Oluşturulma Tarihi: Nisan 29, 2015 14:19
Fırat Arslan zor şartlarda büyüdü. Yoksuluk çekti. Arslan “En aşağıdan kurtulmak için 18 yaşında boksa başladım. Rokky'i kendime örnek aldım. O da yoksulluktan boks sayesinde kurtulup kendisini herkese kabul ettirdi. Ben de onun yolunda yürüdüm.” Yürüdüğü yolda dünya şampiyonu oldu. Yoksulluktan kurtuldu. Toplumda saygı gördü. Arslan “Boksa başlarken bana 'senin boks tekniğin yok' dediler. Yüzüme bakmadılar. Hırs yaptım kendi kedime antrenmanlar yaptım. Antrenör de istemedim. Maçlarda ringin köşesine, bulunsun diye arkadaşımı oturttum. 44 yaşındayım kaptırdığım dünya şampiyonluğunu yeniden alacağım.”
FIRAT Arslan 44 yaşında. 18 yaşında boksa başladı. 26 yıldır ringlerde dövüşüyor. Hedefi, daha önce iki kez ulaştığı dünya şampiyonluğunu bir kez daha elde etmek. Bunun için hiç ara vermeden çalışıyor. Cumartesi günü Macar rakibiyle dövüşecek. Bu maç ona yeniden dünya şampiyonluğu unvan dövüşü yapmak için ringe çıkmanın yolunu açacak. Fırat Arslan, boksa nasıl başladığını, ne zorluklar çektiğini, dünya şampiyonu olduktan sonra ne yaptığını, altın kemeri yeniden takmak için nasıl yoğun çalıştığını ve kemeri tekrar alırsa ilk olarak nereye gideceğini Hürriyet'e anlattı.
ROCKY'NİN HAYATINDAN İLHAM ALDI
Yarı ağır sıklette dövüşüyor Fırat Arslan. 1970 yılında
Almanya'nın Friedberg kentinde doğdu. Küçük yaştan itibaren annesi büyüttü. Kendi deyimiyle çok zorluk çekti. Hayatının akışını Sylvester Stallone'ın canlandırdığı Rocky karakteri değiştirdi. “Rocky'nin hayatıyla benimki arasında benzerlikler vardı. Rocky, yoksulluk ile belalarda
n kurtulmak ve toplumda saygınlık görmek için boksu tek çare görmüştü. Ben de ondan etkilendim. Yoksulluk ve zorluklardan kurtulmanın yolunu boksa başlamakta buldum. 18 yaşında dövüşmeye başladım.
Boks için çok geç bir yaş. İlk başlarda bana 'senin boks tekniğin yok. Senden boksör olmaz' dediler. Yüzüme bakmadılar. Hırs yaptım kendi kedime antrenmanlar yaptım. Antrenör de istemedim. Maçlarda ringin köşesine, bulunsun diye arkadaşımı oturttum. Ama daha sonra başarılar peş peşe geldi” dedi.
İKİ KEZ DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU
Boksa geç başladı ancak büyük başarılar elde etti. Almanya,
Avrupa, Uluslararası şampiyonluklardan sonra en büyük unvan olan Dünya Şampiyonluğuna ulaştı. 2007 yılında boks kariyerinin 19. yılında WBA altın kemeri beline taktı. Ardında bir yıl sonra çıktığı maçta bu kez unvanını korudu. Üçüncü kez dünya şampiyonluğu için ringe çıkan Arslan, bu kez rakibine yenildi. Altın kemer ve unvanından oldu. Ertesi yıl bisiklet kazası geçirdi. Kaza yüzünden ringlerden bir yıl uzak kaldı. Şimdi tekrar unvan maçına çıkmak istiyor. Unvan maçı yapabilmesi için en az iki kez dövüşüp kazanması gerekir. Fırat “En iyi boksörler sıralamasında üst sıraya çıkmak ve listede kalabilmek için maç yapmam lazım. Bunun için önce Macar boksörle dövüşeceğim. Çok güçlü bir boksör. Boks okulu olan biri. Dayanaklı olduğunu biliyorum. Onu yenip şampiyonluk ve unvan maçı için ringe çıkma hakkı elde etmek istiyorum. Rakibimi kesinlikle küçümsemiyorum. Maça da iyi hazırlandım.”
TEK SERMAYEM ÇALIŞMAK
Aktif boksörler arasında en yaşlı isimlerden biri Fırat Arslan. Bu yaşta ringlere çıkmanın ve antrenman yapmanın zor olup olmadığını sorduğumda şu cevabı verdi: “Benim yaşımda form tutmak zor. Ama çalışmak lazım. Günde iki antrenman yapıyorum. Yıllardır antrenmanımı hiç aksatmadım. Benim en büyük avantajım çalışmayı sevmek. Allah bana güç vermiş. Ben de çalışarak bu gücümü artırmak istiyorum. Kondisyonum sağlam. 12 raunt yorulmadan dövüşüyorum. Yorgunluktan dolayı ringde yumruk yemem. Her boksörün engelleyemeyeceği yumruklar var. Ne yaparsa yapsın o yumruklardan kurtulamaz. Ama bazı yumruklar var ki yorgunluktan, özellikle de son rauntlarda yenen yumruklar kondisyon zayıflığından kaynaklanıyor. İşte bu yumruklara benim hoşgörüm yok. O yüzden de çalışmalarımı hep yoğun ve üst seviyede tutarım. Boks için yaşım oldukça ileri. Zaten antrenörü kendisinden küçük başka boksör bulamazsınız. Benim antrenörüm benden küçük. Artık yaşım ilerledi. Bir yıl içinde dünya şampiyonluğunu elde edemezsem açıkçası boksu bırakırım” dedi.
ANNESİNE ADADI
Fırat Arslan 2007 yılında Dünya Şampiyonu oldu. Amerikalı boksör Virgil Hill'i Freiberger Arena'da 4 bin 500 seyircinin önünde yendi. Kemeri taktıktan hemen sonra henüz maç eldivenlerini bile çıkarmadan Fırat Arslan ile röportaj yapmıştım. Altın kemeri aldıktan sonra ne hissettiğini sorduğumda o zaman “Beni annem tek başına büyüttü. Büyük eziyet çekti annem. Bu kemeri götürüp anneme vereceğim” demişti. Öyle de yapmıştı. Bu kez ise şampiyon olması durumunda kemeri, geçtiğimiz ay 85 yaşında yaşamını yitirdiği için annesine veremeyecek. “1 Aralık'ta büyük abimi, beş gün sonra da annemi kaybettik. Bu beni çok üzdü. İnsanın annesi kaç yaşında olursa olsun çok üzülüyor. Erken öldüğünü düşünüyor. Altın kemeri yine kazanırsam ilk işim o kemerle birlikte annemin mezarına gideceğim. Annem bizi tek başına büyüttü. Çok çile çekti” dedi.
OĞLUM BOKSÖR OLUR AMA BİR ŞARTLA
Geçtiğimiz yıl evlenen Fırat Arslan henüz baba olamadı. Eğer bir oğlu olur ve boksör olmak isterse ona izin verip vermeyeceğini sordum. Fırat da “Ben boksu çok seviyorum. Çok açık söylüyorum oğlum çalışmayı ve antrenman yapmayı severse izin veririm. Yok çalışmayı sevmezse, ringe çıkıp dövüşmesine izin vermem ve engellerim. Ancak çalışkan olursa izin veririm. Boks futbola benzemiyor. Futbolda kaybedince bir oyun kaybediyorsun. Boksta kaybedince sağlığını yitiriyorsun. Benim gibi çalışkan olursa izin veririm. Ama kabul etmek lazım çok sert bir spor.”