Güncelleme Tarihi:
Devlet televizyonu France 2'ye konuk olan Sarkozy, 35 senelik siyasi hayatında toplumu hiç bu kadar umutsuz ve kızgın görmediğini belirterek, ''Ben böyle mutluyum diyemezdim. Dönmekten başka seçeneğim yok.'' ifadelerini kullandı. Sakozy, ülkesinin kendisine kazandırdığı tecrübeleri yeniden onlarla paylaşmak zorunda olduğunu belirtti. 59 yaşındaki politikacı, Fransa'nın, bugünkü iktidar ve aşırı sağ parti Ulusal Cephe'nin (FN) arasında sıkışmasına göz yumamayacağını da sözlerine ekledi.
Yeni bir alternatif politik oluşumun sinyalini veren Sarkozy, sağı bir araya toplamak istediğini söyledi. Kendisinin de aday olduğu Halk Hareket Birliği (UMP) Genel Başkanlığı için isimleri geçen eski Dışişleri Bakanı Alain Juppe ve eski Başbakan François Fillon'a da ihtiyacı olduğunu dile getiren Sarkozy, ''21'inci yüzyılın ilk siyasi oluşumu için yeni bir coşku, birliktelik oluşturacağız.'' ifadelerini kullandı.
Kendi dönemiyle ilgili gelen eleştirilere de değinen Fransa eski Cumhurbaşkanı, koltuğu Cumhurbaşkanı François Hollande'a devrettiğinde, dünyanın büyük bir ekonomik krizle boğuştuğunu hatırlattı. Nicolas Sarkozy, ona rağmen ekonomik büyümenin yüzde 4, işsizliğin ise bugünkünden 1 milyon daha az olduğunu savundu. Sarkozy, benim dönemimde dünyadaki kriz Fransa'yi geriletiyordu, şimdi ise Fransa'daki kriz Avrupayı geriletiyor.'' şeklinde konuştu.
Hakkında açılan yolsuzluk davalarıyla ilgili soruya ise Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy, ''Hiçbir endişem yok. Eğer bir korkum olsaydı geri dönüş kararı vermezdim.'' cevabını verdi. Kozmetik devi L'Oreal'in sahibi Lilliane Bettencourt'dan seçim kampanyası için usulsüz bir şekilde mali yardım aldığı ile ilgili davayı hatırlatan Sakorkozy, ''Soruşturma 2,5 sene sürdü. 4 kez arama, 22 saat gözaltında kaldım. Sonunda hakkımda takipsizlik kararı verildi. Peki benim itibarımı kim bana geri iade edecek?'' sorusunu yöneltti.
Sarkozy, son olarak kendisini yıllarca dinlediği ortaya çıkan yakın danışmanı Patrick Buisson ile ilgili soruya da, bunun gibi ihanetleri hayatında az da olsa yaşadığını belirtti.