Güncelleme Tarihi:
HOLLANDA’da 12 Eylül tarihinde yapılacak erken genel seçimlerle ilgili propaganda çalışmalarına hız veren Türk kökenli adaylar, Rotterdam kentinde düzenlenen toplantıda vatandaşlarla bir araya geldi.
Demokratik Sosyal Birlik Derneği (DSB) tarafından organize edilen toplantıda, D66’dan (Demokratlar66 Partisi) Fatma Koşer Kaya, PvdA’dan (İşçi Partisi) Tunahan Kuzu, GL’den (Yeşil Sol Partisi) Huri Şahin, CDA’dan (Hıristiyan Demokratlar) Turan Yazır ile SP’den (Sosyalist Parti) Sadet Karabulut birer konuşma yaptı.
Toplantıya Rotterdam Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri Zeki Baran, Muzaffer Çetin, Delfshaven İlçe Belediye Meclisi üyesi Fatma Yanmaz, Crooswijk İlçe Belediye Meclisi üyesi Oktay Ünlü, İjsselmonde İlçe Belediye Meclisi üyesi Necat Kaya, Feijenoord İlçe Belediye Meclisi üyesi Serdar Çiçek’in yanı sıra çeşitli kurum ve kuruluşlardan temsilciler ile vatandaşlar katıldı.
370 bin çocuk açlık sınırında
Ömer Hünkar Ilık’ın yönettiği toplantıda Sosyalist Parti’nin (SP) aday listesinde yer alan Saadet Karabulut, Hollanda’nın zengin bir ülke olmasına rağmen, zengin ile fakir arasındaki uçurumun giderek büyüdüğünü söyledi. 370 bin çocuğun açlık sınırında yaşadığını belirten Karabulut, şunları söyledi:
“Dar gelirlilerin hakları kısıtlanıyor. 1 milyonu aşkın kişi yeterli gelire sahip değil. Sosyalist Parti sorunları çözmek için iktidara gelmek istiyor. SP olarak krizin faturasının zenginler ve bankalar tarafından ödenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu ülke sağ politikalardan çok çekti. Bu duruma son vermek için sizleri SP’ye destek vermeye çağırıyorum. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) politikaları da değiştirilmeli. Hollanda’yı bu krizden ancak sol partilerin iktidarı kurtarır.”
Her şey eğitimle başlar
8 yıllık milletvekilliği döneminde başta gençler ve yaşlılar olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerini etkileyen sorunların çözümü için çalışmalar yaptığını belirten D66 adayı Fatma Koşer Kaya ise şöyle konuştu:
“Her şey eğitimle başlar. Biz Hollanda’nın eğitime daha fazla bütçe ayırmasından yanayız. Sorunların çözülmesi için güçlü bir siyasete ihtiyaç var. Birey olarak sesimizi duyurmanın demokratik yolu, seçimlerde oy kullanarak sizler için çalışanları desteklemektir. İki dönem milletvekili olarak görev yaptım. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Ben politikaya ilk başladığımda söylediğim cümleyi hâlâ söylüyorum. Ben mecliste sessiz çoğunluğun sesi olmaya çalışan, toplumda sesini duyurmak isteyen ama dikkate alınmayan herkesin milletvekili olmaya çalışıyorum.”
Seçimler Hollanda için dönüm noktası
Yeşil Sol Partisi’nin aday listesinde yer alan Türk kökenli politikacı Huri Şahin, ekonomik krizin çok önemli olduğunu söyledi. Bu konuda kalıcı çözümlerden yana olduklarını belirten Şahin, parti olarak çözümlerini anlattı:
“Adil fırsatların sunulmasını savunuyoruz. Çevreyi kirleten şirketlere devlet yardımlarının durdurulmasını istiyoruz. İşsizlere uzun vadede istihdam yaratılmasını savunuyoruz. Parti olarak bunları hayata geçirecek projelerimiz var. Bürokrasiden kaynaklanan birçok sorun var. Kısıtlamalar yapılırken insanların maddi gücü dikkate alınmalıdır. Yeşil ekonomi modelimizde 200 bin kişiye iş olanağı yaratacağız. Sağlık hizmetlerinde primin gelire göre ayarlanmasını istiyoruz. Her şeyden önemlisi oy hakkının kullanılmasıdır. Bu seçimlerin Hollanda için bir dönüm noktası olabileceğini düşünüyorum.”
Sağlık alanında reform şart
HIRİSTİYAN Demokratların (CDA) Türk kökenli adaylarından Turan Yazır ise ülkenin zor bir süreçten geçtiğini anlattı.
Sorunların değişkenlik gösterdiğini belirten turan Yazır, bu çerçevede kalıcı çözümler üretmenin zor olduğunu söyledi. Kriz döneminde özellikle istihdam, emlak ve sağlık alanlarında ciddi reformlar yapılması için kalıcı politikalar üretilmesi gerektiğini ifade eden Yazır,
“Biz bu sorunların aşılacağına inanıyoruz. Bu alanlardaki kronik sorunların aşılması için yeni politikalara ihtiyaç var. Biz bu sorunları bir an önce ve ivedilikle çözümlemeliyiz ki, Hollanda ekonomisi rahatlasın. Sağlık sektöründeki gereksiz bürokratik harcamaların kesilmesi için yeni önlemler almalıyız. Herkesi 12 Eylül’de sandık başında görmek istiyoruz” diye konuştu.
Dar gelirlinin üzerindeki yük azalmalı
İŞÇİ Partisi’nin (PvdA) Türk kökenli adayı Tunahan Kuzu da Türk toplumunun siyasette güçlü bir şekilde yer alabilmesi için seçimlere katılımın şart olduğunu söyledi. Kuzu, şöyle konuştu:
“Mevcut krizin sorumlusu olan partilere ‘Dur’ demek için sandık başına gitmeli ve tercihimizi sıkıntıları aşacak partilerden yana kullanmalıyız. Türk toplumu olarak 50 yıldır Hollanda’da yaşıyoruz, bizler artık bu ülkede misafir değil ev sahibi konumundayız. Bu nedenle ülkeye sahip çıkmalıyız. Haklarımıza sahip çıkmak için sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerekiyor. PvdA olarak ekonomik büyümenin sağlanmasını ve üretimin arttırılmalısını savunuyoruz. Bu konuda somut projelerimiz var. Adil paylaşımla dar gelirli vatandaşın üzerindeki yük azaltılmalı. Reformların yapılması için düğmeye basacağız ve halkın refah seviyesini yükselteceğiz.”