"Saplantısı olan partilerin geleceği yok”

BERLİN Eyalet seçimlerinde 8,9 oy oranıyla 15 eyalet milletvekili çıkaran Korsanlar Partisi'nin (Piraten Partei) Offenbach'ta yapılan Federal Kurultayı'na Aşağı Saksonya delegesi olarak katılan Ferhat Zıba, “İdeolojik saplantısı olan partilerin geleceği yok” dedi.

Winsen-Luhe'de yaşayan 28 yaşındaki bilgisayar programcısı Zıba, 2002 yılına kadar siyasete hiç ilgi duymadığını söyledi.

Hamburg Üniversitesi bilgi-işlem bölümü mezunu Ferhat Zıba, “2002 yılında bir yıl önceki 11 Eylül olaylarının etkisiyle Almanya'da yeni teknik metotlarla insanların siyasetçilerin deyimiyle 'şüphelilerin' takibe alınması gündeme geldi. Bu email takibinden, telefon dinlemelerine ve hatta tüm bilgisayarların kontrol altına alınmasına kadar gitti.

Bu tartışmayla siyasete ilgim başladı. Mesleğim olduğu için iletişim teknolojisine bakışım siyasetçilerinkinden farklı. Bu konular hakkında okumaya, bilgi edinmeye başladım. 2006'da kurulan Korsanlar Partisi'ni takip etmeye başladım. Ama hemen üye olmadım. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yüzde 2'ye ulaşmalarıyla dikkatim daha da arttı. Siyasete girmeyi ama bu aşamada kafama koymuştum. Diğer kendime yakın bulduğum partilerin programlarını da inceledim. Yeşiller ve SPD'yi kendime yakın görüyordum. SPD'yi Sarrazin yüzünden hemen eledim. Yeşillerle konuştum. Onların fikirleri fena değildi. Ancak iletişim konusunda . Berlin seçimleri sonrası Korsanlar'a girmeyi karar verdim. Şimdi partinin Aşağı Saksonya Eyalet teşkilatında Winsen-Luhe bölgesinde aktif çalışıyorum” dedi.

“Var olan partiler gençleri es geçiyor”
Alman siyasetinde var olan partilerin gençleri es geçtiğini ve bu nedenle çok az oranda genç üyelerini bulunduğunu söyleyen Zıba, “En büyük avantajımız genç bir parti olmamız. Üyelerimizin yaş ortalaması genç, galiba yaş ortalamamız 28. Diğer partiler gençlerin ilgisini çekmeyi başaramıyor, gençlerden kopuklar. Berlin'deki başarının en önemli nedeni diğer partilerde kendini bulamayan, seçimlere dahi katılmayan gençleri siyasete ilgisi uyandırmamızdı” dedi.

“Şeffaf siyaset istiyoruz”
Bir çok seçmenin siyasetin işleyişini anlamadığı gibi siyasetçilerin bunu halka anlatmakta da çok büyük bir özveri göstermediğini öne süren Zıba, “Bunu seçimlere düşük katılım oranlarında görebiliyoruz. Siyasette gereken ölçüde şeffaflık yok. Bir de insanlar ideolojik savaşlardan bıkmış. Bizim sağ, sol gibi bir ideolojimiz yok. Tek ideolojimiz insanlara hizmet etmek. Bir konuya tavrımızı tek belirleyen etken topluma, insanlara faydası var mı, yok mu sorusu. Dogmatik ideolojik kararlar partisi değiliz. Temel ve bireysel özgürlüklere önem veren bir partiyiz” dedi.

“İnternet amaç değil araç”
Alman basının iddia ettiği gibi sadece internet konularıyla ilgilenen bir parti olmadıklarını söyleyen Zıba, “Çağın iletişim teknolojisini kullanıyoruz. Örneğin önergeleri email yoluyla birbirlerimize gönderip, inceledikten sonra yine sanal ortamda oyluyoruz. İnterneti iletişim ve siyaset aracı olarak çok kullanıyoruz. Ama çok standtlar kurup halkı da bilgilendiriyoruz.

Tek konumuzun bilgi-işlem değil. İnternet bizim için amaç değil bir araçtır” dedi. Seçim sonrası da Türkçe afiş Bir çok partinin seçim kampanyalarında Türkçe afiş kullandığını hatırlatan Zıba, “Hamburg eyalet seçimlerinde bizde Türkçe ve başka dillerde afişler kullandık. Ama seçim sonrası bunları sessiz sedasız kaldırmadık, üzerine yine Türkçe olarak 'teşekkür ederim' sloganını yapıştırdık. Bununla ifade etmek istediğimiz göçmenlere ve aslında tüm seçmenlere sadece seçim sürecinde değil devamlı olarak değer verdiğimizi göstermekti” dedi.