Roberto Carlos'tan 'Emre' yorumu

11 dönümlük bir arazi üzerine kurulu ve i?inde 3 ayrı ev, futbol, plaj futbolu sahaları ile yüzme havuzu ve tenis kortları bulunan malikanenin bah?esinde Fenerbah?e ekibini konuk eden Carlos, Yasir Kaya'nın sorularını da i?tenlikle cevapladı. Futbolu 4 sene sonra bırakmayı düşündüğünü ancak Fenerbah?e ve İstanbul'dan kesinlikle kopmayacağını dile getiren oyuncumuz, ge?tiğimiz sezonu değerlendirirken, sezonun sonuna doğru oynasaydı ne gibi değişikler olurdu ve her zaman güler yüzlü olabilmesini nelere bor?lu olduğunu da aktardı.

FENERBAHÇE BREZİLYA'DA ÇOK İYİ TANINIYOR

Carlos, yaşamakta olduğu ve aynı zamanda futbola başladığı Araras'ı, oradaki ve İstanbul'daki yaşantısını şöyle aktardı. "Gar?a'da doğdum. Her Brezilyalı gibi ?ocukluğumdan beri futbol oynadım ancak 1988 yılında şu an yaşadığım şehir olan Araras'ta ger?ek anlamda futbol kariyerim başladı. Sol a?ık mevkiinde futbola başladım. Maradona idolümdü. Araras ufak bir şehir olduğu i?in İstanbul'la ?ok fazla karşılaştıramam fakat hareketliliği, trafik şartları ve insanların sıcaklığı bakımından Sao Paulo İstanbul'a benziyor.

Buradayken, kalkıyorum, sabah kahvemi i?iyorum. Daha sonra ailemle birlikte evde vakit ge?iriyorum. Müziğimizi koyuyoruz, yüksek sesle dinliyoruz. Sakat olmadığım zamanlarda ise burada arkadaşlarımla birlikte futbol oynuyoruz. Futbol hakkında hikayeler anlatıyoruz. Gülüyoruz, eğleniyoruz. Buraya geldiğimde ?oğu insan bana Fenerbah?e'yi ve İstanbul'u soruyor. Fenerbah?e artık ?ok tanıdık bir kulüp haline geldi buralarda da. ?zellikle bu sene Fenerbah?e'nin Şampiyonlar Ligi'nde gösterdiği performans ve o ma?ların burada da gösterilmesi, ilgiyi daha da arttırdı. Beni tanıyan insanlar beni gördüklerinde yanımda Fenerbah?e forması olup olmadığını soruyorlar.

İstanbul'da ilk senemi ge?irdim. Çoğu şeye hızlı bir şekilde alıştım. Oradaki evimin, gittiğim mekanların ve oradaki arkadaşlıklarımın özlemini ?ekiyorum. İstanbul'u şehir olarak da ?ok özledim. Bir an önce dönmek istiyorum. İstanbul'dayken de geride bıraktığım ?ocuklarımı ve ailemi özlüyorum. Ancak futbolu bıraktığım zaman kesinlikle yaşantım İstanbul'da devam edecek. Evlilik de planlarımın arasında var."

G?C? OLANLAR İHTİYACI OLANLARA YARDIM ETMELİ

Ailesini tanıtan ve yatırımlarını yükümlülükleri doğrultusunda yaptığını dile getiren Carlos, evinde özel köşelerde resmi bulunan evlat edindiği Junior'ın, kalbinde ayrı bir yeri olduğunu söylediği konuşmasını şöyle sürdürdü: "Junior benim kalbimde ?ok özel bir yere sahip. Onu tanıdığım zamanlar, hayati bir tehlike ge?iriyordu, kalbinden rahatsızlığı vardı, ölebilirdi. Ben onun ameliyatını karşıladım ve onu evlat edindim. Bu güce ?oğu insan sahip. Keşke insanlar bunu yapabilseler, ihtiyacı olan bir ?ocuğa yeni bir hayat verebilseler. Annem, babam, 3 tane kız kardeşim ve bir sürü ?ocuğum var. Bakmakla yükümlü olduğum geniş bir aile. Yatırımlarımı da bu doğrultuda iyi değerlendirdim. Real Madrid'de kazandığım parayı harcamadım. Fenerbah?e'den kazandığım parayla da gayrimenkul yatırımları yapıyorum."

Ge?tiğimiz sezonu değerlendiren Roberto Carlos, şunları söyledi: "Ge?irdiğim son bir seneye baktıktan sonra, Fenerbah?e'de olmaktan dolayı ?ok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea'ye karşı oynadığımız ma?larda biraz daha şansımız olabilseydi hi? kimsenin tahmin edemeyeceği ?ok önemli yerlere gelebilirdik. Türkiye liginde bu kadar güzel ma?lar ?ıkarıp, Galatasaray ma?ında gösterdiğimiz performanstan dolayı şampiyon olamamak beni a?ık?ası ?ok üzdü. Türkiye Kupası'nı da elimizden ?aldılar. Fakat önümüze bakıyoruz. Planlamaların ?ok iyi yapılması gerekiyor. Hedeflerimize emin adımlarla yürümemiz gerekiyor."

TAMAMEN İYİLEŞTİM

Sakatlık durumu ve sakatlığı sezon sonunda hi? yaşanmasaydı Fenerbah?e'nin lig ve Avrupa panoramasında bir farklılık olup olmayacağına dair soruya ise Carlos şöyle cevap verdi: "2,5 aylık bir süre ge?ti. Şu an kendimi ?ok iyi hissediyorum. Kendimi artık tamamen sezon başı ?alışmalarına adamış durumdayım. Bir tane stres kırığı vardı. O da artık tamamen iyileşti. Sakatlığım olmasaydı neler yaşanırdı bilemeyiz tabi ki. Benim saha i?inde olmam belki takım arkadaşlarıma daha fazla güven verebilir, rakip takım ve hakemler üzerinde daha farklı bir saygı uyandırabilirdi ama bunların hi?birini bilemeyiz. Belki de ben sahada olsaydım elde ettiğimiz sonu?lara da ulaşamazdık. Sahada hepimizin görevleri belli ve herkes üzerine düşeni yaptı. Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea'ya karşı, ligde Galatasaray ve Trabzon'a karşı oynasaydım, arkadaşlarıma tabi ki katkı sağlardım. Bu sene i?indeki analize baktığımız zaman ü? ayrı kulvarda mücadele etmenin Fenerbah?e'nin ?ok alışkın olduğu bir durum olmadığını gördüm. Bu nedenle oynayabilseydim daha olumlu bir gidişat olabilirdi fakat sonu?ları tabii hi?bir zaman bilemeyiz."

FENERBAHÇE'DE OYNAMAK KADAR, FENERBAHÇE FORMASI GİYMEK DE ?NEMLİDİR

Dünyaca ünlü oyuncu Fenerbah?e'de kendisini en sevindiren ve en üzen olayları ise şöyle a?ıkladı: "Beni ge?en sezon en fazla mutlu eden nokta; Fenerbah?e'deki o güzel ortamı oluşturabilmek oldu. Şunu vurgulamak istiyorum: Fenerbah?e'de oynamak kadar, Fenerbah?e forması giymek de önemlidir. Gurur duyulan nokta bu olunmalıdır ve Fenerbah?e her zaman kazanmak zorundadır. En üzüntü vereni ise tabi ki şampiyon olamamak."

Şampiyonlar Ligi kupasını daha önce 3 kez havaya kaldıran oyuncu bu kupayı Fenerbah?e forması altında kaldırabilme inancı sorulduğunda ise Carlos; "Kesinlikle inanıyorum. Bu sezona bakarsak zaten ?ok ?ok az kalmıştı o zafere. Şimdi ge?mişi unutacağız ve ileriye bakacağız. ?zellikle Başkanımız bize daha iddialı ve gü?lü bir takım kurmak i?in elinden geleni yapıyor. Bizim ?alışmamız doğrultusunda bu kupayı kaldırmaya az kaldı, göreceksiniz." dedi.

FENERBAHÇE ADININ GEÇTİĞİ HER YERDE OLMAK İSTİYORUM

Kariyerinde futbolculuktan sonraki planlarını a?ıklayan Carlos şöyle konuştu: "39 yaşıma kadar oynamak istiyorum. ?nümde bir 4 sene daha var. Bu 4 senenin ardından Başkanımızla oturup konuşacağım ve benden ne istediğini kendisine soracağım. Fenerbah?e'nin yöneticisi olarak mı, el?isi olarak mı yoksa teknik direktörü olarak mı görev yapacağımı Başkanımızla konuşacağım. Ben Fenerbah?e'yi öylesine se?medim. Buraya her türlü başarıyı getirmeye kalpten inandığım i?in burayı se?tim. Fenerbah?e adının ge?tiği her yerde olmak istiyorum."

Sürekli güler yüzlü olmasını hayatında yaptığı her şeyi mutluluk duyarak yapmasına bağlayan oyuncu şöyle devam etti: "Ben mutlu bir insanım. Hayat felsefem mutluluk üzerine kurulu. Yaptığım her şeyi de mutlu bir şekilde yapıyorum. Herhangi bir sıkıntıya düştüğüm zaman, iyimser bir bi?imde düşünmeye ?alışıyorum. Ailem de bu konuda bana her zaman destek oluyor."

3 KULVARDAKİ T?M MUTLULUKLARI YAŞATACAĞIZ

Carlos, Başkanımız Aziz Yıldırım ve taraftarlara ise şöyle seslendi: "Başkanımıza bana şu ana kadar verdiği destek ve duyduğu güven i?in her şeyden farklı bir şekilde teşekkür etmek istiyorum. Sezon sonunda ona daha fazla mutluluk vermek isterdik fakat maalesef olmadı. Başkanımızın bu şampiyonluğu ne kadar fazla istediğini biliyorduk. Fakat gerek Başkanımıza gerekse taraftarımıza buradan seslenmek istiyorum ki; takım olarak 3 kulvardaki tüm mutlulukları onlara yaşatacağız. Hedefimiz bu olmak zorunda. Takım arkadaşlarımla hep birlikte ?alışarak şampiyonluğu önümüzdeki sezon tekrar yaşatacağız. Taraftarımız da bize zaten gereken desteği her zaman olduğu gibi verecektir."

EMRE ÇOK YERİNDE BİR TRANSFER

Carlos, Fenerbah?e renklerine bağlanan Emre Belözoğlu'nun ?ok yerinde bir transfer olduğunu söyledi ve şöyle konuştu: "Emre ?ok kaliteli bir oyuncu. Newcastle United ve milli takımda ?ok sayıda ma?ını izledim. Performansı mükemmel seviyede. Çok yerinde ve iyi bir transfer. Takıma olan katkısıyla hedeflerimize ulaşmamız da ?ok büyük payı olacaktır."

FAVORİLER HER ZAMAN KAZANAMAZ

Brezilyalı Oyuncu son olarak, Türk milli takımının Avrupa'daki şansını değerlendirdiği konuşmasında şunları söyledi: "Türkiye'nin i?inde bulunduğu grup a?ık?ası ?ok zor bir grup. Fakat futbolun i?inde her şey mümkün. Yunanistan'ın Avrupa şampiyonu olacağına başlangı?ta kimse şans vermezdi. Favoriler her zaman kazanamaz. ?nemli olan kendinize güvenmek ve ne yaptığınızı bilmektir. Türk milli takımının da kalitesi zaten tartışılmaz. Bu nedenle başarılı olmaması i?in bir engel göremiyorum. Şampiyon olursa da hepimiz mutlu oluruz"