Güncelleme Tarihi:
HAMBURG Mitte Yabancılar Dairesi'nde bir memurun Türk kökenli psikiyatr Dr. Oktay Yağdıran'ın, hastası Mehmet Şükür yazdığı raporun “doktor ve hasta aynı ülke vatandaşı oldukları” gerekçesiyle ”sakıncalı” bulmasına tepkiler sürüyor.
Sol Parti “ayrımcılık” dedi
Olaya en sert tepkiyi Sol Parti gösterdi. Hamburg Eyalet Parlamentosu Sol Parti milletvekili ve partinin göç politikası sözcüsü Mehmet Yıldız ve içişleri politikası sözcüsü Christiane Schneider, tüm Alman ve Türk basınına gönderilen bir basın bildirisiyle olayı sert tepki gösterdiler. Bildiride “Memurun kullandığı 'raporu yazan doktorun da hasta gibi aynı ülkeden olmasını sakıncalı görüyorum' ifadesi hastaya ve doktora yapılan ırkçı bir ayrımcılıktır. Dairenin bu davranışı kabul edilemez. İçişleri Senatörü Christoph Ahlhaus'u derhal bu ırkçı davranışı aydınlatmaya çağırıyoruz. Yabancılar dairesinin bu tip durumlarda standart olarak mı bilirkişi raporu istediği veya da bu bir memurun haddini aşan yorumumu olduğunu öğrenmek istiyoruz. Memur hakkında disiplin davası açılmalı” denildi. Mehmet Yıldız, “Çarşamba günü haberi Hürriyet'te gördükten sonra, parti arkadaşlarıma bildirdim. Raporu, memurun yazısı aldık. Dr. Yağdıran ile görüştük. Irkçılık kokan bu olayı bir soru önergesi olarak parlamento gündemine taşımaya karar verdik” dedi.
Bayram İnan Mitte Meclisi'nde gündeme taşıyacak
Mitte İlçesi Belediye Meclisi üyesi Bayram İnan, “Doktora kökeninden dolayı güvensizlik gibi saçma bir şey olamaz. Almanya'daki her doktor kökeni, kültürü, rengi ne olursa olsun Alman yasalarının verdiği ruhsat ve izinle çalışıyor. Devletin kendi çalışma ruhsatı verdiği doktora itimat etmeme gibi bir durumu olabilir mi? Doktor Türk, Alman, Amerikan veya Arnavut olsun ne önemi var? Benim halkı temsil ettiğim Mitte Belediyesi'nde olduğu için bu olayın benim için çok önemi var. Kesinlikle peşini bırakmayacağım. Meclis şimdi yaz tatilinde. Eylülde oturumlar başlayacak ve ben Mehmet Şükür ile görüşüp, bu olayı mecliste gündeme alınmasını, hatta Mehmet Şükür'ü de meclis oturuma davet edip orada konuşmasını sağlayacağım” dedi.
“Kurumsal ayrımcılık örneği”
Avukat Mahmut Erdem ise sağlık sorunları nedeniyle oturum taleplerinde çok kez yabancılar dairelerinin rapor talep ettiği ifade ederek, “Bu ne yazık ki kurumsal ayrımcılık zihniyetinin bir örneğidir. Devlet kurumlarında yerleşmiş önyargı sisteminin bir sonucu. Buna benzer kurumsal ayrımcılıkları Amerika'da Afro-Amerikanlar, İngiltere'de Hint kökenliler, Fransa'daki Kuzey Afrika kökenliler yaşıyor. Ama oralarda bu tip olaylar ortaya çıktığı zaman tüm toplum üzerine gidiyor. Almanya'da çok kez yabancı kökenli doktorların yazdığı raporlara şüpheli bakılıyor, hatta hiç dikkate alınmıyor. Oturum davalarına giren meslektaşlarım bunu çok iyi biliyorlar. Ama şimdi ilk kez bu kurumsal ayrımcılık zihniyetin yazılı, belgeli kanıtı var. Adalet Senatörlüğü bünyesindeki Ayrımcılığı Önleme Yasaları'nın (AGG) uygulanmasından sorumlu Çeşitlilik Dairesi bu duruma el atmalı. Zira senato kısa bir süre önce kurulan birimin asli görevinin bu olduğunu açıklamıştı” dedi.