemiyorum” yanıtını vererek, rakip partinin içişlerine karışmak istemedi.
“Ancak Armin Laschet burada (KRV) başbakan olarak çok iyi işler yapıyor. Şurası da bir gerçek ve çok doğal ki, KRV’nin hükümet başkanı Almanya’nın başbakanlığı için her zaman potansiyel adaydır” diyerek, Laschet’in yolunun açık olduğu sinyalini verdi.
Laschet ise “Ben KRV’nin Başbakanı olmaktan çok mutluyum. Daha burada yapacağımız çok şey var. Başbakan adaylığı ile ilgili kararı zamanı gelince vereceğiz” diyerek somut yanıt vermekten kaçındı.
Haklıydı da.
Çünkü daha seçimlere iki yıl vardı.
Daha da önemlisi, muhafazakâr kanatta hep ya CDU ya da CSU Genel Başkanı’nı aday gösterme gibi bir gelenek vardı.
Ama zamanla durum da konum da değişti.
Kramp-Karrenbauer istifa edince, Armin Laschet bu yılın ilk ayında CDU’nun başına geçti.
Yani bir yerde muhafazakar kanadın ‘potansiyel başbakan adayı’ olma hakkını kazandı.
Şimdi muhafazakar kanadın, “Ben KRV’nin başbakanı olmaktan çok mutluyum” diyen CDU Genel Başkanı Armin Laschet’i mi, yoksa “Benim yerim Bavyera” diyen CSU lideri ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder’i mi başbakan adayı göstereceği merakla bekleniyor.
Muhtemelen bu kararı CDU ile CSU en geç mayıs ayında verecek.
*
Federal Almanya Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949 yılından beri 8 Başbakan görev yaptı ve yapmakta.
Konrad Adenauer (1949-1963). Ludwig Erhard (1963-1966), Kurt Georg Kiesinger (1966-1969), Helmut Kohl (1982-1998) ve 2005 yılından beri başbakanlık koltuğunda oturan Angela Merkel.
Hepsi de CDU’lu.
SPD’li Willy Brandt (1969-1974), Helmut Schmidt (1974-1982) ve Gerhard Schröder (1998-2005) başbakanlık yaptı.
CSU’lu Franz-Josef Strauss 1980’de, Edmund Stoiber de 2002’de muhafazakâr kanadın başbakan adayı oldu.
Ama ikisi de kazanamadı.
İki CSU lideri de muhafazakâr kanadı hayal kırıklığına uğrattı.
CSU’lular unutsa, daha doğrusu unutmak isteseler bile CDU’lular bunu hiç unutmadı.
İşte o yüzden her ne kadar son aylarda yapılan kamuoyu yoklamaları, Almanların yarıya yakınının Söder’in başbakan adayı gösterilmesinden yana olduğunu ortaya koysa da, son haftalarda gösterge Armin Laschet lehine yükselmektedir.
Bu gelişmeler ışığında hep aklıma Almanya’nın 7’nci Başbakanı Gerhard Schröder gelmektedir.
Yazılıp çizilenlere bakılırsa, Gerhard Schröder 1980’li yılların başında Federal Meclis milletvekiliyken, bir akşam kafayı çektikten sonra, Almanya’nın o zamanki başkenti Bonn’daki Başbakanlık binasının önünden geçerken bahçeyi çeviren demir parmaklıklara tırmanıp, “Ben buraya girmek istiyorum” diye haykırmış.
Evet..
Schröder bu hedefine yıllar sonra ulaştı.
1998 yılındaki genel seçimleri kazanan SPD, Yeşiller’le koalisyon hükümeti kurunca Gerhard Schröder, Almanya’nın 7’nci başbakanı oldu.
Schröder, demir parmaklıkları aşarak değil, Alman seçmenlerin oylarıyla Bonn’daki başbakanlık binasının kapısından içeri girdi.
5 yıl da Berlin’deki yeni binada başbakanlık koltuğunda oturdu.
Yani “Ben buraya girmek istiyorum” diyen Schröder’in hayali gerçek oldu.
Evet Schröder girdi, bakalım Armin Laschet de girebilecek mi?