Güncelleme Tarihi:
INSA tarafından Bild am Sonntag adına yapılan son kamuoyu yoklamasında, Almanya’da bu hafta sonu genel seçim olsa CDU/CSU’nun yüzde 26, SPD’nin yüzde 18, Yeşiller’in yüzde 18, Hür Demokrat Parti’nin (FDP) yüzde 12, Almaya için Alternatif’in (AfD) yüzde 11 ve Sol Parti’nin yüzde 7 oy alacağı saptandı. Bu veriler ışığında SPD, FDP ve Yeşiller’in ‘trafik lambası koalisyonu’ (kırmızı-sarı-yeşil) oluşturma şansı arttı.
Yeşiller’in başbakan adayı Annalena Baerbock’un özgeçmişinde yanlış bilgilere yer vermesi, yazdığı kitabında intihal yaptığının ortaya çıkması ve vergisini ödediği halde partisinden aldığı primleri Federal Meclis’e bildirmemesi, CDU/CSU’nun adayı Armin Laschet’in sel felaketi sırasında katıldığı bir etkinlikte gülmesi ve yıllar önce yazdığı kitabında intihal yaptığı suçlamaları nedeniyle SPD’nin adayı Olaf Scholz’un da başbakan olma şansı arttı. Nisan ayında başbakanın direk seçilmesi halinde ilk sırada yer alan Annalena Baerbock ile daha sonraki aylarda ilk sıraya geçen Armin Laschet’in oyları düşerken, Olaf Scholz’a destek yükselmeye başladı. INSA’nın son kamuoyu yoklamasına göre başbakanın direk halk tarafından seçilmesi halinde seçmenlerin yüzde 27’si Olaf Scholz’a, yüzde 14’ü Armin Laschet’e ve yüzde 13’ü de Annalena Baerbock’a oy verecek. Seçmenlerin yüzde 36’sının ise başbakan adaylarının hiçbirine oy vermeyi düşünmediği ortaya çıktı.
HÜKÜMET DEĞİŞMELİ
Almanya’da seçmenlerin yarısından fazlasının 2013’ten beri devam eden CDU/CSU-SPD’den oluşan ‘büyük koalisyon hükümetinin’ değişmesinden yana olduğu belirtildi. Allensbach tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasına göre Almanların yüzde 55’inin hükümetin değişmesini istediği, yüzde 29’unun kararsız ve yüzde 16’sının da değişmesine karşı olduğu saptandı. Aynı kamuoyu yoklamasında, Alman seçmenlerin yüzde 57’si için sığınmacı ve uyum politikasının en önemli konu olduğu belirlendi. Yüzde 55’le çevre ve iklim korunması ile emeklilik, yüzde 52 ile eğitim gelirken, koronavirüsle mücadele yüzde 34’le son sıralarda yer aldı.
SPD’YE TEPKİ
SPD’nin seçim kampanyasında, yıllar önce koyu katolikler gibi evlilik öncesi seks yasağını savunan Armin Laschet’in danışmanlarından Nathanael Liminski’yi hedef alarak “Kim CDU/CSU’yu, Armin Laschet’i seçerse, evlilik öncesi seksin tabu olduğunu söyleyen Laschet’in adamını seçer” sloganını kullanmasına tepkiler yağdı. CSU Genel Sekreteri Markus Blume, SPD’nin bu tutumunu ‘seviyesizlik’ olarak nitelendirdi. Aynı zamanda CDU Genel Başkan Yardımcısı olan Federal Beslenme ve Tarım Bakanı Julia Klöckner de Olaf Scholz’u ‘başka inançtan olanlar avına çıkmakla’ suçladı. SPD’li Almanya Başbakanı Gerhard Schröder döneminde Hükümet Sözcüsü olarak görev yapan Bela Anda, partinin sloganına ‘uygunsuz ve aptalca’ değerlendirmesinde bulundu. SPD’nin eski seçim kampanyası menajerlerinden Bodo Hombach da “SPD adına utanç duyuyorum” diye konuştu.