Güncelleme Tarihi:
ALMANYAnın Mülheim an der Ruhr kentinde geçtiğimiz hafta sonu Galatasaray Mülheim ile Rot Weiss Mülheim arasında oynanan yarı final salon futbol maçında ırkçılığın salonu indiği ve kavgayla yarıda kesilen müsabakanın yankıları halen devam ediyor.
Salonda maçın devam ettiği sırada bazı Alman tarafların "Yabancılar dışarı", "Alman olanlar ayağa kalksın", "Haydi Almanya bir gol at", "Kanaklar" diye bağırarak ırkçı sloganlar atılmasıyla gerilen ve kavgayla başlayıp polisin müdahale ederek yarıda kesilen karşılaşmada yediği darbelerle beyin sarsıntısı geçiren forvet Murat Eraslan (27), seyirciler tarafından maymuna benzetilen Nijeryalı 22 yaşındaki kaleci Ayk Onukogu, 69 yaşındaki Alman seyirci Egon Schweers ve Kulüp Müdürü Faruk Kalaç Hürriyete içini dökerek tepkilerini dile şu şekilde getirdiler:
Murat Eraslan: "4 yıldan beri Galatasaray Mülheimde futbol oynuyorum. Daha önce bir çok Alman takımında oynadım. Bugüne kadar böyle kötü bir olay yaşamadım. Yedek kulübemizin olduğu yerde hiçbir koruma yoktu. 5 sarı 2 kırmızı kart yedik. Salonda korkunç bir ırkçılık ve yabancı düşmanlığı yapıldı.
Kavga çıktığı anda bir oyuncu arkadaşımızın babasını Alman seyircilerin dövdüğünü gördüm. Koştum ayırmaya gittim. O esnada art arda yumruk darbeleri yedim. En son hatırladığım darbe başımın sol tarafına yediğim yumruktu. Orada yere yıkıldım. Sonra bana doktorlar müdahale ettiler. Hastahaneye kaldırıldım ve beyin sarsıntısı geçirdiğimi öğrendim. Şu anda raporluyum. Avukatım aracılığıyla dava açıp, kişi olarak uğradığım haksızlığın ve şiddetin hesabını Alman adaletiyle arayacağım."
BEN İNSANIM
Ayk Onukogu: 'Bu bir salon turnuvasıydı. Şampiyonlar ligi karşılaşması değil. Ancak olup bitenler çok üzücü. 1-0 öne geçtiğimizde top bana geldi. Bende profesyonel bir şekilde biraz yavaş hareket ettim. Sonra rakip oyuncu bana gelerek topu atsana diye bana ve anneme küfür etti. Hakemde uzağımızda değildi. Hiç bir şey yapmadığım halde üzerime yürüyen ve bana küfreden rakip oyuncuya ceza vereceğine hakem bana kırmızı kart gösterip beni oyundan attı.
Bu da yetmiyormuş gibi kırmızı kartı yedikten sonra salondaki Alman seyircilerin yüzde 80i 'maymun', 'maymun' diyerek ve maymun hareketi yaparak beni aşağılamaya başladılar. Hiç kimsenin benim yerimde o dakikada olmasını istemem. Çünkü ırkçılığın başka anlatılış şekli olamazdı. Ben maymun değil, insanım insan. Sadece rengin siyah. Üstelik Hıristiyanım. Nerede insan hakları, nerede özgürlük ve nerede uyum. Bu şekilde mi bizi bu ülkeye entegre yapacaklar? '
KAVGA MÜLHEİMDE MASAYA YATIRILIYOR
Egon Schweers: 'Mülheim kentinde doğdum. Futbol oynadım ve futbolun içinde biri olarak bu kentteki bütün takımlarla ilişkilerim var. Galatasaray Mülheimin de seyircisiyim. Bu güne kadar bütün salon turnuvalarına katıldım. Ancak böyle çirkin bir olay hayatımda görmedim.
Aslında kavganın öncesini gördüm. Velbertten gelen VFB Speldorf taraftarlarının birlikte getirip salonda açtıkları 'Velbert Cephesi' pankartı Nazilerin sloganlarını çağrıştırıyordu. Yaptıkları tezahüratlarla endişem arttı. Korumaların yetersizliğini fark ettim. Derhal bir polis memuruna giderek tehlikeyi ona anlattım.
Üstelik yaklaşık 50 kişilik grubun ırkçı davranışlarını polise bunların sadece Nazi haçları eksik diyerek uyarıda bulundum. Poliste bana haçları yok işte diyerek olayı geçiştirdi. Sonra kavga çıktı ve olaylar oldu. Bundan ders çıkarmamız gerekiyor. Alkolün yasaklanması ve hakemin başka bölgeden getirilmesiyle birlikte Speldorf taraftarlarının futbol seyretmelerinin yasaklanması gerekir.'
Galatasaray Mülheimin Kulüp Genel Müdürü Faruk Kalaç ise çirkin bir olay yaşadıklarını ve önümüzdeki ay Mülheim Şehir Spor Birliğinin bu kavgadan ötürü 18 takımın yöneticileriyle bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapacağını belirterek, bu kentin bir takımı olduklarını, yetkililerin ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı önlem almaları gerektiğini vurguladı.