Güncelleme Tarihi:
İşte Akman'ın gazetecilere yaptığı açıklama:
"BU AKŞAM SONUÇ ÇIKACAKTIR"
"Yaptığınız nöbet için sizlerin hatırını sormaya gelmiştim. Güneşin altında bekliyordunuz. Fakat siz yine beni karşınıza aldınız.
Bugün olağan toplantılarından birini gerçekleştiriyoruz. 3 arkadaşımız gündem dışı bir konuyu gündeme alınması için toplantımıza sundular. Şu an yemek için ara verildi. Toplantıya şu an ben başkanlık ediyorum. O konuyla ilgili tahmin ediyorum bugün akşam bir sonuç size iletilecek.
Toplantıların gündemi önceden belirleniyor. Gündem dışı konuların nasıl gündeme alınacağı konusunda yönetmeliğe açık hükümler var"
"ÜYELİK GÖREVİNDE ÇEKİLMİŞ SAYILSIN"
RTÜK üyeleri Şaban Sevinç, Hülya Alp ve Mehmet Dadak, “RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın mal varlığına tedbir konulması” ve “düzenleme ve denetlemekle görevli olduğu bazı radyo ve televizyon organlarında ortaklığının bulunması” nedeniyle RTÜK yasasının 9. maddesine göre “üyelik görevinde çekilmiş sayılmasını” talep etti.
Sevinç, Alp ve Dadak'ın, RTÜK Başkanı Akman'ın mal varığı üzerine tedbir konulması nedeniyle, RTÜK Kanunu'nun 9. maddesi kapsamından üyeliğinin düşürülmesine yönelik talebi, bugün yapılacak toplantıda dile getireceği bildirildi.
Üyeler Sevinç, Alp ve Dadak, görüşme taleplerine ilişkin yaptıkları yazılı açıklamada, Akman'ın “Almanya'da ortaya çıkan ve 3 sanığın mahkumiyetiyle sonuçlanan Deniz Feneri e.V davasının devamı olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülmekte olan soruşturmada, zanlı durumda bulunması, bu zanlılarla çeşitli ortaklık ve menfaat ilişkilerinin hala sürmesi ve soruşturma kapsamında tüm mal varlığına diğer zanlılarla birilikte Ankara Sulh Ceza Mahkemesi'nce tedbir konulması nedeniyle RTÜK Kanunu'nun 9. maddesi hükümüne göre üyelik görevinden çekilmiş sayılma durumunda olduğunu” belirttiler.
“AKMAN'A YÖNELİK SUÇLAMALAR...”
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 128. maddesine atıfta bulunan 3 üye, açıklamalarında şu görüşlere yer verdi:
“Akman'ın mal varlığına el koyma işlemi, talepte bulunan cumhuriyet savcılığı ve kararı veren ilgili mahkemenin, 'sucun işlendiği ve bu malların bu suçlardan elde edildiği' yolundaki kuvvetli şüphesine dayanmaktadır. Bu durum ve yaklaşık 2 yıl sürmekte olan Deniz Feneri yolsuzluğuna ilişkin tartışmalar ve Sayın Akman'a yönelik ciddi suçlamalar, bir anayasal kuruluş olan RTÜK'ün kamusal itibarına çok ağır darbe vurmuştur. Anayasal ve özel yasalı bir kuruluş olarak radyo ve televizyon sektörü üzerinde düzenleme ve denetleme görev ve yükümlülükleri bulunan RTÜK, bir yanıyla da etiksel ilkeler çerçevesinde görev yapmaktadır.
Günümüzde evrensel hukuk normu niteliği kazanmış bulunan medya etik ilkeleri de bu yönüyle RTÜK açısında bağlayıcıdır.
Bu kapsamda medya etik ilkelerine de tabi olan ve Anayasal özerk bir kamu kurumu niteliğinde bulunan RTÜK'ün, Sayın Akman'a yönelik 2 yıldır sürmekte olan ağır iddialardan yıpranmış olduğu göz ardı edilemez.
Nitekim, geçtiğimiz yıl TBMM Plan ve Bütçe komisyonunda yapılan görüşmelerinde Sayın Akman'a yönelik tartışmalar yüzünden RTÜK büyük yara almıştır.
Önümüzdeki dönemde, RTÜK yasasının Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi'ne uyum çerçevesinde kapsamlı bir şekilde yeninden düzenlenmesi zorunluluğu da göz önüne alındığında, RTÜK'ün bu yapılanma sürecinde bir an önce kurtarılması bir zorunluluk haline gelmiştir.
Ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sürdürmekte olduğu soruşturmanın ilerleyen sürecinde malum iddialar yüzünden, RTÜK'ün daha da yıpranma olasılığı güçlüdür.”
Açıklamada, “Akman'ın şirketlerdeki ortaklık ve üst düzey yöneticiliği ve kooperatif ortaklığına” değinilerek, bu durumun RTÜK Yasası'nın 9. maddesi ile bağdaşmadığı iddia edildi.
“MENFAAT BİRLİKTELİĞİ BULUNMAKTADIR”
Akman'ın, “Almanya'nın Frankfurt kentinde kurulu bin 500 üyesi bulunan büyük bir konut yapı kooperatifinde üst kurul üyesi olduktan sonra da yöneticilik görevine devam ettiği, ayrıca Frankfurt Emniyet Müdürlüğü raporlarına göre de Akman'ın 13 Ağustos 2003 tarihiyle, 25 Temmuz 2006 tarihleri arasında 'Offenbacher& Frankfurter Wohnungsbaugenossenschaft' adlı kooperatif yönetiminde olduğunun anlaşıldığı” belirtilen açıklamada, RTÜK üyelerinin tüm yayın kuruluşlarına eşit mesafede tarafsız ve hiçbir çıkar ilişkisi içinde bulunmadan durması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, şöyle denildi:
“Hal böyle iken, RTÜK Başkanı Sayın Akman'ın, Kanal 7 televizyonu ve Radyo 7 ile Ülke TV'nin Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ve Armada AVM'nin ortağı olan Hayat Yapı Ticaret ve Yatırım LTŞ'de halen ortak olması, RTÜK'ün tüm yayıncılara karşı tarafsız ve eşit mesafede olması gereğini ters düşmektedir.
Yani Üst Kurul Başkanı Akman'ın, kamu adına denetlemek ve düzenlemek ile yükümlü bulunduğu Kanal 7 Televizyonu, Radyo 7 ve Ülke TV ve İstanbul'un Sesi Radyosu'nun yönetim kurulu başkanı ile menfaat birlikteliği bulunmaktadır.
Ayrıca söz konusu şirket, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanan tüzüğe göre, RTÜK'ün düzenlemek ve denetlemek ile görevli olduğu radyo ve televizyon sektöründe faaliyet gösteren bir şirkettir. Bu yönüyle de 9. madde kapsamında Zahit Akman'ın üyeliğini sona ermesini gerektiren bir yapıdadır.
Yine Zekeriya Karaman ile birlikte Rehber Basın Yayın Organizasyon ve Eğitim Tesisleri LTD'deki ortaklığı da 9. maddenin yasakları kapsamındadır ve üyeliğini düşmesini gerektirmektedir.”