Sayın Maas, kaldırın bu seyahat uyarısını!
Güncelleme Tarihi:
Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın Alman turistlerin en başta gelen seyahat ülkelerinden Türkiye’ye seyahat uyarısını uzatması sert tepkilere yol açtı. Almanya Seyahat Acenteleri Birliği (DRV) ve Türk seyahat acenteleri, Türkiye’ye seyahat uyarısının kaldırılacağını beklerken, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri dışında tutulup, diğer tüm dünya ülkeleriyle aynı kefeye konulmasını sert eleştirdiler ve Alman Dışişleri Bakanı Maas’ı Türkiye’ye seyahat uyarısını bir an evvel kaldırmaya çağırdılar.
ALMANYA Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın korona salgınının kasıp kavurduğu İngiltere, İspanya, İtalya gibi ülkelere Avrupa ülkesi olarak seyahat uyarısını kaldırıp, Alman turistlerin en başta gelen seyahat ülkesi Türkiye’ye seyahat uyarısını uzatması çok büyük öfke ve tepki yarattı. Bakanlığın seyahat uyarısı Alman turistlerin yanında ülkedeki 3 milyon Türkiye kökenli insanın da seyahat özgürlüğüne bir müdahale olarak yorumlandı. Hürriyet’e konuşan Alman Seyahat Acenteleri Birliği basın sözcüsü Kerstin Heinen, Türkiye’ye seyahat uyarısı kararını ‘orantısız’ ve ‘eşitsiz’ olarak niteledi.
Türkiye’ye seyahat uyarısının uzatılacağını beklemediklerini belirten Kerstin Heinen şöyle dedi: “Hiçbir Alman tur operatörü Türkiye için de geçerli olan seyahat uyarısının bulunduğu bir ülkeye bir tek yolcu gönderemez. Dışişleri Bakanı Maas gerçi istisnalar yapılabileceğini söyledi. Türkiye ile görüşmeler yapıldı. Ama yolcular ve seyahat sektörü için eksik olan plan yapma güvenliği. işte bu plan yapamama sadece yolcuları değil, aynı zamanda tur operatörleri ve seyahat acentelerini de çok olumsuz etkiliyor, buna ilaveten ticaret yapmalarını zorlaştırıyor veya tamamen durduruyor.”
DRV yetkilisi Heinen, bu nedenle Dışişleri Bakanı’nı bu belirsizliği bir an evvel gidermeye, seyahat uyarısını kaldırmaya çağırdı.
SEYAHAT YASAĞI DEĞİL
Bakan Maas’ın “Seyahat uyarısı seyahat yasağı değil” sözlerini de eleştiren Heinen, bunun bireysel seyahatler için geçerli olabileceğini, ancak paket turlar için geçerli olmadığını söyledi. Heinen “Seyahat şirketleri seyahat uyarısı olan hiçbir ülkeye seyahat düzenlemez. Türkiye klasik paket tur ülkesi. Birbirinden çok farklı durumdaki 160 ülkeyi aynı kefeye koymak, fark gözetmemek demektir. Bu orantısızlıktır ve seyahat sektörüne zarar veriyor” dedi. Seyahat uyarısı kararıyla seyahat şirketlerinin 31 Ağustos tarihine kadar Türkiye rezervasyonlarını iptal etmeye zorlandığını belirten Heinen şöyle konuştu: “Bizim turizm sektörü için tamamen dramatik bir durum bu. Birincisi 31 Ağustos tarihine kadar yapılmış rezervasyonları iptal etmek zorundayız. Çünkü yolcuları götüremeyiz. Bu bize ek masraf getiriyor. Rezervasyon paralarının geri ödenmesi gerekiyor. İkincisi ise bu ülkeler için yeni rezervasyonlar da alamıyoruz. Çünkü buralara seyahat uyarısı ne zaman kalkar, kimse bilmiyor. Ekonomik olarak zor durumdaki seyahat sektörü için bu daha da dramatik” dedi.
Berlin’deki Kaya Touristik seyahat şirketi sahibi Bahattin Kaya, Maas’ın Türkiye’ye seyahat uyarısı kararını bir an evvel kaldırmasını talep etti. Korona vakaları ve ölü sayısının Türkiye’den kat kat fazla olduğu İngiltere, İspanya, İtalya gibi ülkelere seyahat uyarısı kalkarken, Türkiye’ye uzatılmasının kabul edilemeyeceğini belirten Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-İHK) yönetim kurulu üyesi de olan Bahattin Kaya şöyle dedi: “Türkiye’de otellerde ve turistik tesislerde hijyenik ve sağlık önlemleri İspanya, İtalya gibi ülkelerden çok daha iyi olduğu halde, Türkiye’ye seyahat uyarısının uzatılmasını turizmciler olarak anlamakta güçlük çekiyoruz. Türkiye’deki turizmciler arasında da bu kararın altında sağlık önlemlerinin değil, siyasi tavrın yattığı izlenimi uyandı. Her yıl Türkiye’ye 5 milyon Alman turist gidiyor. Almanya’da 3 milyon Türkiye kökenli yaşıyor. Seyahat uyarısı kararı bu 8 milyon insanın ve Türkiye’de devamlı yaşayan 30 bini aşkın Almanın seyahat özgürlüğünü kısıtlamıştır.
Almanya’daki birinci kuşak Türklerin büyük çoğunluğu yazı Türkiye’de geçiriyorlar. Bu karar onları tamamen mağdur etti. Dışişleri Bakanı Maas’ın Türkiye ile ilgili kararı yeniden gözden geçirmesini, siyasi bakışın dışına çıkıp, sağlık kriterlerine bakarak objektif karar vermesini bekliyoruz.”