Güncelleme Tarihi:
Frankfurt Gallus Saaulbau’da düzenlenen sempozyuma tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, eski Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu, Mainz Başkonsolosu Aslan Alper Yüksel, yazar Nevval Sevindi Çalışkan, Rumeli Balkan Federasyonu Kurucu Başkanı Özcan Pehlivanoğlu ile Başkan Yardımcısı Süheyl Çobanoğlu katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Mainz Başkonsolosu Aslan Alper Yüksel, ilk görev yeri Balkanlar’ı çok önemsediğini söyledi.
Osmanlı gafil avlandı
Türklerin Rumeli’de insanlarının yanı sıra anavatanını da kaybettiğini kaydeden Prof. Dr. İlber Ortaylı, Balkan coğrafyasının Türkiye’deki okullarda anlatılmadığını söyledi. Her insanın nereden geldiğini, geçmişinde neler olduğunu bilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Balkan Savaşı’nda Osmanlı çok gafil avlandı. Siyasi cehalet ve yetersizlik sonucunda anavatanımızı kaybettik. 1922 -1923 yılları arasında Yunanistan ile gerçekleşen mübadeleyi de Yunan lider Venizelos istemişti. Türkiye’nin mübadeleye hayır diyecek gücü yoktu. Bu mübadelede ne yazık ki özbeöz Türkleri ıstıraplı bir geleceğe gönderdik. Rumeli’den göçle birlikte Anadolu insanı, yeni yüzlerle tanıştı. Yerliler ile göçmenler arasında ikinci yıl itişmeler, üçüncü yıl ise bereket yaşandı” dedi.
Ziraat onlarla modernleşti
Türkiye’nin ayakta kalmasını Balkan Türkleri’ne borçlu olduğunu belirten Prof. Dr. İlber Ortaylı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye, gelen insanlara hep bir yer bulmuştur. Rumeli ve Kırım Türkleri’nin gelişi öteden beri Anadolu için hep hayırlı olmuştur. Onların gelişiyle ziraat modernleşti. 1896 yılında ordu ilk defa Anadolu’da yetişen buğdayla doydu.”
Eski Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu da konuşmasında, Batı Avrupa kaynaklı ulus devlet ideolojisinin bu bölgede büyük çatışmalara, etnik temizliklere ve büyük göçlere neden olduğunu söyledi. Harita üzerindeki yapılan vahşice bölmenin günümüze kadar getirildiğini savunan Serdaroğlu, “Balkan göçleriyle bugünün Türkiye milliyetçiliğinin temeli atılmıştır. İttihati Terakki, Selanik’te kurulmuştur. Büyük Atatürk, Balkan Türkü’dür. Rumeli Türkleri, cumhuriyetimizin kuruluşunda ve modern Türk toplumunun oluşmasında önemli katkılar sağladı” dedi.
Meriç bebek akıyordu
Yazar Nevval Sevindi Çalışkan ise büyükannesinin Balkanlardan kaçarken mücevher kutusu yerine yanlışlıkla çaydanlığını aldığını anlattı. Balkan acısı diye bilenin büyük bir soykırım ve büyük bir göç olduğunun altını çizen Çalışkan, Meriç’in su yerine bebek aktığını söyledi. Batı uygarlığının barbarlıkla kardeş olduğunu savunan Çalışkan, Balkanlar’da Türk kültürünün de tamamen silinmek istediğini ifade etti.
Mora’dan sonra ‘temizlik’ başladı
Rumeli Balkan Federasyonu Kurucu Başkanı Özcan Pehlivanoğlu da Iğdır, Diyarbakır ve Van Erciş’in de aralarında olduğu 36 kentte ve yurtdışında 2 bin 200 üye derneğe sahip federasyonun, Türkiye nüfusunun üçte birine hitap eden, ülkenin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu söyledi.
Toprak, insan ve silah kaybedildi
Rumeli Balkan Federasyonu Başkan Yardımcısı Emekli Albay Süheyl de, Balkanlarda 1821’deki Mora isyanından sonra Türk ve Müslümanlara yönelik etnik temizlik başladığını belirterek Osmanlı’nın Balkan Savaşı’nda, topraklarının, nüfusunun ve silah stokunun büyük bölümünü kaybettiğini söyledi.