Güncelleme Tarihi:
Araştırmalara bakılırsa, halkın yüzde 18'i Sarrazin'i seçerim diyor.
Sokaktaki insana sorarsanız, halkın yüzde 90'ı Sarrazin gibi düşünüyor.
O halde bizim de Sarrazin konusunu enine boyuna tartışmamız gerekiyor.
Bankacı ve maliye uzmanı Sarrazin, sayılarla konuşuyor.
Kendisini de "Sarrazin'in yarısı istatistiktir" diye tanımlıyor.
Fakat Sarrazin istatistikleri de çarpıtıyor.
Sarrazin diyor ki, doğurganlık sınıfsaldır.
Zeka düzeyi yüksek üst tabaka az çocuk yapıyor.
Zeka düzeyi düşük alt tabaka çok çocuk üretiyor.
Türklerle Müslümanlar birer doğum makinesi.
Almanya'da Türk ve Müslümanların nüfusu artıyor.
Almanya giderek aptallaşıyor.
Bu zamanla ekonomiye yansıyacak.
Aptallaşan Almanya ekonomide fakirleşecek.
Bunlar doğru mu?
Federal Göç Dairesi'nin rakamları Sarrazin'i yalanlıyor.
2009 yılında 30 bin Türk Almanya'ya geldi.
40 bin Türk Almanya'dan Türkiye'ye göçtü.
Göç tersine döndü.
Artık Almanya göçmenler için cazip gelmiyor.
Alman ekonomi uzmanları her yıl 500 bin göçmen istiyor.
Sarrazin'in doğumlar üzerine sayıları da tutmuyor.
Refah ve eğitim düzeyinin artışına paralel olarak,
Türk kadınlarında da doğurganlık oranı hızla düşüyor.
Türkiye'de 1980'li yıllardan beri nüfus artışı azalıyor.
Türkiye'de ortalama doğum oranı yüzde 2.1.
Fransa'da yüzde 2.01.
Hemen hemen hiç fark yok.
Almanya'daki Türkler arasında da doğum oranı düşüyor.
Birinci kuşak Türklerde doğum oranı
Almanlara göre 2.5 kat fazlaydı.
Şimdi bu oran Almanlar'a kıyasla 1.2.
Ayrıca tek çocuk eğilimi göçmenlerde de artıyor.
1990'da Almanya'da doğan çocukların yüzde 11.9'u yabancı kökenliydi.
2008'de yüzde 5'e düştü.
Kaynak: Rostock Üniversitesi araştırması.
Sarrazin üniversite mezunu Almanların yüzde 40'ı çocuk yapmıyor diyor.
Ama Alman Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü (DİW) rakamları bunu doğrulamıyor.
DİW rakamlarına göre bu oran yüzde 23.
Sarrazin diyor ki,
Türk aileler çocuklarının eğitimine ilgi duymuyor.
Türk çocuklarının eğitimde büyük sorunları olduğu kuşkusuz.
Ancak Mannheim'daki Avrupa Sosyal Araştırmalar Enstitüsü
Sarrazin'in Türk aileler eğitimde isteksiz tezini yalanlıyor.
Enstitüden Jörg Dollmann'ın araştırmasına göre,
Türk ailelerde eğitim isteği,
alt tabakadaki Alman ailelerden daha yüksek.
Ortaokul ve liseye geçiş yapan
Türk kökenli öğrencilerin oranı Almanlardan fazla.
Gelelim Sarrazin'in en tehlikeli tezine.
Almanya'da aptal nüfus artıyor diyen Sarrazin,
kitabında çözüm önerileri sunuyor.
Diyor ki, devlet üstün zekalı üst tabakanın çocuk yapmasını teşvik etmeli.
Buna karşın aptal alt tabakanın yüksek doğum oranı düşmeli.
Sarrazin zekayla ilgili görüşlerine
ünlü İngiliz doğa bilimcisi Darwin'i kaynak gösteriyor.
Hatırlatmakta yarar var.
Bu düşünceler 20. yüzyılın başlarında
Avrupa'da çok kötü sonuçlar doğurdu.
İsveç'te 60 bin civarında insan kısırlaştırıldı.
Almanya'da ise üstün ırk yaratma ideolojisini doğurdu.
Avrupa bunun faturasını ağır ödedi ve bu görüşleri terketti.
Ülkede bir uyum sorunu olduğu doğru.
Ancak Sarrazin korkuları körükleyerek,
bir yere ulaşmak istiyor.
Sarrazin'in Almanya'nın aptallaşmasını önlemek için
üstün zekalı Almanlar yaratma tezi
sonuçta üstün ırk ideolojine zemin hazırlıyor.