Güncelleme Tarihi:
İSTEMESE DE ‘EVET’ DEDİ
Diğer partiler de aynı aylarda başbakan adaylarını belirlediler.
‘Kardeş partiler’ olarak bilinen CDU ile CSU, uzun süren iç pazarlıklardan sonra aynı zamanda CDU Genel Başkanı olan Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Başbakanı Armin Laschet’i başbakan adayı gösterdi.
CSU lideri ve Bavyera Başbakanı Markus Söder, içinden hiç gelmese de buna “Evet” demek zorunda kaldı.
Yeşiller de partinin Eş Başkanı Annalena Baerbock’u başbakan adayı gösterdi.
Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) seçimlere Eş Başkanları Alice Weidel ile Tino Chrupalla, FDP Genel Başkan Christian Lindner ve Sol Parti de Janine Wissler ile Dietmar Bartsch liderliğinde katılma kararı aldılar.
Seçim kampanyası boyunca lider adaylar ve partiler arasında kıyasıya bir mücadele yaşandı.
Seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamalarında, zaman zaman CDU/CSU, zaman zaman da SPD ilk sırada yer aldı.
Bazen de Yeşiller öne geçti...
Seçimlerden yüzde 25.6’yla SPD ‘en güçlü parti’ olarak çıktı.
CDU/CSU yüzde 24.2, Yeşiller yüzde 14.7, FDP yüzde 11.4, AfD yüzde 10.4 ve Sol Parti yüzde 4.9 oy aldı.
Yüzde 5 barajını aşamadığı halde 3 seçim bölgesinde adayları en fazla oy aldıkları için Sol Parti de Federal Meclis’e girdi.
Seçimlerden sonra SPD, Yeşiller ve FDP arasında ortaklık pazarlıkları başladı ve uzlaşmaya varmaları üzerine SPD’li Olaf Scholz, 8 Aralık 2021’de Almanya’nın 9’uncu Başbakanı seçilerek koltuğuna oturdu.
LASCHET’İ BİTİREN O AN
Evet...
Ben “Almanya Federal Cumhuriyeti Başbakanı olmak istiyorum” diyen Scholz, hedefine ulaştı.
Ama Scholz’un koltuğuna oturmasına en büyük katkıda istemeyerek de olsa, CDU/CSU’nun başbakan aday Armin Laschet bulundu.
2021 yılındaki seçimlerden önce temmuz ayında KRV ile Rheinland-Pfalz eyaletlerinde sel felaketi yaşandı.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile o zaman KRV Başbakanı olan Laschet, sel felaketinde hasar gören Erftstadt kentini de ziyaret ettiler.
Steinmeier konuşma yaparken, arka tarafta sohbet eden Laschet’in gülmesi televizyon ekranlarına yansıdı.
İşte o zamanlar Almanya Başbakanı olmasına kesin gözüyle bakılan ve Türklere yakınlığı nedeniyle “Türk Armin”, “Türklerin Armin’i” olarak da bilinen Armin Laschet, birden gözden düştü.
CDU/CSU bu yüzden oy kaybına uğradı ve seçimlerden ancak ‘ikinci güçlü parti’ olarak çıktı.
Ve Olaf Scholz da Laschet’in ‘affedilmeyen bu hatası’ sayesinde Almanya Başbakanı oldu.
HABECK TRENİ KAÇIRDI
İşte şimdi de Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck (Yeşiller), “Almanya için, partim için, proje için, demokrasi için sorumluluk üstlenmeye severek hazırım” diyerek, muhtemelen 28 Eylül 2025 tarihinde yapılacak seçimlere başbakan adayı olarak katılmaya hazır olduğunu ilan etti.
2021 yılında önceliği, sonradan Federal Dışişleri Bakanı olan Annalena Baerbock’a bırakan ve birkaç gün sonra da haftalık ‘Die Zeit’ gazetesine verdiği demeçte “En büyük arzum bu Cumhuriyet’e Şansölye olarak hizmet etmekti. Ama bu seçim kampanyasından sonra bu mümkün olmayacak” diyerek pişman olduğunu gizlemeyen Robert Habeck, şimdi başbakan adayı olmak istese de treni kaçırdı.
Özgeçmişinde doğru olmayan bazı bilgilere yer verdiği, partisinden aldığı ikramiyeleri Federal Meclis’e bildirmediği ve seçim öncesi yayımlanan ‘Şimdi: Biz ülkemizi nasıl da yenileyeceğiz’ adlı kitabında intihal yaptığının ortaya çıkması üzerine Baerbock’un başbakan olma hayalleri nasıl söndüyse, Habeck’i de aynı hayal kırıklığı bekliyor.
Çünkü Yeşiller’in oy oranı aylardır yüzde 11-14 arasında dolaşıyor.
Evet, “Başbakan olmak istiyorum” diyen Olaf Scholz hedefine ulaştı.
Ya Robert Habeck?
Ancak rüyasında görür...