Güncelleme Tarihi:
FEDERAL Çalışma Bakanı Olaf Scholz, Almanya'da yaşayan Türklerin hem ülkenin kalkınmasına hem de bugünkü refah düzeyine ulaşılmasında çok önemli katkılarda bulunduklarını söyledi. Bakan Scholz, yerel seçim ve çifte vatandaşlık hakkı verilmesinde ısrar edeceklerini ve “opsiyon model” uygulamasının kaldırılmasını istediklerini de belirtti.
Scholz, Hürriyet'in sorularını şöyle yanıtladı:
- Almanya'da iş sizin sorumluluk alanınıza giriyor. Almanya'ya ilk Türkler işçi olarak geldi. Tabii zamanla durum değişti. Türk işgücü göçü ve şu andaki Türk varlığı Almanya için ne ifade etmekte?
- İşgücü göçünün nasıl başladığını kimse unutmamalı. Almanya'nın büyük çapta işgücüne ihtiyacı vardı. Bunun üzerine Türkiye'den de olmak üzere çeşitli ülkelerden çok sayıda işçi getirildi. Bu insanlar Almanya'nın kalkınmasına ve ülkede refahın gelişmesine çok önemli katkılarda bulundular. Bu durum bugün için de geçerlidir. Göçmen kökenli insanlar ve onların çocukları olmasaydı Alman ekonomisi için çözmesi gereken sorunların üstesinden gelmek kolay olmayacaktır. Bu durum önümüzdeki yıllarda kendisini daha belirgin bir biçimde gösterecektir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, Almanya'da aktif olarak çalışanların sayısı her geçen yıl azalmakta. Önümüzdeki 20 yıl içinde aktif çalışanların sayısı 5 milyon daha az olacaktır. Bu nedenle çalışmak isteyen herekese ihtiyacımız var. Tabii Türklere de.
Yerel seçim hakkı
- Seçim programınızda yerel seçim hakkı, çifte vatandaşlık ve opsiyon model uygulamasının kaldırılması yer almakta. Federal Meclis'te parlamento yaz tatili öncesi yapılan oylamada SPD bunların hepsine karşı çıktı. Bu tutumu insanlara nasıl açıklayabilirsiniz?
- SPD milletvekillerinin Federal Meclis'te oylamadaki tutumunu açıklamak çok kolaydır. Bunu birçok insan duymak istemese de öyledir. Almanya'daki demokratik sisteme göre hükümeti parlamento seçer. Her yasama dönemi öncesi hükümeti kuran partiler arasında bir 'Koalisyon Sözleşmesi' yapılır. Bu hükümetin kurulmasını ve yasaların karara bağlanmasını da içerir. Bu sözleşmede üzerinde uzlaşmaya varılamayan konularda koalisyon ortaklarının birbirine karşı oy kullanmamaları düzenlemesi yer alır. Bu nedenden ötürü SPD yerel seçim hakkından yana olmasına rağmen bu doğrultuda oy kullanamazdı. Yerel seçimlere katılma hakkını sadece seçim programımıza yazmakla yetinmiyoruz, biz bu hakkı uzun süredir savunuyoruz.
Hamburg'da sosyal demokrat bir hükümet yerel seçim hakkını içeren bir yasa çıkardı yıllar önce. Ancak ne yazık ki Federal Anayasa Mahkemesi bunu değiştirdi. Ancak Almanya genelinde anayasal bir değişiklikle bunun mümkün olacağına karar verdi. Ama bundan bağımsız olarak biz yerel seçim hakkından yanayız. Bunun için bir çoğunluk sağlamanın yollarını arıyoruz.
Almanya'da doğan ve doğuştan Alman vatandaşlığını kazanan Türk kökenli genç insanların 18-23 yaşları arasında tek vatandaşlıkta karar kılmasını içeren opsiyon modelini de doğru bulmuyoruz. Biz bu gençlerin iki vatandaşlığı da korumalarını istiyoruz. Bu yasanın göçmenlerin çocuklarının yararına değiştirilmesini istiyoruz. Kiminle ortaklık edersek edelim, biz bu işi ciddiye alıyoruz. Biz bunun gerçekleştirilmesini hedefliyoruz. Son Federalizm Reformu ile bu yasada değişilik yapılması ve hayata geçirilmesi için Eyaletler Meclisi'nin onayı gerekmemektedir artık. Yani Federal Meclis böyle bir yasanın hayata geçirilmesine kendisi karar verebilecektir. Artık 16 Eyaletin bunu engelleme imkanı yoktur. Federal Meclis'te çoğunluk sağlanması yeterli olacaktır. Burada önemli olan diğer partilerin de desteğini almaktır.
Neden SPD'yi tercih etmeli?
- Türk kökenli seçmenlerin niçin SPD'yi tercih etmesi için 3 neden sayabilir misiniz?
- İlk neden; Türkler her zaman bize güvendiler. Çünkü SPD her zaman bu ülkede yaşayan insanların uyum sağlamaları için ağırlığını koydu. SPD, Alman vatandaşlığına geçiş koşullarının kolaylaştırılmasında öncülük etti. SPD, daha iyi eğitim, daha iyi meslek eğitimi için ciddi adımlar attı. Biz Türk kökenli vatandaşlarımız için hep iyi ve güvenilir bir partner olduk.
İkincisi; SPD, herkese iş yaratılması için mücadele vermektedir. Biz sosyal demokratlar işsizliği hiçbir zaman sineye çekmeyeceğiz.
Üçüncüsü; sosyal devlet, sosyal demokratların en büyük kazanımıdır. Hiçbir parti SPD kadar sosyal devlet ilkesine sahip çıkamaz.
Belki buna bir de Türkiye unsurunu eklemek gerekir. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliğine bakış Almanya'daki Türk kökenli insanlar için de önem taşımaktadır. Türkiye'nin AB üyesi olmasına ancak SPD kabul ettirebilir.
CDU/CSU Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkmakta. Biz Türkiye'nin AB'de yerini almasını istiyoruz. Çünkü bu hem Türkiye'nin hem Avrupa'nın çıkarınadır.